Günebakan olmalı
Yüzyılın naz rekoruna koşan güneş nihayet yüzünü göstermişken tadını çıkarın bence!
* * *
D vitamini iyidir; kemikleri güçlendirir;
“Omurga” kıtlığı yaşanırken hele de...
Nimettir;
Hayat kurtarmakla kalmaz vatan kurtarır!
* * *
Arındırıcıdır sonra...
Ter attırır; toksinlerden kurtarır;
7 Haziran gecesi, TBMM Başkanlığı seçimi ertesi; koalisyon görüşmeleri arifesi derken oluşan “şişkinliği” alır;
Yarısı “kirli bilgi”, bir kısmı “yönlendirme”, gerisi “dayatma”...
İçine ata ata nereye kadar değil mi ama!
* * *
En sevdiğim tarafı;
Deriye yararlı!
“Koalisyon mu, azınlık hükümeti mi?”, “Kim kiminle nerede?”, “Kim saray ajanı, kim hain, kim sadık, kim ilkelerine bağlı?”, “İktidar mı olmalı, muhalefette mi kalmalı?”
Az şey mi?
“Kurdeşen” döktürür memleket meselesini kendini “dert” edinen adama...
Ama...
Asıl, “kızarabilme” kabiliyeti kazandırdığından girmeli güneş banyosuna şu ara;
Şart bunca arsız, yüzüne tükürsen yağmur sanmaya meyilli utanmaza!
* * *
Ben bir de beynin hormonal işlevlerini normale döndürdüğü için hararetle tavsiye ediyorum güneşi!
Bir terör örgütünün siyasi temsilcilerinin, 40 bin insanın katli ve devletin bölünmez bütünlüğüne saldırıdan sanık olarak ömür boyu tecrite mahkûm edilmesi gerekirken, “millî irade”ye vekaletle ödüllendirilmesinden çok daha “normal” bir “normalleştirici”dir en azından!
Bir partinin kendisinde bir diğer partiye “neden adayını destekledin” hesabı sorabilme hakkı bulabildiği bir ortamda mesela...
Bir partinin rakibi olan siyasi partiyi “kendisi gibi olmamakla” suçlayabildiği ortamda -onun gibi olacaksa niye ayrı bir siyasi söylemle çıksın halbuki seçmenin karşısına-...
Bir partinin aslen tek başına iktidar da olsa çıkaracağı, kendisinin defalarca çıkarılmasını zaten teklif ettiği yasaların çıkmasına verdiği desteğin “koltuk değnekliği” diye itibarsızlaştırıldığı bir ortamda...
Siyasi partilerin şahıslarına münhasır yapılarını önce siyasi partilerin kabule yanaşmadığı bu komplo teorileri diyarında... Evhamlarla savaşın değişmez galibi serotonin “akıl tutulması”nı gidermede de etkilidir!
* * *
Herhangi bir subliminal mesaj içermiyor bu yazı; ciddi/samimiyim giriş cümlesinde. Ankara’nın güneş görmeyen kulislerinde Erdoğan’ın oyununda, Erdoğan’ın biçtiği rolü sahnelemek üzere sıranızı bekleyeceğinize, başınızı kumdan çıkarıp günebakanlar gibi yaşamayı deneyin biraz bence...
Yorgunluk, yılgınlık, yıpranmışlıktan ziyade enerji lazım olacak her durumda olağandan “erken” yapılacağı aşikar seçimde!