Gündemden kopmak ve Yeni Anayasa!
Türkiye'de güvenlik güçleri 2 ayı aşkın süredir bazı ilçe ve kentlerin mahallelerine giremiyor. Terör örgütü ve yandaşları halkı devlete karşı kışkırtmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Televizyon ekranları şehit törenleri, göç eden insan dramlarından geçilmiyor. Türkiye mülteci ülkesi haline gelmiş, Ege'de göçmenlerin Yunanistan'a geçmemesi için NATO gemileri devreye gezmeye başlamıştır. İncirlik Üssü'nde ABD uçaklarından sonra Suud uçaklarının da üslenmesi konuşuluyor. Türkiye'nin Suriye'de savaşa girip-girmeyeceği ciddi biçimde tartışılıyor. Saray ve AKP iktidarının gündeminde ise "Yeni Anayasa ve Başkanlık" sistemi var. Cumhurbaşkanının "Başkanlık" için sahaya ineceği söyleniyor. Türkiye'nin gündemi siyasi ve sosyolojik şartlarından kopartılmıştır. Ülke pahalılıktan kan ağlıyor, Güneydoğu'da terör yüzünden kan sızıyor, sınırlar barut kokuyor iktidar yetkilileri "başkanlık sistemi" sayıklamasıyla meşguller. Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, "Eğer Türkiye uzlaşma komisyonu ile yeni bir anayasa yapamazsa yeni bir seçim olur... O seçimde ortaya çıkacak Meclis tablosu ile yeni anayasayı kolaylıkla yapma tablosu olabilir. Bu tabii ihtimal dahilindedir" diyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da 2016 yılı içinde referandum olabileceğinden bahsediyor. İktidar yetkilileri resmen muhalefet partilerini "Eğer Başkanlığa karşı çıkarsanız, referanduma ve seçime gideriz" diye tehdit ediyorlar.
Hatırlatalım 2011 seçimleri akabinde kurulan "Anayasa Uzlaşma Komisyonu", başkanlık sistemine geçilmesine ilişkin dayatma yüzünden dağılmıştı. 1 Kasım seçimleri akabinde TBMM'de partilerin sayısal ağırlığı yönünden ciddi bir değişim yoktur. Muhalefetin ve iktidarın Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerinde ve sayısal ağırlığında 2011 dönemine kıyasla hiç bir değişiklik yokken, kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan her hangi bur sonuç beklemek mümkün müdür?2016'da muhalefet partilerinin anayasa ve Başkanlık seçimiyle ilgili duruşlarında hiçbir değişiklik yokken Yeni Anayasa için yeni bir komisyon toplanmanın "olmayacak duaya amin" demenin ötesinde bir anlamı yoktur.
AKP siyasi konjonktürü lehine kullanarak referandum ya da genel seçimle Anayasayı değiştirecek bir çoğunluk elde etme düşüncesindedir. Anayasa Uzlaşma Komisyonu muhalefetin ne denli uzlaşmaz olduğunu halka göstermek için teşekkül ettirilmiştir. Komisyon, sonuç almak için değil, parlamenter sistemin ne denli işlemez olduğunu, muhalefetin ne denli uzlaşmaz olduğunu kanıtlamak amacıyla oluşturulmuştur. Böylece AKP iktidarı ve Saray, Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi için kamu diplomasisi yapma imkânına kavuşmuş olacaktır. Mevcut Anayasa, Yeni Anayasa yapılmasına izin vermemektedir. Anayasanın 6. maddesi "Hiç bir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" diyor. Anayasal hükümlerin herkesi bağlayıcı olduğu da Anayasada yazılıdır. Anayasal hükümler 'yeni Anayasa yapamazsınız ancak mevcut Anayasayı değiştirebilirsiniz' diyor. Anayasanın 175. maddesi ilk 4 madde hariç ve diğer değişebilir maddelerde yapacağınız değişikliklerle eylemli ve fiili olarak ilk üç maddenin içini boşaltmayacak şekilde ancak Anayasanın değiştirilebileceğini öngörüyor.
Yeni anayasayı yeni bağımsızlığını kazanmış milletler yapar. Köklü milletlerin köklü töreleri, gelenekleri ve yasaları vardır. Bu nedenle de köklü gelenekleri, yapıları ve kurumları olan milletler, yeni anayasa yapmazlar onlar, ancak anayasalarının bazı hükümlerine yenilerler. Hiçbir iktidar kurucu iradeyi yok sayamaz!