Güncel müttefiklik
Irak ve Suriye'deki gelişmeler o kadar hızlı cereyan ediyor ki, tarafların müttefiklik durumu olayların akışına göre süratle değişebiliyor. Dün gerilim yaşadığınız güç bugün müttefik olabiliyor, yarını ise kestirmek zor. Onun için dış politika ve güvenlikte iyi oyuncu olmak gerekiyor.
Kerkük'teki gelişmelere dikkat!
Bir müddet öncesine kadar gerginlik yaşadığımız Irak Yönetimiyle, özellikle Barzani'nin bağımsızlık referandumu sürecinde ortaya çıkan iş birliği, müttefiklik anlayışının kısa bir süre içinde nasıl değiştiğinin en yakın örneğidir.
Barzani, Kerkük'ü, oldubittilerle kendi yönetim alanına dahil etmiştir. Barzani yönetimine karşı, referandum sonrası uygulanan bir seri yaptırımların yanında, Bağdat yönetimince Kerkük'ün kurtarılmasına yönelik operasyonlar düzenlenmiştir.
Bu operasyonda Irak ordusunun yanında Haşdi Şabi güçleri de yer almıştır. Yakın bir zamana kadar mesafeli davranılan Haşdi Şabi güçlerinin bu operasyona katkısı Türkiye tarafından da destek görmüştür.
Kerkük'ün savunulması için peşmerge güçlerine destek vermek üzere PKK'lı teröristlerin bölgeye gelmesi, Barzani PKK dayanışmasını bir kere daha göstermiştir.
KYB mensubu peşmergeler bölgeyi çatışmadan terk etmiştir. Bu durum KYB ile KDP arasındaki anlaşmazlığı da ortaya çıkarmıştır. Barzani davayı kaybetmiştir. Irak ordusu ve Haşdi Şabi işgal altındaki tartışmalı bölgeleri de kurtarmıştır.
Barzani yönetimine destek veren ABD'nin, onunla dayanışma içinde olan İsrail'in, bölge kontrolünden uzak kalmak istemeyen Rusya'nın, bölgeye ve Kerkük'e olan ilgisi sıcaklığını korumaktadır.
Türkiye, Irak Merkezi Yönetimi, İran iş birliği halindedir. Ortak çıkar için müttefiktir. Ancak Kerkük'teki durum yakından takip edilmeli, Türkmenlerin güvenliği hususunda arzu edilmeyen gelişmelerin ortaya çıkması halinde gerekli tedbirler gecikmeksizin alınmalıdır.
Çıkarların çatışması halinde bu müttefiklikler anında değişebilir. Irak Merkezi Yönetimi birden havaya girebilir. Başika konusundaki çatlak sesini her an için işitmek mümkündür.
İran destekli, Irak Şii gücü Haşdi Şabi de dikkatle izlenmelidir. Bölge ona bırakılmamalıdır.
PKK'nın Barzani bölgesinde güç kazanması önlenmelidir.
İran'la ilişkilerde de temkinli ve tedbirli olunmalıdır.
İdlib'de operasyon devam ediyor
Astana'da alınan kararlar uyarınca oluşturulacak çatışmasızlık bölgelerinden önemli biri olan İdlib'de operasyon, Türkiye, Rusya ve İran'ın mutabakatı ve iş birliğiyle devam etmektedir. Suriye'nin de Rusya vasıtasıyla bu operasyona, özellikle toprak bütünlüğüne hizmet ettiği için destek verdiği düşünülürken, Türkiye'yi işgalci devlet diye nitelemesi yadırganmıştır. Hâlbuki operasyon, toprak bütünlüğü kapsamında en çok Suriye'nin yararınadır.
Bu operasyonla mülteci akımı önlenmiş, Afrin Kantonu'nun güneye genişlemesine engel olunmuş ve Akdeniz'e açılacak PYD kanalının önü kesilmiştir. Ancak Türkiye'nin İdlib'i müteakip Afrin'e yönelik düşüncesi için, Rusya, İran ve ABD nezdinde etkili bir politika izlemesi önem arz etmektedir.
Müttefikliklerin devam edebilmesi için ortak çıkarlar yaratılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda Türkiye, Rusya'nın PYD'ye verdiği desteğin önüne geçmeli ve PYD'ye karşı kendisiyle işbirliği yapmasına çalışmalıdır.
ABD'yle ilişkiler kritik dönemde
ABD'nin politikası, Irak ve Suriye'yi bölmek, Türkiye ve İran'ı da istikrarsızlaştırarak ortaya çıkacak parçaları birleştirip İsrail'in de çıkarını gözeterek, sözde Büyük Kürdistan'ı yaratmaktır. Ancak Irak Yönetiminin düzenlediği operasyonlarda taraf olmadığını açıklaması, Irak Kürtlerini ortada bıraktığı algısı da yaratmamalıdır.
Irak ve Suriye'deki son gelişmeler, politikaları inkıtaa uğradığı için ABD'yi rahatsız etmektedir. ABD, İran'a karşı baskıları artırmaktadır. Türkiye'yle olan anlaşmazlıkları tırmandırmaktadır. Yakın bir gelecekte, Türkiye'yle İran'ı birbirine düşürecek girişimlerde bulunabilir. Türkiye iç politikasında sıkıntılar da yaratabilir. Bu nedenle iktidarın yanında muhalefetin de hazırlıklı olması gerekmektedir.