Dr. Ateş’in verdiği bilgilere göre, Ramazan ayında hastaneye başvurma nedenleri arasında iftar sonrası aşırı şişkinlik ve reflü şikayeti ilk sırada yer alıyor. Safra kesesinde taş olanlar şiddetli kolik ağrıları ile acil servise başvuruyor. Öte yandan aşırı susayan ve iftarda kontrolsüzce soğuk su içenler de ishal ve kusma şikayetiyle hastaneye gidiyor.
Vücudun, iftar ve sahur arası normal miktarda tüketim ile su dengesini ayarladığına işaret eden Dr. Ateş, “Su vücutta tuz ile birlikte tutuluyor. Yani sahurda 4-5 zeytin ya da tuzlu gıda tüketmek ve çay içmek, gün boyu susuzluğu önleyebilir. Böylece sindirim sistemi de rahatlamış olur” dedi.
Düzenli ilaç kullananların muhakkak sahura kalkması gerektiğini belirtenAteş, sindirimi rahatlatacak önerilerini de şöyle belirledi:
“Yemeğinizi iftar ve sahur arasına paylaştırın. Ara öğünler oluşturun. Mutlaka sahura kalkın. Reflüsü, gastriti olanlar sahurda mutlaka asit baskılayıcı ilaç kullanmalı. Mümkünse sahur yemeğinden sonra biraz daha uyanık kalınmalı. Spastik kolon rahatsızlığına açlık iyi gelir. Kabızlık varsa mutlaka bol su ve sebze tüketilmeli, yürüyüşler yapılmalı. Sigara içenler önce yemek yemeli çünkü kan şekeri düşük olduğunda sigara içilmesi ani spazmlara yol açabiliyor. Günlük içilen sigara miktarının en fazla üçte biri içilmeli. Yağlı gıdalar özellikle uzun açlıktan sonra pankreatite sebep olabilir. Sindirimi kolaylaştırmak için öğüne mutlaka çorba ile başlanmalı, az yağlı gıdalar tercih edilmeli. Ayrıca yemekten iki saat sonra yapılacak yürüyüş de sindirimi rahatlatır.”