Çekirdeği altın kadar değerli antibiyotikten daha etkili

Çekirdeği altın kadar değerli antibiyotikten daha etkili

Greyfurt çekirdeğinin yararları saymakla bitmiyor. Antibiyotiğe dayanıklı bakterileri öldüren greyfurt çekirdeği tırnak ve ayak mantarına, egzamaya bağlı sindirim problemlerini de tedavi ediyor.

Greyfurt 17. yüzyılda Asya''dan getirilen tatlı portakal (C. sinensis) ile pomelo veya shaddock (C. maxima) arasında tesadüfi bir çaprazlama olarak Barbados''ta ortaya çıkan bir narenciye melezidir. Bulunduğunda buna yasak meyve deniyordu.

Greyfurt yediğinizde çekirdeklerini genellikle ya meyveden ayırıyoruz ya da ağzımıza geldiğinde üfleyerek yere düşürüyoruz. Ancak greyfurt çekirdeğinin yararları saymakla bitmiyor.

Alternatif tıp uzmanları, greyfurt çekirdeği özütünün antibakteriyel, antiviral ve antimantar etkilerinin olduğunu belirtiyor, candida mantarına, boğaz enfeksiyonuna, ishale karşı etkili olduğunu aktarıyorlar.

İşte greyfurt çekirdeğinin yararları: 

Candida ile savaşır

Greyfurt çekirdeği özütü, candida diyeti için ideal tercihler arasında. Candidiasis olarak adlandırılan mantar enfeksiyonu, hem kadınlarda hem de erkeklerde aktif olabiliyor ve genellikle ağız, kulaklar, burun, tırnaklar, bağırsaklar ve vajina bölgesinde aktif oluyor.

2001 yılında yayınlanan bir polonyalı araştırmada, greyfurt çekirdeği özütünün candida semptomları gösteren bireylerde yüzde 33’e kadar etkili olduğunu gösteriyor. Maya hücrelerini öldürmesi sayesinde candida enfeksiyonunun yayılmasına engel olmaktadır.

Antibiyotiğe dayanıklı bakterileri öldürür

2005 yılında yayınlanan Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, greyfurt özütünün antibiyotiklere dayanıklı enfeksiyonları öldürebildiği görülmüş. Araştırmada greyfurt çekirdeklerini oral olarak iki hafta boyunca tüketen bireyler üzerinde deneyler yapılmış ve her sekiz saatte bir beş ila altı adet arasında çekirdek yutulmuş.

İki hafta içerisinde, bir tanesi hariç tüm denekler tedaviye iyi cevaplar vermişler. Fakat bu hastada üç farklı antibiyotiğe dayanıklı bir bakteri bulunuyormuş ve çekirdeklerin alınmasıyla birlikte bu direnç de bir miktar azalmış. Bu küçük çalışma, çekirdeklerin antibiyotiklere alternatif bir tedavi imkanı sunabildiğini göstermesi açısından önemli.

Mantar enfeksiyonlarına çözüm

Kuş ve yarasa dışkılarından bulaşan histoplasmosis adlı mantar enfeksiyonu, çoğu kişi tarafından farkedilmez ancak bazılarında 10 gün kadar sürebilen grip benzeri bir gidişat sergiler. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, bebeklerde ve kronik hastalıkları olanlarda bu hastalık tehlikeli olabilir.

Bu mantar hastalığına karşı greyfurt çekirdeği özütü günde 100 miligramlık kapsüller halinde veya günde 3 defa suya 10 damla olacak şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmesi sayesinde semptomların azalmasına da yardımcı olmaktadır.

Tırnak ve ayak mantarını iyileştirir

Tırnaklarda veya parmak aralarında ortaya çıkan ayak mantarlarını tedavi etmek hususunda da oldukça etkilidir. Günde üç defa ilgili bölgeye özütü sürmek, kısa sürede iyileşme sağlamaktadır. Çay ağacı yağına bir alternatif olarak kullanılabilir.

Egzamaya bağlı sindirim problemlerini tedavi eder

Egzama genellikle yemek seçimine ve sindirim problemlerine bağlanan yaygın bir cilt hastalığıdır. Atipik egzama hastaları üzerinde yapılan bir araştırmada, bağırsaklardaki mikrop dengesizliğine sahip olan hastalarda egzamanın ortaya çıktığı görülmüştür ve bu bölgelerde kanamalı lezyonlar görülmüştür. 25 kişiden 14 tanesinde orta derecede ishal, kusma, gaz ve rahatsızlıklar da mevcuttur.

Bu hastalar günde iki damla %0.5’lik konsantre greyfurt çekirdeği özütüne iki defa maruz bırakılmışlardır veya 150 miligramlık kapsüller halinde günde 3 defa almışlardır. Bir ay sonra kabızlık, gaz ve rahatsızlık gibi konularda ciddi iyileşmeler yaşanmıştır ve bir kısmında gece uykusunun kalitesi de artmıştır. Çalışma sırasında herhangi bir yan etkiye de rastlanmamıştır.

Genel bir antimikrobiyel üründür

Greyfurt çekirdeği özütü, ağız yoluyla alındığında bakteriler, virüsler ve mantarlara karşı fayda sağlamaktadır. Lakin bu özütün sindirim gerektirmeyen kullanımları da mevcuttur. Antimikrobiyel yapısından dolayı ağız spreylerine ve burun spreylerine, kulak damlalarına, diş macunlarına, banyo jellerine ve diğer bakım ürünlerine eklenmektedir. Doğal olmayan yapay koruyucuların aksine besin korunmasında da yavaş yavaş kullanılmaya başlanmaktadır.

 

 

 

İlgili Haberler