Editör: Murat Öztürk
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kholzoda Saidali, “Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre glokom nedenli ciddi görme bozukluğu veya körlük dünyada 7.7 milyon kişiyi etkiliyor. Katarakttan sonra körlüğün ikinci nedeni bu hastalık. Daha çok yaşlılarda görülse de sağlık ve ekonomik boyutları düşünüldüğünde glokom bir halk sağlığı sorunudur ve toplumun tüm kesimlerini etkilemektedir” şeklinde konuştu.
GÖZ TANSİYONU NASIL İLERLER
Glokomun erken evrelerinde belirti göstermediğini belirten Op. Dr. Saidali, “Glokom sinsi seyirli bir hastalık. Bu nedenle de hastalar erken evrelerinde fark edemeyebiliyorlar. Fakat tedavi edilmediğinde görmeyi ciddi derecede tehdit ediyor hatta körlüğe neden oluyor. Daha ileri evrelerde göz ağrısı, baş ağrısı, göz kızarıklığı, görüşün bulanıklaşması, görüşün azalması, ışıkların etrafında halkalar görülmesi, gözde sertlik hissi, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler görülebiliyor. Bu belirtiler fark edildiğinde mutlaka Göz Hastalıkları Uzmanına muayene edilmesi gerekir” dedi.
KİMLER RİSK ALTINDA
40 yaş üstü kişilerde glokom görülme riskinin arttığını söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kholzoda Saidali, şunları söyledi:
“60 yaş üstü kişilerde risk çok daha fazla. Ailede glokom öyküsü, optik sinir anatomisindeki anormallik ve kornea (gözün camsı tabakası) kalınlığının ince olması glokom riskini diğer kişilere oranla çok daha arttırıyor. Ayrıca hipermetropi, migren ve diyabet hastalarında da glokom riski sağlıklı kişilere göre fazladır. Bu kişilerde risk fazla olduğundan gelişebilecek hasarın erken saptanabilmesi için düzenli muayene olması gerekir.”
TEDAVİNİN BAŞARISI ERKEN TEŞHİS
Glokom belirtileri yaşayanların bir an önce doktora başvurması gerektiğini vurgulayan Saidali, “Risk grubunda olan kişilerin düzenli olarak kontrolleri yaptırması önemli. Belirtiler fark edildiğindeyse beklemeden doktora başvurulmalı ve bir an önce tanı konulmalı. Glokomda tedavinin başarısı erken teşhise bağlı. Geç kalınması durumunda körlüğe kadar giden ağır sonuçları var. Glokom, erken teşhisle birlikte göz damlası ile kontrol edilebilmekte ve tedavinin başarısı hastanın ilaçlarını düzenli şekilde kullanması ile büyük ölçüde artmaktadır” diye konuştu.
DHA
