Göz altı morluklarını genetik, bireysel ve çevresel çeşitli faktörler nedeniyle alt göz kapağı ve çevresinin renginin koyulaşması olarak tanımlayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, hastalığın tedavisinde nedene yönelik yaklaşımın önemli olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
YAŞLI GÖSTEREBİLİR
Göz altı morluklarının, göz altı veya göz çevresi halkaları ya da göz çevresi hiperpigmentasyonu olarak da isimlendirildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Sıla Kılıç Sayar, “Göz altı morlukları yüze yorgun ve olduğundan daha yaşlı bir görünüm verebilir. Göz altı morluğuna göz altında şişme de eşlik edebilir. Nadiren bir sağlık sorununa işaret eder ve genellikle zararsızdır fakat estetik sebeplerle kişileri psikolojik açıdan rahatsız edebilir” açıklamasında bulundu.
ŞİKÂYETLER ÇOCUKLUKTA BAŞLAR
Göz altı morluklarının en sık sebepleri arasında genetik faktörler olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Sayar, şu bilgileri paylaştı:
“Aynı ailede birden fazla göz altı morluğuna sahip kişi olması riski artırır, bu kişilerde göz çevresinde şikâyetler çocukluk yaşlarında başlayabilir. Doğal yaşlanma süreci de göz altı morlukları ve koyulaşmasının sebepleri arasındadır. Kişiler yaşlandıkça derileri incelir ve esnekliğini kaybeder. Deri altı yağ dokusu, kolajen miktarı azalır ve deri altında bulunan kan damarları daha görünür hale gelir, bu da göz altındaki alanın koyu görünmesine neden olur. Bunlar dışında kişinin sahip olduğu kronik deri hastalıklarından atopik dermatit, kullandığı ilaçlardan doğum kontrol hapları, hormon replasman tedavisi, bazı kanser ilaçları ve glokom için kullanılan göz damlaları da göz altı koyulaşmasına neden olabilir.”
SİGARA, ALKOL VE AŞIRI STRES ETKİSİ
Akut şekilde ortaya çıkan dermatolojik hastalıklardan alerjik kontakt dermatit ve ilaç alerjileri, göz çevresine uygulanan çeşitli işlemler ya da travma sonucu oluşan post-lezyonel hiperpigmentasyonun da sebepler arasında olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Sayar, “Bunların dışında, susuzluk (dehidrasyon), uykusuzluk, yorgunluk, göz yorgunluğu, sigara, alkol, aşırı stres, yoğun ultraviyole ışını maruziyeti, kalp-damar hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, kanama bozuklukları, tiroit hastalıkları, anemi, kötü ve yetersiz beslenmeye bağlı protein, demir, B, C, E ve K gibi vitaminlerinin eksiklikleri diğer faktörlerdir” diye konuştu.
NEDEN TESPİT EDİLMELİ
Göz altı morluklarının tedavisi planlanırken mutlaka öncelikle nedeni anlamak gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sayar, şunları söyledi:
“Dermatoloji uzmanı olan hekim tarafından yeterli fizik muayene, ayrıntılı bir öykü alınması ile altta yatan nedenin tespiti en uygun tedavinin belirlenmesi açısından önemlidir. Göz altı koyulaşmasının sebebi bu çevredeki derinin incelmesine bağlı damarların belirginleşmesi, fazla melanin sentezine bağlı pigmentasyon artışı ya da her ikisi birlikte olabilir. Sonuca göre kamufle edici yöntemlerden sürülebilen ilaç, enjeksiyonlu yöntemler ve cihaz tedavilerine kadar geniş bir yelpazede tedavi seçenekleri vardır.”
Günümüzde göz altı morluğu olan ve altta yatan herhangi önemli bir hastalık olmayan kişilerin en sık başvurduğu yöntemin kamufle etmek olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Sayar, fondöten ve kapatıcı tercihlerinde göz çevresi için uygun mineral içerikli ürünlerin tercih edilmesinin önerildiğini belirtti.