BAE’den Türkiye’ye yapılan ziyaret ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’daki temasları ile ilgili iddialar siyasetin gündemini ısıtırken, Günboyu yazarı Fatih Ergin’den tartışmaların boyutunu değiştirecek bir iddia geldi.
AKP çevrelerinden aldığı kulis bilgilerini aktaran Ergin, Türkiye’nin ağır ekonomik krizi Araplar’ın iştihanı kabarttı ama AKP kulislerinden sızanlara göre yeni yatırımlar için bir çekinceleri var.” ifadesini kullandı.
Katar ve BAE’nin rayından çıkan ekonominin AKP’yi iktidardan indirme ihtimalini ve Erdoğan’ın iktidarı kaybetmesi durumunda Türkiye’deki kazanımlarının tehlikeye düşüp düşmeyeceğini değerlendirdiğini ifade eden Ergin, buna karşılık her iki ülkeye de AKP’nin iktidarda kalacağı garantisinin verildiğini ifade etti.
Ergin şunları ifade etti; “Bu noktada her iki ülkeye de; Türkiye’de yapılacak yeni yatırımlarla ekonomide bir rahatlama olacağı ve bunun da AKP iktidarının politik durumuna olumlu yansıyacağı söylenmiş.
Hatta AKP çevrelerinde, Erdoğan’ın Katar’a gitmesinin baş sebeplerinden birinin iktidarda kalacaklarına dair güvence vermek olduğu bile konuşuluyor.
İktidarda kalmak için, dillerinden düşürmedikleri milli iradeyi değil Katar ve BAE’yi can simidi olarak görüyorlar…”
Ergin’in yazısı şu şekilde;
Krizler, devletlerin, ülkelerin bazen kaçamayacağı hadiselerdir. Bir ülke, önleyici tedbirleri almadığı için de krizleri yaşayabilir, aldığı halde de yaşayabilir.
Ancak bugün Türkiye’nin yaşadığı iki kriz, yani Suriyeliler krizi ve ekonomik buhran tamamen “yerli ve milli” bir yapımdır…
İktidarın sonuçlarını bile bile yaptıklarının ağır faturası ile karşı karşıya ülke…
Garip olan ise iktidarın bu krizi fırsata çevirmeye çalışması. Malum, önce doları 7’nin tutabilmek için 128 milyar doları buhar ettiler, şimdilerde ise Çin modelini savunuyorlar…
Yani yükselen dolarla Türkiye’nin ve halkın varlıkları, iş gücü sudan ucuz olacak ve ihracaat patlayacak!
Oysa bu mantık, halkın fakirleşmesinin pazarlanmasından başka bir şey değil. Ekonomi politikası diye yutturmaya çalıştıkları; Türkiye’yi Avrupa’nın hizmetçisi haline getirmek!
Peki iktidarın buradaki fırsatçılığı ne?
Malum, önce BAE’den Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirildi, ardından da AKP Genel Başkanı Erdoğan Katar’ı ziyaret etti.
Her iki ülke ile görüşmede de ana gündem Türkiye’ye yapılacak son yağmaydı. Zaten Katar Dışişleri Bakanı Es-Sani, “Türkiye''nin ekonomik gidişatı nedeniyle Türkiye’de ortaya çıkacak fırsatları değerlendiriyoruz” diyerek bunu ifşa etti.
Türkiye’nin ağır ekonomik krizi Araplar’ın iştihanı kabarttı ama AKP kulislerinden sızanlara göre yeni yatırımlar için bir çekinceleri var…
Nasıl mı?
Rayından çıkan ekonominin AKP’yi iktidardan indirme ihtimalini ve Erdoğan’ın iktidarı kaybetmesi durumunda Türkiye’deki kazanımlarının tehlikeye düşüp düşmeyeceğini değerlendiriyorlar…
Bu noktada her iki ülkeye de; Türkiye’de yapılacak yeni yatırımlarla ekonomide bir rahatlama olacağı ve bunun da AKP iktidarının politik durumuna olumlu yansıyacağı söylenmiş.
Hatta AKP çevrelerinde, Erdoğan’ın Katar’a gitmesinin baş sebeplerinden birinin iktidarda kalacaklarına dair güvence vermek olduğu bile konuşuluyor.
İktidarda kalmak için, dillerinden düşürmedikleri milli iradeyi değil Katar ve BAE’yi can simidi olarak görüyorlar…
İktidarlarının bekası uğruna yapılan bu görüşmelerin BAE ayağında bir de Sedat Peker detayı var tabi. AKP’nin talebi ve BAE’nin verdiği iddia edilen bir söz de dolaşıyor kulislerde.
Ancak bu henüz teyitli değil. Teyit gelirse, BAE’nin verdiği Sedat Peker sözünü, Cuma günü Yeniçağ TV’deki 25. Saat programında açıklayacağım.
Peki Katar ve BAE’nin Türkiye’de yapacağı yatırımlar ekonomiyi bir nebze rahatlatsa dahi bu durumun AKP’yi iktidarda tutacağının garantisi var mı?
Araplar Türkiye’nin varlıklarına çökerken, AKP’nin milli iradeyi ipoetek altına alacağı başka bir planı mı var?
O plan nedir bilmiyoruz ama olmasa iktidarda kalma garantisi verilir miydi?