Yağmur sonrası güneş açtığında, gözlerimiz hemen gökyüzüne çevrilir. Bir gökkuşağı görmek ve bu muhteşem doğa olayını yakalamak isteriz. Ancak, her zaman bu şansı yakalayamayabiliriz. Gökkuşağı, güneş ışığının su damlacıkları tarafından kırılması, yansıması ve dağılması sonucu oluşan çok renkli bir yaydır. Bu optik ve meteorolojik fenomen, genellikle yağmur sonrası gökyüzünde görülür.
Güneş ışığı, su damlacıklarına girdiğinde kırılır ve farklı dalga boylarına ayrılır. Bu dalga boyları, kırmızıdan mora kadar olan renk spektrumunu oluşturur. Işık, damlacığın iç yüzeyinden yansıdıktan sonra tekrar kırılır ve gözümüze ulaşır.
Gökkuşağının görülebilmesi için güneşin arkanızda, yağmurun ise önünüzde olması gerekir. Gökkuşağının merkezi, güneşin tam karşısındaki noktadır ve bu nokta, antisolar nokta olarak adlandırılır.
Gökkuşağı aslında tam bir dairedir, ancak yeryüzünden bakıldığında sadece bir yay olarak görülür. Uçak gibi yüksek bir noktadan bakıldığında tam daire şeklinde görülebilir.
Gökkuşağının oluşumu hakkında çeşitli uzmanlar ve bilimsel araştırmalar kapsamlı bilgiler sunmaktadır:
• Kristin Calhoun (NOAA): "Gökkuşağı, ışığın su damlacıkları tarafından kırılması ve yansıması sonucu oluşan bir optik illüzyondur. Herkesin gördüğü gökkuşağı farklıdır çünkü her bireyin görüş açısı ve antisolar noktası farklıdır."
• Alexander Haußmann (TU Dresden): "Son 20 yılda, daha yüksek dereceli (üçüncül, dördüncül vb.) ve ikiz gökkuşakları gibi birçok yeni ve ilginç etki gözlemlenmiş ve belgelenmiştir. Bu gözlemler, klasik gökkuşağı teorisine doğal olmayan damlacık şekillerinin ve geniş damlacık dağılımlarının dahil edilmesiyle açıklanabilir."
• Dr. Andrew T. Young (San Diego State Üniversitesi): "Güneş ışığı, yağmur damlalarına çarptığında, ışık spektrumunun farklı renklerine ayrılır. Bu ayrılma, her rengin farklı bir kırılma indisine sahip olmasından kaynaklanır. Sonuç olarak, ışık damlacıkların içinde farklı açılarla kırılır ve yansır. Bu süreç, gökkuşağının karakteristik renklerini oluşturur."
• Dr. Steven A. Ackerman (Harvard Üniversitesi): "Bir yağmur damlasına giren güneş ışığı, damlanın iç yüzeyinden yansır ve kırılarak dışarı çıkar. Bu yansıma ve kırılma süreçleri, ışığın farklı dalga boylarında farklı açılarla yayılmasına neden olur ve gökkuşağını oluşturur."
GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ NEDEN SIRALIDIR?
Gökkuşağının renkleri, ışığın su damlacıkları içindeki kırılması, yansıması ve dağılması sonucu belirli bir sırayla görünür. Bu sıralama, ışığın farklı dalga boylarının farklı açılarla kırılmasından kaynaklanır.
• Işığın Kırılması ve Dağılması: Güneş ışığı, su damlacıklarına girdiğinde kırılır ve farklı dalga boylarına ayrılır. Bu dalga boyları, kırmızıdan mora kadar olan renk spektrumunu oluşturur. Işık, damlacığın iç yüzeyinden yansıdıktan sonra tekrar kırılır ve gözümüze ulaşır. Bu süreçte her renk, farklı bir açıyla kırıldığı için belirli bir sırayla görünür.
• Renklerin Sıralaması: Gökkuşağında görülen renkler, kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi (indigo) ve mordur. Bu sıralama, ışığın dalga boylarına göre belirlenir. Kırmızı ışık en uzun dalga boyuna sahipken, mor ışık en kısa dalga boyuna sahiptir. Bu nedenle kırmızı ışık en az kırılır ve gökkuşağının üst kısmında yer alırken, mor ışık en fazla kırılır ve alt kısmında yer alır.
Sir Isaac Newton, ışığın prizma ile kırılması deneyleri sonucunda gökkuşağının renklerini tanımlamıştır. Newton, ışığın farklı dalga boylarının farklı açılarla kırıldığını ve bu nedenle renklerin belirli bir sırayla göründüğünü keşfetmiştir.
Günümüzde yapılan araştırmalar, gökkuşağının oluşumunu daha detaylı anlamamıza yardımcı olmuştur. Örneğin, ikincil gökkuşaklarında renklerin ters sırada görünmesi, ışığın su damlacıkları içinde iki kez yansımasından kaynaklanır.
Gökkuşağının renklerinin sıralı görünmesi, ışığın su damlacıkları içindeki kırılması ve yansıması sonucu oluşur. Bu süreç, ışığın farklı dalga boylarının farklı açılarla kırılmasından kaynaklanır ve bu da gökkuşağının renklerinin belirli bir sırayla görünmesini sağlar. Gökkuşağı, doğanın en büyüleyici optik olaylarından biridir ve bilimsel olarak incelendiğinde, ışığın ve suyun etkileşimi hakkında derin bilgiler sunar.
EN UZUN GÖKKUŞAĞI NEREDE GÖRÜLDÜ
En uzun süreli gökkuşağı, 30 Kasım 2017'de Tayvan'ın Taipei şehrinde görüldü. Bu gökkuşağı, tam 8 saat 58 dakika boyunca gözlemlendi ve Guinness Dünya Rekorları tarafından en uzun süreli gökkuşağı olarak kaydedildi
Gökkuşağı, Taipei'nin kuzeyindeki Yangmingshan Dağı'nda, Çin Kültür Üniversitesi'nin gözlem noktalarından izlendi. Bu uzun süreli gökkuşağının oluşmasında, bölgedeki atmosferik koşulların ve güneş ışığının açısının mükemmel bir şekilde birleşmesi etkili oldu.
Özellikle kuzeydoğudan gelen muson rüzgarları, havada yoğun miktarda nem birikmesine neden oldu ve bu da gökkuşağının uzun süre görünmesini sağladı.