Editör: Murat Öztürk
Göz hastalıkları uzmanı Opr. Dr. Ferhan Okur glokom ile ilgili az bilinenleri anlattı.
Glokom karakterize, optik sinir hasarı yapan bir hastalık. Nedeni ise yüksek göz içi basıncı. Opr. Dr. Ferhan Okur glokom yani göz tansiyonunu kısaca şöyle özetliyor:
“Yüksek göz içi basıncı optik sinir beslenmesini bozarak optik sinir hasarı yapar. Glokomda risk faktörleri hipermetropi, diyabet, hipertansiyon ve genetik faktörlerdir. Glokom doğuştan olabilir, gençlik çağlarında gözlenebilir ancak büyük oranda 40 yaşın üzerinde gözlenen ve yaş arttıkça görülme sıklığı artan bir hastalıktır. 40 yaşın üzerinde gözlenen glokom sinsi, yavaş ilerleyen ve büyük oranda iki gözü de tutan bir hastalıktır. Glokom tedavisinde önce göz tansiyonunu düşürücü damlalar kullanılır, bunlar etkili olmazsa cerrahi tedavi uygulanır. Ailesinde glokom olanların ve 60 yaşının üzerinde olanların düzenli göz tansiyonu ölçümü yaptırmaları gerekir. Hiç unutulmamalıdır ki glokom belirtileri ancak optik sinir hasarı ileri derecede olduğunda ve göz tansiyonu çok yükseldiğinde ortaya çıkacaktır.”
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER
İlaç Tedavisi: En sık kullanılan tedavi yöntemidir. Ancak ilaçların yan etkilerinin görülmesi ve bazen de göz tansiyonunu düşürememe durumu söz konusu olabilir. Aynı zamanda hastanın damlalarını düzenli olarak kullanamama riski de vardır.
Lazer Tedavileri: Argon Laser Trabeküloplasti (ALT) eskiden yaygın kullanılan bir lazer tedavi yöntemiydi. Ancak gözde kalıcı skar dokusu oluşturuyordu. Selektif Laser Trabeküloplasti (SLT) yeni, etkili, zararsız ve neredeyse sonsuz kez uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. (Bilinen diğer bir Lazer işlemi olan YAG (Yttrium Aluminium Garnet) Lazer ise dar açılı glokomlarda ve açı kapanmasına bağlı oluşan glokom krizinde tedavi amaçlı veya krizin oluşumunu önlemek için uygulanır.)
Ameliyat: Göz sıvısının kan damarlarına ulaştırılabilmesi için yeni bir boşaltım yolu sağlayarak göz içi basıncının düşmesi amaçlanan bir tedavi yöntemidir. Hastayı yoran, kanama ve enfeksiyon riski olan bir tedavi yöntemidir. Tedavide bu yöntemlerden birisi öncelikle kullanılır. İstenilen sonuca ulaşılamazsa diğer tedavi yöntemlerine geçilir. Glokom hastalarının büyük bölümü ilaçlarını gerektiği gibi kullanmamakta ve kontrol için hekime gelmeden birkaç gün önce ilaçlarını düzgünce kullanarak göz tansiyonlarını normal düzeylere getirerek hekimlerini yanıltmaktadırlar. Sonuç olarak, hastanın glokomu ilerlemekte ve körlüğe kadar giden görme kaybı olmaktadır.