Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI
Adnan İSLAMOĞULLARI

Gittin.. kül bakışlarınla...

Fırat Çakıroğlu'nun aziz hâtırasına...

1-380.jpg

Gittin.. kül bakışlarınla...

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla... "Ben gidiyorum, sen de gel..." diyorsun. "Gökte yalnız başına bir yıldız gibi semâya karışalım, gecenin karanlığında ışık arayanlar, yıldız arayanlar bulsun bizi, kıble taşının göğünde yıldız olalım..." diyorsun.. Zerre tereddüt yok bakışlarında.. Adanmışlığın bütün kararlılığı kül rengine bürünmüş gözlerinde.. Zerre tereddüt yok bakışlarında.. Fedâ olmuşluğun mahfiyetkârlığı oturmuş gözbebeklerine.. Zerre tereddüt yok bakışlarında.. Fenâ olmuşluğun umarsızlığı çökmüş gözlerinin akına...

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla... Elini uzatan bir dost bakışı bu.. elini uzatan bir kardeş bakışı.. elini uzatan bir evlât bakışı.. "Ben gidiyorum, sen de gel" diyen, "Nereye diye sorma yalnızca gel.." diyen bir teslim oluşun bakışı.. "Gül sümbül hırkamız, sular kuşlar halkamız olsun" diyen bir serdengeçti bakışı bu...

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla...

Hesapsız.. şüphesiz.. tecessüssüz.. kurgusuz.. plansız.. programsız.. alabildiğine serâpa bir sâdeliğin, alabildiğine serâpa bir samimiyetin bakışı senin bakışın.. Yolum yoluna.. yönüm yönüne.. ömrüm seninle ve son nefesimde, kışların bahar, âlemin ağyâr olduğu bir istikbâl.. yer.. gök ve yıldızlar.. su.. toprak ve yağmurlar.. ay.. güneş ve deryâlar.. gündüz.. gece ve zaman.. sana benzeyen tüm meleklerin ve Tanrı'nın şâhitliğini tutmayan.. bir elimde ay, diğerinde sen, vazgeçtim ben kalanların hepsinden.. her şey sen, yalnız sen, bir tek sen.. sözleri vermeyen sâdece sâdece senin bakışın, senin güvenli bakışın, senin sözünün erliğine şâhitlik eden bakışın bu bakış..

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla...

Ateşin yakmadığı İbrahim'in, kuyunun boğmadığı Yusuf'un, bıçağın kesmediği İsmail'in bakışı bu bakış.. Boğazına inen bıçağa gülümseyen bakış bu bakış.. Gözleri gökten inecek koyunu bekleyen bir korkunun değil, bıçağı elinde tutana hasbî bir güvenin bakışı bu bakış..

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla...

Bir muvakkat mekânın, bir geçici dünyânın gûlgûle i deminden geçen, misâfirliği müdrik, zihninin derinlikleriyle gözleri ve dudakları aynı kelâmı telâffuz eden, her satırı tevhid kaleminden bir satır tertemiz bir çehrenin bakışı bu bakış...

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla...

Bir ülkücünün bakışı bu bakış.. Ülkücü bakışı bu bakış.. Hani ölümün ancak bu kadar yakışabildiği ülkücünün bakışı.. Hani vefâsızlığa, hainliğe, sadâkatsizliğe, nankörlüğe bırakın isyânı sitem bile etmeyen ülkücünün tenezzülsüz bakışı bu bakış.. Hani "ardımdan kim ağlar" demeyen, "üzerime kim toprak atar" diye sormayan teslim olmuş ülkücünün bakışı bu bakış...

"Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla... Ve.. "gel..." derken gittin Fırat Çakıroğlu... Bir Şubat zemherîsiydi, sabahtan öğleye gittin öteye.. "Gel.." diyen sesin med cezir, çekildi gerilere, böyle büründün sen küllere.. Ve gittin sen kül bakışlarınla.. göğe çekilir gibi.. geceye yağan kül rengi kar gibi.. ötelere geç kalmağa korkar gibi... "Gel ..." diyorsun siyah-beyaz bir fotoğrafın içinden, ölümsüzleşen kül bakışlarınla... Sen evvel giden ahbâba selâm söyle Fırat Çakıroğlu, biz geleceğiz hepimiz çok yakında.. "Tek eksiğimiz yeterince sevmeyi bilmemek" diyen Gâlip Abi'ye nâzire olarak koynumuzda beslediğimiz yılanların bile sevgisiyle geleceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları