İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, Mahkeme Başkanı’nın Bakanlığın, AİHM kararı hakkındaki cevabı gönderdiği ama kararın henüz kesinleşmediğinin belirtmesiyle başladı.
Osman Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, mahkeme heyetinin reddine ilişkin konuşacağını belirterek söz aldı. Bayraktar, şunları kaydetti:
“Usul Kanunu (CMK), Murat Pabuç’un dinlenmesiyle tam 7 yönden ihlal edilmiştir. CMK’nın 58/3 gereğine dayandırıyorsunuz kararınızı ama bu bir gerekçe değil. Bu kanun maddesinin tıpa tıp nakledilmesi. Böyle gerekçe olmaz. Maddeye bakıyoruz, tanığın dinlenmesi sırasında ise ses ve görüntü ile aktarma yapıp soru sorma hakkı saklıdır. Dinlemelerinizde hiçbir şekilde sesli aktarma bulunmadınız bu birinci hata. İkinci hata; görüntülü aktarma yapın. Biz başka bir yerde bulunacağız. O ekrandan bize aktarma yapılacak. Üçüncüsü, soru sorma hakkı hazır bulunma hakkı olan kişilere kullandırılmamıştır.
Siz, ‘sorularınızı yazılı verin’ diyorsunuz. Hayır. CMK soru sorma hakkı saklıdır diyorsa, savunmanın bir hakkı olarak söylüyorum, soru sorma hakkı bir çeşit çapraz sorgunun uzantısı olarak buraya konmuştur. Soruların yazılı olarak söylenmesi kanunun esasına aykırıdır. Biz nasıl hazır bulunma hakkına sahipsek ve bundan vazgeçmiyorsak, Cumhuriyet Savcısı da hazır bulunma hakkına sahip. Nasıl o hazır bulunduruluyor da biz bulundurulmuyoruz ya da ses ya da görüntü aktarımıyla dinlendirilmiyoruz? Ceza yargılaması uyarınca savcı ile savunma makamı eşittir. Bu silahların eşitliğine ve Anayasa’daki eşitlik kuralına aykırıdır.
HEYETİNİZİ REDDEDİYORUZ
Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın avukatı Özgür Karaduman şunları söyledi: “Burada bir önceki heyete iddianamenin neden mesnetsiz olduğunu anlattık. Ancak tanık dinleme usulünde yaşanan ve heyetinizin birçok konuda usul ve yasaya aykırı tutumununu arkasında bu iddianame olduğunu söylemek isterim. Murat Pabuç’un tanık olarak dinlenmesinde CMK 58 diyor ki; adı, soyadı, yerleşim yeri sorulur diyor. Hem Papuç hem Eren soyadı olan bu kişiye kimliğini sordunuz mu? Bizzat kendisi tarafından TSK’de çalışırken akıl sağlığının bozulduğu beyanından haberdar değilsiniz belli ki. Bugün basına yansıyan bir haber var. Gezi Parkı eylemleriyle ilgili tavrınızın ne olduğuyla ilgili bazı haberler çıktı.”
Mahkeme Başkanı bunun üzerine Twitter hesabının olmadığını söyledi. Avukat Karaduman da, Mahkeme başkanı’na “O zaman siz de buradaki sanıklar gibi sosyal medya kurbanısınız” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Tanığın ifadelerinin maddi gerçeğin açığa çıkarılması için akıl sağlığının yerinde olup olmadığıyla ilgili bir araştırma yapıldı mı? savcılığın eksik bıraktığı sanıkların lehine olan hususları iddianameye geçirmeksizin bu iddianameyi dayanak yaptığınız için bizde oluşan kanı, delil yaratmaya çalışıyor olduğunuzdur. Aksi takdirde neden can güvenliği gerekçesi oluşsun ki? Adil yargılanma hakkı neden ihlal edilmek istensin? Kıymetlendirilmiş bir iddianame ve akıl sağlığı yerinde olup olmadığı bile belli olmayan ve kıymetlendirilmiş bir tanıkla hızla cezalandırma yoluna gidilmek istenmektedir. Bizim de yargılama adı altında oynanan tangoya ortak olmamız beklenemez. Talebimiz Murat Pabuç’un huzurda dinlenmesi, kararınızdan geri dönülmesi, akıl sağlığının sizin tarafınızdan araştırılması ve Murat Pabuç’un soyadının yanlış olması sebebiyle delil kaleminden çıkarılması nedeniyle sizi ve heyetinizi reddediyoruz.”
MAHKEME, REDDİ HAKİM TALEPLERİNİ REDDETTİ
Red taleplerine dair ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, talepleri CMK 23-24’e dayanmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı reddetti. Mahkeme Başkanı’nın söz isteyen avukatlara söz vermediği belirtildi.
AVUKATLAR SALONU TERK ETTİ
Avukatlar red taleplerinin reddedilmesinin ardından salonu terk etti. İzleyiciler de avukatlara alkışla destek verince Mahkeme Başkanı izleyicilerin dışarı çıkarılması kararını verdi. Duruşma bir süre avukatlar ve izleyiciler olmadan devam etti. Heyet daha sonra duruşmaya ara verdi.