Gerçek yalanı dövüyor!
Ak Parti''nin en büyük şansı, kolay yalan söyleyebilen ekran yıldızları ve köşe başı tutmuşlardı..
Kolayca yalan söylüyorlar, "Bu kadar kolay da yalan söylemezler herhalde" diye düşünenler de onlara inanıyordu..
Yalanı güçlendirmek için de, cümlenin sonuna hep "Umut" iliştiriyorlardı, "Vaat" iliştiriyorlardı..
Malumunuz, umut fakirin ekmeği..
**
Bu sistem yıllarca böyle devam etti..
Her yanlışın ardından yalancılar ekranlara doluştu, köşe başlarında yeni yeni yalanlar uyduruldu, sistem tıkır tıkır işledi..
Çünkü, öyle ya da böyle, garibanın da tekeri dönüyordu..
Sosyal yardımlar, yüksek olmayan zamlar, çok kolayca söylendiği için, ilginçtir daha inandırıcı hale gele gelen yalanlar..
Teker, ağırdan da olsa hep döndü..
**
Ama şimdi öyle değil..
Çünkü, söyleyecek yalan da, verilecek vaat de kalmadı..
Güzel bir şey vaat edilse, kaset başa sarılmış oluyor.. Cebinde para olsa, o kemik seçmen yine inanmaya hazır belki ama, bu kez cep delik cepken delik..
Dünyada sıcak para bolluğu yaşanan bir döneme rastgelen iktidarlarında, ellerine geçenin büyük bölümünü, kendilerine ve eşe-dosta ayıran bu iktidar,
Bir bölümünü de, seçmeniyle paylaşıyordu..
Adaletsizlik olsa da, bir paylaşım vardı..
Sonuçta deniz bitti.. Deniz bitince bütün dengeler şaştı..
**
Ekran bülbülleri yine yalanlar söylüyor..
Milletvekilleri yine yalanlar söylüyor..
Köşeleri tutmuş kalemşorlar yine martaval atıyor..
Ama bu kez ettikleri her söz, dönüp dolaşıp vatandaşa dokunuyor..
**
Eskiden, "Az kaldı, sıkın dişinizi" derlerdi,
Şimdi, "Soğan ekmek yiyin" diyorlar..
Eskiden, "Her şey yolunda" derlerdi,
Şimdi, "Porsiyon küçültün" diyorlar..
Yani yalan üretemiyor, sadece saçmalıyorlar..
Onca uçak, milyarlık saray, lüks arabalar, saray sofralarını eskiden devletin itibarı görenler,
Yoklukla yüzleşince, bu şatafatı artık, "Sorulacak hesap" sayıyorlar..
**
O yüzden, eskiden de saçmalarlardı ve tutardı.
Şimdi ise, yine saçmalıyorlar, ama bu kez tutmuyor..
Çünkü, vatandaşın ekonomisinde teker dönmüyor..
Çünkü artık, umut bile para etmiyor..
Her şeyi tükettiler..
Tüketince de, saçmalıklarla ve gerçekle yüz yüze geldiler..
İşte kırılma noktası burası;
Gerçek bu kadar çıplak yaşanırken, yalanın tutma şansı yok..
**
O yüzden, misal, Cem Küçük televizyon ekranından, "Almanya''da emekliler gazoz kapağı topluyor" deyince, komik duruma düşüyor..
Ya da, bir eli yağda, diğeri balda bir Ak Partili çıkıp, "Soğan ekmek yeriz" deyince, milletin tepesi atıyor..
İşte son örnek;
TÜİK''in uydurma hesaplarıyla enflasyonu yüzde 19 çıkarıyorsunuz, ama vergi ve cezalara yüzde 36 zam yapıyorsunuz..
Aslında çaktırmadan gerçek enflasyonu ilan ediyorsunuz..
Bu kez iktidarın aklı şaşıyor..
Gerçeğin gücü, yalanı ezip geçiyor..
**
Hani büssürü anket yapıyorlar ya, işin özü bu.
Türkiye''deki siyasi tabloda değişikliğin tek bir sebebi var;
Gerçekler, artık, yalandan daha ağır..
Yaklaşan değişimin sebebi bu..
Bu tam bir sarmal.. Gerçekle yalanın birlikte çıktığı tartıda, gerçek ağır bastığı andan itibaren girilen sarmal, yalanı ideoloji yapmış iktidarların en büyük kâbusu..
Çünkü o sarmalda, yalan gittikçe kilo kaybediyor, gerçek ise gittikçe semiriyor..
Gerçeği, bizzat hayatın kendisi besliyor..
Siz ne söylerseniz söyleyin, vatandaş kulaklarını kapatıyor ve kendi yaşadığı gerçeğin penceresinden bakıyor..
O pencere de her zaman doğruyu gösteriyor, gerçeği gösteriyor..
İşte, yalan üzerine bina edilmiş iktidarların kâbusu da bu; doğrular ve gerçekler..
**
"Ekonomik kurtuluş savaşı" diyerek kandırmaya çalışırken,
Aynı konuşmanın başında ettiğiniz sözün dikkatten kaçacağını sanabilirsiniz.
Ama kaçmıyor..
Konuşmaya, "Bu bizim ekonomik tercihimiz. Bu programla düze çıkacağız" dedikten sonra,
Sözüm ona programın sonuçlarını, "Dış güçler bize saldırıyor" diye tarifleyince, doğal olarak, artık gerçeğe kilitlenmiş vatandaş soruyor;
-Bu sizin tercihiniz mi, yoksa dış saldırı mı? Hangisi?
**
20 yıldır, başı her sıkıştığında, her yanlışında, her hatasında, her yalanında, ''Dış güçler'' durağına sığınan bir iktidar,
İlk kez, ''Dış güçler'' yalanını yedirmekte zorlanıyor..
Çünkü, tok karınlara yalan yedirmek kolay da, aç karınlar, yalan değil, ekmek bekliyor..
Türkiye''de siyasi tablo, bu gerçek yüzünden değişiyor..
"Ekmek" çarpsın ki değişiyor..