Gerçek ne?...

Tam anayasa değişikliği üzerindeki kayıkçı kavgasına yeniden kilitlenmişken dün gündeme düşen haber AKP iktidarının bizi nerelere sürüklediği, neleri gözden kaçırmaya çalıştığının en flaş örneklerinden biriydi. Kandil’den gelen haber AKP-PKK kirli ittifakının son boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Terör örgütünün yayın organlarından süzülerek Türk medyasına düşen haberin ana hatları şöyleydi;
“PKK’nın tepe yönetiminde sürpriz değişiklik oldu. Murat Karayılan KCK Konsey Başkanlığı görevinden gitti. Yerine Cemil Bayık ve PKK’nın kadın liderlerinden Bese Hozat geldi. KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı görevinden düşürülen Murat Karayılan PKK’nın silahlı kanadı HPG’nin başında görevlendirildi.”
Çözüm süreci zırvasına destek çıkan medyada bebek katili Öcalan’ın “sürecin kazasız belasız devam etmesi için düzenleme yaptığı” na ilişkin yorumlar ve Murat Karayılan’ın karizmasının çizildiği havası vardı.. Son Kandil trafiği ve AKP-BDP arasında yaşananlardan sonra neler olduğuna bakmak, bu gelişmenin nasıl yorumlanması gerektiğine en doğru adreslerden biri Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu için, Karargahtan uzman bir komutanın görüşlerine başvurdum. Komutan söze şöyle başladı;
“Hatırlarsanız bu süreç öncesinde terör örgütüne büyük darbeler vurulmuştu. Nokta operasyonları ile elde edilen başarıları hatırlayın. Süreç terör örgütüne büyük nefes aldırdı. Yeniden toparlanma sürecine girdiler. Örgüt o kadar sıkışmıştı ki Hakkari’de, Şırnak’ta, Cizre’de 12 yaşındaki çocukları hatta o yaşlardaki kız çocuklarını kaçırıyorlardı.”
Komutan terör örgütünde meydana gelen yönetim değişikliklerini “oldukça bilinçli bir adım” diye yorumlayarak sözlerine şöyle devam etti:
“PKK askeri kanadı olan HPG’yi bilinçli olarak canlandırıyor. HPG’nin yeni katılımlarla yeniden yapılandırılması söz konusu. Bu örgüt içi karışıklık değil yeni düzenleme. HPG’yi daha da güçlendirmek için yapılan düzenleme. Murat Karayılan saha pratiği en iyi olan adamdır. Cemil Bayık ideolog ve siyasi olarak iyidir. Aynı zamanda bu Behoz Erdal’ın askeri alanda yetersiz görülüp daha da dışlanmasıdır. Verilen mesajı; ’siyasi sözümüzü bir taraf bırakıp silahlı güçlerimizi daha da kuvvetlendiriyoruz. Eylemlere başlayacağız’şeklinde görebiliriz. Terör örgütünün bu yeni düzenlemelerinin bir boyutu da Suriye’ye yöneliktir.”
Terör uzmanı komutanın çıkardığı üç ana sonuç;
1-HPG yeniden toparlanarak güçlendiriliyor.
2-Hükümetin vermiş olduğu sözler yerine getirilmezse eylemlere yeniden başlayacaklar.
3-Suriye’de de yeni düzenlemeler yapıyorlar.
MHP Iğdır Milletvekili Sinan Ogan’ın gelişmeler üzerine yaptığı değerlendirme şöyle:
“Öncelikle PKK’nın AKP ile anlaşması çerçevesinde PKK’nın siyasete ısındırılması olarak değerlendiriyorum. Çünkü bu süreçte PKK’nın radikali, az radikali olmaz gerçi ama sonuçta hepsi eline kan bulaşmış, hepsi kandan beslenen bir örgüt.. Dolayısıyla değerlendirmeyi de bunu göze alarak yapmak lazım. Birincisi PKK’nın siyasete ısındırılması, ikincisi PKK’ya makyaj yapılması, üçüncüsü özellikle eş başkanlık ve kadın isimlerin de ön plana çıkarılarak PKK’yı biraz önce saydığım niteliklerinden biraz daha uzaklaştırarak kamuoyuna daha şirin gösterme çalışması olarak değerlendiriyorum. Bunun da hükümetle koordineli bir şekilde yürütüldüğü kanaatindeyim. Bunu biraz da Cemil Bayık’ın hem kontrol altına alınması, hem askeri kanattan uzaklaştırılması, hem de o manada ödüllendirilmesi olarak da değerlendirmek lazım. Bununla beraber PKK’nın bundan sonraki süreçte bölgede daha etkin, yani sivil hayatta daha etkin hale getirilmesi çalışması olarak da değerlendirmek lazım. O manada BDP daha ikinci plana itilip PKK bölgede daha etkin hale getirilecek diye düşünüyorum. Buradan, ’A ne güzel, silahlar susuyor’gibi bir şey çıkarmak mümkün değil. Bu sadece AKP ile PKK’nın seçimlere yönelik bir işbirliğidir.. Sadece belediye değil, 3 seçim. ”
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen ise şöyle
yorumladı;
“Bir defa pazarlık sürecinin başlangıcından bu yana herşey PKK’nın lehine gelişiyor. PKK bir taraftan çekiliyormuş görüntüsü veriyor, öbür taraftan PKK’nın verdiği sözler arasında Irak’ın kuzeyindeki kampların, Kandil’deki varlığının devam etmemesi konusunda hiçbir şey yok. Burada sürekli taviz veren taraf Türkiye Cumhuriyeti devleti oluyor. PKK’nın hedeflerinde değişiklik yok. PKK’nın iki önemli hedefi var. Bunlardan birisi Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılması, kademe kademe gerçekleştirilecek. İkincisi ise özerklik. Kasabalarda, şehirlerde düzeni kurmak için kuvvetler oluşturuyor. Karayılan’ın yerine Cemal Bayık’ın getirilmesi; PKK bu süreçten avantajlı çıkarken AKP yönetimine verdiği sözleri bir an önce gerçekleştirmesi için de baskı yapıyor, tehditler yapıyor. Kendi yapısını da buna göre yeniden organize ediyor. Bir taraftan da PKK’ya katılımları ve eğitimi arttırıyor. TSK’nın çekildiği önemli bölgeleri kontrol altına alıyor. Daha şiddetli çatışma için hazırlık yapıyor.”

Yazarın Diğer Yazıları