Gerçek koalisyon

Almanların 2 Haziran'da kabul etmeye hazırlandığı "soykırım tasarısı"nı Berlin'de miting yaparak protesto ettik. Bu organizasyonun düzenleyicilerine bakıyoruz; Muhteşem Koalisyon

Cami yaptırma derneğinden, Atatürkçü kuruluşlara kadar kol kolaydı. Vatan Partisi'nin ağır topları da oradaydı. Başkan Doğu Perinçek, eylemi mitingle bırakmadı. Alman başkentine karargah kurdu. Oylama gününün sonuna kadar orada kalacak. Perinçek'in, İsviçre'nin benzer kararına karşı verdiği mücadeleyui hatırlayın. "Bir daha gelirsen tutuklarız" tehdidine pabuç bırakmadı. İşi Avrupa İnsan Hakları Mahkeme'sine kadar taşıdı. Sonuçta galip geldi. Türkiye Cumhuriyeti'nin yapamadığını başardı.

Sözde müttefik

Birlikte Dünya Savaşı'na katıldığımız, her fırsatta "dost ve müttefik" palavrasını ağzından düşürmeyen Almanya'nın bu dönüşü sizce neden?

Sebebi ayan beyan ortada; "vize" konusu...

Haziran sonunda Merkel'in verdiği sözün süresi doluyor. Mülteci pazarlığı sırasında ağzından çıkanı nasıl unuttururum telaşında. Biraz YPG'nin kankası ABD'nin tutumunu hatırlatmıyor mu? Bunların sözüne inanıp koluna giren, hayal kırıklığı yaşar.

İngiltere'yi de es geçmeyelim. 1. Dünya Savaşı'nda bizi parçalayan kimdi? Bunların yeni yetmeleri Westminister'de, yani Osmanlı'yı mahvedenlerin torunları.

İngiliz Parlamentosu'ndaki yazıyı bilmeyenler için tekrarlayalım:

"İngiltere'nin ebedi dostu yoktur. Ebedi düşmanı da yoktur. İngiltere'nin ebedi menfaatleri vardır"

Medyamız

Yazılısı, görüntülüsü basınımızın durumu içler acısı. Birkaç köşe yazarı dışında Berlin'deki başkaldırışımıza ilgi yok. Tamamen görmezden gelenlerin yanısıra küçük yer verenler çoğulukta. Taşnak'ların; paşalarımızı, diplomatlarımızı ilk kez nerede öldürmeye başladığını bilen var mı?

Yeri gelmişken ASALA'nın finansörlerinden Zac Posen'in çift sayfa reklamını yapan "Babıali'nin Amiral Gemisi" olduğunu iddia edenlerdi. İnanmayan arşiv taraması yapabilir. Amaç neydi acaba?..

----

Bu ülkeyi gerçekten seviyorsanız, gözünüzü açın. Sağcı-solcu ayrımını bırakın, tıpkı Berlin'deki gibi kolkola girin. Medyanın uyuyanlarına aldırmayın. Art niyetlilere kanmayın. Dostunuzu başka yerlerde aramayın.

Özürlüler

"Acemiden bilmem ne bile korkar" sözünü bilirsiniz. Sports TV'de Mersin'deki, "Şampiyon Kulüpler Kupası Atletizm Yarışları"nı izliyoruz. Erkekler 5000 metrede birincinin adı tam 3 kez değiştirildi. 2 anlatıcı var, ikisi de birbirinden bilgisiz, "özür dileriz" deyip durdular. Aynı gün a Haber'de iç spiker, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e 'Maliye Bakanı' deyip durdu. Eski tabirle, "tenzil-i rütbe" yaptı.

Ülke TV'de "Bu Sabah"ı seyrediyoruz. Ekrana gazeteler getiriliyor. Hürriyet'in manşetinde "İnsanlık Zirvesi" var. Dikkat edince ayın 29'unda 22 tarihli gazetenin verildiğini anlıyoruz.

El insaf!..

Yazarın Diğer Yazıları