Genel başkan adayımız
Öncelikle 19 Mayıs'ı kutlayalım. Büyük atamızın doğum günü ve "Çok olumlu günler silsilesi"ni yaratanları rahmet ve saygıyla anıyoruz.
AK Parti, "Teamül Yoklaması"nı tamamlamak üzere. Bugün açıklanacak. Her Zarfçı'nın bir isim yazdığı yoklama, Enver Hoca'nın Arnavutluk seçimlerini anımsatmakta. Sonuçta adı "Hoca" ama aslında koyu bir Marksist-Leninist Enver efendinin dediği olurdu. Bilmeyenler için hatırlatalım. Enver Hoca'nın Cumhurbaşkanlığı için yapılan seçimde bir tane "Hayır" oyu çıkmıştı. Arnavutluk'ta yer yerinden oynadı. Bu konuda bizden de örnek verelim. 1969 yılında Merhum Süleyman Demirel'in memleketi İslamköy'de yapılan genel seçimlerde, CHP'nin iki oy almasıyla yer yerinden oynamıştı. Kent sakinleri, "Hadi birine alışmıştık. O mutlaka öğretmendi. Peki bu ikinci protest kim?" diyerek günlerce bu suçluyu aradılar. Konuyu daha fazla uzatmadan yine başa dönelim. Benim AK Parti'ye Genel Başkan adayım, Rasim Ozan Kütahyalı'dır. 'Milletvekili değil' diyeceksiniz. Olsun önemli olan, "Yağcılarda inecek var"ın karakteristik örneği olmasıdır. Bu defa olmayacak ama bir dahakine inşallah.
Kime güvenelim?
Yüzlerce milletvekili için "Tarzan güç durumda" diyebiliriz. Adliyenin hali ortada. Kadın satıcılarının yalan beyanlarına, "gizli tanık" denerek masum insanların mahvedildiğini unutmadık. Genelkurmay Başkanı, Ağır Ceza'da yargılandı. 'Ergenekon'un Kasası' denilen ismi cezaevinde öldürdüler. Kıbrıs Kahramanı Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i üzüntüden kanser yapıp ettiler. Ölümünün yaklaştığını fark edip, tahliye ettiler. Böylesi bir adliyeye mi güveneceksiniz? Eğer bu kurgu değişmemişse masumlar müebbete mahkûm edilir, Reza Sarraf'ın yol arkadaşları da beraat eder. Kaldı ki bunların ortada dosyası filan yok.
*
Özel not: TRT'nin Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki yorumcusu belli oldu: Rıdvan Dilmen... Bu durum, ahbap-çavuş ilişkisinin sonucu. Dil bilmez, yabancı futbolcuları tanımaz ama adam ŞEYTAN!