Genç yaşlarda bu tür hastalıkların görülme sıklığının artmasının genetik faktörler, stres, düzensiz beslenme alışkanlıkları ve çevresel etmenlerden kaynaklandığını ifade eden Dr. Atasoy, bu durumun toplum sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurguluyor.
Alzheimer hastalığının genellikle 65 yaş üstü bireylerde başladığını ve hafıza kaybı ile karakterize ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu belirten Dr. Atasoy, ancak son yıllarda orta yaş ve genç gruplarda da bu hastalığın vakalarının arttığını gözlemlediklerini dile getiriyor.
Aynı şekilde, demansın da gençler ve orta yaşlı bireyler arasında sıkça görülen bir nörolojik hastalık olduğunu ve bağışıklık sisteminin vücudu yanlışlıkla kendi dokularına saldırması sonucu sinir hücrelerinin zedelenmesine yol açabileceğini ifade ediyor.
Bu tür nörolojik hastalıkların önüne geçebilmek için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stresten uzak durma ve düzenli sağlık kontrolleri gibi önlemler almanın önemine dikkat çeken Dr. Atasoy, bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinin de büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Ayrıca, toplumda farkındalık yaratmanın ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmenin, ilerleyen yıllarda nörolojik hastalıkların yaygınlığını azaltmada önemli bir adım olacağını ifade ediyor.