Fatih Erboz / ANKARA
İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında yaşanan mal varlığı tartışmasının AKP'nin dengesini bozduğunu söyledi.
Çelik, "Her iki taraf arasında başlayan bu tartışma Davutoğlu ve Babacan'ın kuracağı partilerle ilgili. Bunu biliyoruz. AKP kurmayın dedi, iki isim kurmak için yola çıktı. Aslında yaşanan bu tartışma iki isme parti kurmayın mesajıdır. Çünkü bu isimler parti kurdukları andan itibaren AKP'nin tabanını etkileyecek" dedi.
Cumhurbaşkanı ve diğer AKP yöneticilerinin Davutoğlu ve Babacan'la ilgili olarak eski defterleri karıştırmasının arkasında "parti kurma mücadelesi" olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
"Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan iki ismin de parti kurmasını istemedi. Ancak hem Babacan, hem de Davutoğlu parti kurma çalışmaları konusunda kararlı davrandılar. Bir anlamda iki isimde reste rest ile karşılık verdi. Bunun üzerine şehir üniversitesinden başlayan mal varlığı tartışması başladı. Bunun açıkça AKP'nin oy kaybetme kaygısından başladığı görüldü. İki isminde kuracağı partiler ister istemez AKP'nin tabanından oy alacaklar. Diğer partilerden de oy alabilirler ancak oy potansiyellerinin büyük kısmı orada. Dolayasıyla AKP ile iki isim arasında bu tartışma sertleşti bir anlamda. Sonuç olarak bu tartışma AKP'yi iki arada bir derede bıraktı. Bunun siyasi sonuçları elbette olacak, bunu ilerleyen günlerde zaten göreceğiz."
Başlayan tartışmada ulusal ve uluslararası kamuoyunun tepkinin önemli olduğunu ifade eden Çelik, "AKP, hem ulusal kamuoyundan, hem de uluslararası kamuoyundan gelen tepkilere göre pozisyon alacaktır. Yani bu tepkiler doğrultusunda strateji belirleyecek. AKP'nin bu iki ismin kuracağı paritelere yönelik izleyeceği strateji kim ne derse desin bu tepkilerle doğru orantılı olur. AKP bu süreci yara almadan yönetmek, bundan kurtulmak isteyecektir" dedi.
Çelik, şunları söyledi:
"Tepkilerin boyutunu gördükten sonra 17-25 Aralık sürecindeki iddialarda izledikleri yola benzer bir yol haritası ile ortaya çıkacaktır AKP. Ancak bu yol haritası millet de bir karşılık görür mü bu çok tartışılır. Bunun da ötesinde kimse daha önce cemaatlerin Türkiye'de bir darbe girişiminde bulacağını düşünmüyordu ama oldu. Dolayısıyla milletin artık bu tür konularda hassasiyetleri daha fazla. İzleyecekleri stratejinin toplumda bir karşılığı zor olur. Türkiye'de artık o döneme benzer söylemlerin millet tarafından kabul edilmesi kolay görünmüyor. AKP'nin önümüzdeki dönem kaderini bu sıkışmışlıktan kurtulma konusundaki beceresi belirleyecekse de Türk milletinin tercihlerini artık AKP ya da Cumhur İttifakı'nın söylemleri belirlemiyor."
