Atatürk Havalimanı''nda 28 Haziran 2016''da terör örgütü üyelerince düzenlenen; 45 kişinin hayatını kaybettiği, 163 kişinin yaralandığı terör saldırısının üzerinden 6 yıl geçti.
İstanbul’da 28 Haziran 2016’da terör örgütü IŞİD’in Atatürk Havalimanı’nda üç canlı bomba aracılığıyla gerçekleştirdiği saldırıda 45 kişi hayatını kaybetmiş, 163 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 32 yaşındaki Tevfik Yusuf Haznedaroğlu da vardı. Yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services (TGS) personeli olan Haznedaroğlu, saldırıda hayatını kaybetmeseydi 10 gün sonra 9 Temmuz 2016’da nişanlısı Nilsu Özmeriç ile evlenecekti.
Genç çift, aslında Mayıs 2015’te dünyaevine girecekti. Ancak damat adayının yaz düğünü istemesi nedeniyle mutlu günlerini temmuza ertelemişlerdi. Ama Türkiye’nin yüreğini yakan terör saldırısı nedeniyle o düğün hiçbir zaman yapılamadı. Haznedaroğlu damatlığını, Özmeriç de gelinliğini giyemedi.
"GELİNLİĞİM ONU HATIRLAMAK İSTEDİĞİM GÜNÜN EN İYİ TEMSİLİ"
Nilsu Özmeriç’in giyemediği gelinliği şimdi Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’deki Kulmer Sarayı’nda bulunan Yarım Kalmış İlişkiler Müzesi’nde sergileniyor. Museum of Broken Relationships (Yarım Kalmış İlişkiler Müzesi) eski sevgili olan Hırvat sanatçılar Olinka Vištica ve Dražen Grubišic tarafından kendilerine bağışlanan objelerle 2010 yılında kurulmuş. İki eski âşık, müzelerinde geride kalan aşkın biten sembollerini bir araya getirmeye çalışmış.
Milliyet’ten Ayşe Özdemir’in haberine göre, Özmeriç’in müzeye bağışladığı gelinliği de mekânın en yürek yakıcı sembolü olarak ziyaretçileri hüzne boğuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu bir pasta mühendisi olan Nilsu Özmeriç, gelinliğini müzeye kendisinin bağışladığını belirtirken bu konuda başka bir şey söylemeyeceğini ifade ediyor. Türkiye ise Özmeriç’i, nişanlısı Yusuf Haznedaroğlu’nun cenaze töreninde boynuna taktığı nişanlısının yüzüğü ve gözyaşlarıyla da hatırlıyor elbette. Gelinliği anlatan kısımda da Özmeriç’e ithafen “Vefatından önce, düğün öncesi fotoğraf çekimlerimizi yaptık. Gelinliğim, onu hatırlamak istediğim günün en iyi temsili” satırları yer alıyor.
Hollandalı T.’nin bağışladığı tek stiletto da müzede yer alıyor.
"EN BÜYÜK HÜZÜN"
Los Angeles’ta şubesi bulunan, Londra, New York, Tokyo ve Sidney’de sergiler açan müzede 3 bin obje yer alıyor. Bu objeler de yarım kalmış ilişkilerin sembolü olarak ziyaretçileri derinden etkiliyor. Müzedeki tek stilettonun öyküsü gibi... “T” adlı Hollandalı kadın, ergenlik çağındayken sevgilisinden Almanya’ya taşınmaları nedeniyle ayrılmak zorunda kalmış. Yıllar sonra karşılaştıklarında başka bir kadınla evli olan sevgili, T.’nin stilettolarından biri hatıra olarak alıp götürmüş. Tek stilettosunu müzeye bağışlayan T. “Eski sevgilim stilettomu alıp gittiğinde, çıplak ayağım artık benim değilmiş gibi geldi” demiş.
Müzedeki koleksiyonda “Seni seviyorum” mesajı taşıyan oyuncak ayılar da kabarık bir sayı oluştururken, motosiklet kazasında yaralanan eski sevgilisinden aldığı yaranın kabuğunu bağışlamış olanlar da var. Bir kadın da kendisini terk eden sevgilisinin eşyalarını parçaladığı baltayı müzeye hediye etmiş. Ama dediğimiz gibi kalbi kırıklara adanan müzede, İstanbul’dan gelen zarif, giyilmemiş gelinlik ziyaretçilere en büyük hüznü yaşatıyor.