"Gelene Hoş geldin diyor kavgayı Erdoğan'a bırakıyoruz!"
Başkanlık referandumunda "Sandığa gidip daha güçlü bir Türkiye için evet diyeceğiz" diyen Zikte aşireti lideri, AKP eski Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu'nu, rüzgârını önemli ölçüde referandumda yürüttüğü "Hayır" kampanyasından alan Meral Akşener ve arkadaşlarının resmen ilan etmeye hazırlandığı partinin kurucuları arasında görmek şaşırtıcı oldu.
"Nasıl yani"sini, referandum sürecinde ambargoya, fiziksel saldırılara rağmen yılmayan, "Hayır"ı anlatabilmek için deyim yerindeyse üstünü başını parçalayan ve ilk günden bu yana yeni partinin "A takımı"nda bulunan Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ'a sordum. "İnsanlar zaman zaman yanlış tercihlerde bulunabilirler. Doğru olduğuna inandıklarının yanlışlığını sonradan anlayabilirler. Bugün bizimle birlikte olduğuna göre, bizim bütün endişelerimizi paylaşıyor demektir. Partimizin savunduğu değerleri benimseyerek gelmek isteyene "sen şunu demiştin, bunu demiştin" gibi bir tavır içinde olmayacağız. Biz, yüzde 50'ye değil yüzde 100'e, bütün Türkiye'ye talibiz. Gelen herkese "hoş geldin" diyoruz. Kavgayı AKP'ye ve Erdoğan'a bırakıyoruz..." diye cevaplandırdı.
***
"FETÖ'yle mücadeleyi AKP'ye emanet edemeyiz."
Ya 15 Temmuz gazisi Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz?
"FETÖ"yle yaftalanmasına çalışılan yeni parti için hayli "stratejik" görünen bir tercih. Acaba iddiaları çürütmek için mi seçildi?
"Fatih Müdür benim polis akademisinden de öğrencim" diyen Özdağ, "Asla" dedi;
"Biz, iddiaları çürütmekle ilgili değiliz, biz iktidara gelip FETÖ'yü gömmekle ilgiliyiz. Ve FETÖ'yü gömmek için de FETÖ'yü gerçekten tanıyan, AKP onlarla işbirliği yaparken de FETÖ'yle mücadele eden kadrolara ihtiyaç var. Bunları bir araya getiriyoruz. Göreceksiniz daha kimler gelecek!.. Çünkü programında "FETÖ'yle mücadele" maddesi olan tek parti biziz. FETÖ'yü, son bin yıldaki en büyük iç ve dış düşman olarak görüyoruz.
Fatih Müdür de öğrenciliğinden itibaren FETÖ'yle mücadele etmiş, kendisine kurulan inanılmaz ahlaksız kumpasları, iftiraları hukuken etkisizleştirmiş, 15 Temmuz gecesi de, Ankara Emniyet Müdürlüğü kuşatıldığında, müdür rütbesiyle en önce mücadele etmiş biri. Ağır makinalı tüfek mermisi yedi; vücudu ikiye bölünebilirdi!
AKP, FETÖ'yle mücadelede ciddi olsaydı, inanın bizle siyaset yapmaya karar veren bu kadrolar da şu an devlet içerisinde mücadele veriyor olurdu!
Erdoğan'ın, FETÖ'yle kişisel bir intikam savaşı var. Biz bunun kişisel bir intikam savaşı değil hukukun üstünlüğü içinde devletin uzun vadeli mücadelesi olarak yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden FETÖ'yle mücadeleyi AKP'ye emanet edemeyiz."
***
Ağzımızın tadı yerine gelsin diye...
Özdağ hem "Anayasa'nın olmadığı, anti-demokratik bir ülkede parti kuruyoruz. Anavatan bile daha kolay koşullarda kuruldu. Her türlü baskıyı yapıyorlar" deyip, hem de arkalarında çok başarılı bir eğitim geçmişi olan, iş hayatında parladıkları sırada bunu bırakıp yeni partiye katılan kuruculardan bahsedince merak ediyorum:
- Niye, nasıl girebiliyorlar böyle bir riske?
- "Çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir Türkiye olsun" diyorlar. Geçenlerde İstanbul'da bir kafeteryada oturuyoruz; sahibi geldi. Rizeli. "Ben, AKP'nin, Erdoğan'ın peşinde çok koştum. İyi işler yaptı. Diyelim ben ona bu mekanı verdim; o yeni masalar, sandalyeler aldı. Dekorasyonu değiştirdi. Çok güzel oldu" diye anlatırken "ama" dedi ve masanın üzerinde duran su böreğini gösterdi; "Artık bunun tadı yok." Çok önemli bir tespit bu. Ağzımızın tadı kalmadı. Halk düşmanlaştırmayı görüyor ve rahatsız oluyor. Bu ağır şartlara, baskıya rağmen gösterilen teveccühün en büyük nedeni çatışmadan yorulan insanların bizi umut olarak görmesi.
Bir de önce MHP, sonra referandumda verilen mücadeleye saygı ve CHP'nin uzanamadığı AKP kitlesinden oy alma potansiyeli var tabii...
***
Barzani'nin en büyük ortağı iktidar
Meral Akşener, İstanbul'da yaptığı basın toplantısında 25 Ekim'den sonra Doğu-Güneydoğu turuna çıkacağını söyleyince gündeme binaen "Kerkük'e de gider misiniz" diye sordum Özdağ'a:
"Kerkük'e de gideriz, Erbil'e de gideriz; Türk'ün yaşadığı her yere gideriz. Ama bunu şov olarak yapmayız, siyasi sonuç getireceği zaman gideriz."
- İktidar "şov olarak" mı yapıyor?
- Danışıklı dövüş içerisinde. Yusuf Hoca da söyledi bunu, iç kamuoyundaki politik baskıyı hafifletmek için "-mış gibi" yapıyorlar. Barzani'nin en büyük ortağı iktidardır.
***
Meraklısına not
Yeni partide "kadın kolları"nın olmayacağını biliyoruz; "erkek kolları da yok" diyerek özetliyor Özdağ bakışlarını. Ama Gençlik Kolları var ve anladığım kadarıyla iddialı geliyorlar.
"Koray Aydın Bey'in alanı" diye Özdağ teşkilatlara dair konuşmak istemese de, hali hazırda 4 il başkanlığının atanmış olduğunu bildirmenin sakıncası yoktur herhalde.