Geçmişini silemezsin!

Adını yazsam çoğunuza hiçbir şey ifade etmez, tanımazsınız bile muhtemelen...

Şöyle tarif edeyim...

Hani "deri pantolonlu, deri eldivenli, üstü çıplak adamlar başörtülü bacımızın üstüne işediler" şeklindeki fantastik metni cengaver savunucular arasında "gasteci(!)" kılıklı bir başörtülü hanım ablamız vardı.

Bir dönem de "çözüm süreci"ni desteklemişti aynı hararetle.

İşte o hanım ablamız...

Dün, çalıştığı iktidar yanlısı gazetede "MHP ile ittifak yaptığı için, Kürtler, AKP'ye oy vermeyecek" iddiasını çürütmeye çalışan bir yazı yazdı. "MHP milliyetçiliğini ırk ve kimlikle temellendirmiyor bildiğim kadarıyla. Türklüğün üst kimlik olarak tanımlanması da müsaade buyrulsun sadece MHP'nin değil Türkiye'nin kahir ekseriyetinin yaklaşımıdır..." diye MHP milliyetçiliğinin savunmasını yaptı.

***

"İttifak yapmış ne yapacak, o da haklı, mecbuuuur" deyip geçmek de mümkün tabii ama hiç de geçemeyeceğim; işin en eğlenceli yanı burası...

Hatırlar mısınız, Okan Bayülgen'in Makine Kafa'sında "Geçmişini Silemezsin" diye bir bölüm vardı... O tonda "geçmişini silemezsin" diyor ve bu hanım ablamıza -ve tabii 'ayyyy yeni mahallemizde bizi ne de çok seviyorlar diye naif naif sevinen MHP'li dostlara- aynı gazetede, aynı köşede, 9 Mayıs 2013'te yazdığı şu satırları hatırlatmak istiyorum müsaadenizle:

"MHP ise sürecin en zinde gücü, öyle görünüyor. İşçi Partisi ve CHP'nin ulaşamadığı yerlere eli yetiyor. Teşkilatındaki Bozkurtlar, Asenalar, Bursa mitinginde ettikleri "vur de vuralım, öl de ölelim" yeminini Akil İnsanlar üzerinde tutmaya çalışıyorlar. Şehit ailelerine yapılan mahalle baskısı bir yana, 10-15 kişilik "millî akil-savar cephe"nin en şiddete meyyal kanadını oluşturuyorlar. Kaldırım taşı söküp Akil kovalıyorlar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise hâlâ "Asenalarım Bozkurtlarım" diyerek takipçilerini galeyana getiriyor.

...

Artık kan akmasın, bu ülkenin evlatları toprağa düşmesin diyeceği yerde, dört aydır bir ana, bir baba, bir evlat daha ağlamadı diye mi bu öfke, bu şiddet? Ne yapmaya çalışıyor MHP?

Şehitlerin kan davasını mı güdüyor? Hangi hakla? Şehitlerin kanının bedelini ömrünün baharında, hayatı daha önünde delikanlıların kanlarıyla mı ödeyecek? Toprağa düşmüş şehit kanını yeni şehit kanlarıyla mı temizleyecek? Bu mu MHP'nin istediği? Bunun için mi şehit yakınlarının, gazilerin acılarını istismar ediyor?

Bu ülke 74 milyonun ülkesi. "Asenalarım, Bozkurtlarım" diye seslenen bir genel başkana kaç kişi ses verir? Hâlâ Ergenekon'dan çıkış milliyetçiliği yapan bir partinin Türkiye'nin geleceğinde bir yeri olabilir mi?

...

Asena ve Bozkurt söylemine hapsolmuş bir milliyetçilik 'eski Türkiye'de bile alıcı bulamıyordu, yeni Türkiye'de hiç bulamayacak."

***

Ne dersiniz, MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya haksız mı?

Türk Milliyetçilerinin sahiden de Türk Milliyetçiliğine dönük bu nefreti, kini, alerjiyi, kibri ödüllendireceğine inanıyor mu sahiden de birileri?

***

Geldikleri gibi...

Memleketin "Dolardan bize ne? Dolsa ne olur, dolmasa ne olur" gayri ciddiliğiyle yönetilmesinin aslında olağan sonucu olan dolardaki yükseliş ve her dakika daha yakıcı hale gelen ekonomik kriz o veciz ifadeyi getiriyor akıllara:

-Geldikleri gibi giderler!

***

GÜNÜN SORUSU

"Ekonomi Bakanlığını şimdiki bakandan daha kötü yapabilecek kimi tanıyorsunuz?"

Prof. Dr. Cem Say

***

Dilimizde "yuh" bitti

İktidara her şey hak, muhalefete her şey müstahak anlayışı ve aklımızla alay etmekte ısrar ediyorlar.

Dilimizde "yuh" bitti; papağan gibi "bu kadar da olmaz" diye tekrarlamaktan bıktık.

Partisi, tarafı, tercihi ne olursa olsun vicdanı olan herkes şapkasını önüne koysun ve söylesin Allah aşkına;

Pensilvanya'ya, Fethullah Gülen'i ziyarete giden, onunla hatıra fotoğrafı çektiren İlknur İncesöz, Vedat Demiröz, Osman Ören, İsmail Tamer, Bayram Özçelik AKP'nin değil de CHP'nin, İYİ Parti'nin, Saadet'in yahut herhangi başka bir partinin listesinden aday gösterilmiş olsaydılar, bugün neler duyuyor olurdu bu kulaklar?

Hedef göstermeyi, "FETÖ"yle yaftalamayı bırakın "operasyon" bile çekilmez miydi sırf bu nedenle siyasi partilere?

Bu nasıl "FETÖ'yle mücadele" ki Gülen'in huzurunda adeta saygı duruşunda bulunanlar "baş köşede", dokunulmazlıklarına dokunulmazlık katılıyor her seçimde!

***

Vefa...

"Vefa" sadece İstanbul'da bir semt adı değil, seçim arifelerinde akla gelen bir tür riyakârlık, göz boyama şeklidir de...

Yazarın Diğer Yazıları