CNN Türk’ün haberine göre; Diyabet, insüline yanıt vermeme veya hormon eksikliğinden kaynaklanan kan şekeri seviyelerinin düzensizliği ile ilişkili olarak ortaya çıktı. Bunun sonucunda, yönetilmediğinde sinir uçlarında ciddi hasara neden olabilen yüksek glikoz seviyeleri ortaya çıktığı bildirildi.
Kan şekeri seviyelerinin kronik olarak yükseldiğini gösteren belirtilerden biri, geceleri sıklık ortaya çıkacağı ifade edildi.
Hormonal dalgalanmalar, bir kişi diyabetik olsun ya da olmasın, kan şekeri seviyelerinde artışa neden olabilir. Bununla birlikte, kronik kan şekeri seviyeleri düzene girmediğinde, bu durum açık uyarı işaretleri üretmeye başlar.
Geceleri baş ağrısı, kan şekeri seviyelerinin çok yüksek olduğuna dair erken bir uyarı işareti olabileceği bildirildi. Uyurken kan şekeri seviyeleri yükseldiği için semptomları bu zamanda daha belirgin olabileceği vurgulandı.
Geceleri hiperglisemi semptomları arasında kötü uyku, sık sık idrara çıkma veya su içmek için uyanma, baş ağrısı, ağız kuruluğu ve mide bulantısı bulunuyor.
Kan şekeri seviyeleri geceleri yükseldiğinde artışın vücuda zarar verecek kadar önemli seviyelerde olmayabilir. Fakat bu noktada şeker seviyelerindeki ilk düzensizlikleri tespit ederek daha kolay olacak şekilde hastalık kontrol altına alınabilir.
Yoğun glikoz, sinir hasarıyla ilişkisi nedeniyle oldukça tehlikeli bir sonuçlanabilmesi riskine bağlıdır. Ancak ter bezleri de yüksek sinir hasarının belirtilerinden biri olabilir. Sinirlerin ne kadar hasar gördüğüne bağlı olarak yetersiz terlemeye veya aşırı terlemeye neden olabilir
Sinirler çalışmayı bıraktığında, bireylerde diyabetik nöropati gelişebilir ve bu da ciddi vakalarda ampütasyona neden olabilir. Ellerde ve ayaklarda iğne batması veya sürekli karıncalanma hissi, yüksek kan şekeri seviyelerinin işareti olabilir.
Daha fazla su içmek, glikoz kontrolü için önemlidir. Çünkü vücudun fazla şekeri atmasını sağlar. Vücut besini şekere indirgediği için karbonhidrat alımı da verimli bir şekilde yönetilmelidir.
