Hamas’ın 7 Ekim Cumartesi günü İsrail’e yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmalarda İsrail'in, Gazze Şeridi’nin boşalması için vatandaşlara tanıdığı süre dün itibarıyla doldu.
Dünya ülkeleri ise Gazze’de mahsur kalan vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor. Savaş altındaki bölgede çok sayıda Türk vatandaşı da mahsur kaldı.
400’ÜN ÜZERİNDE TÜRK MAHSUR KALDI
Abluka altındaki Gazze'de 400’ün üzerinde Türk vatandaşı olduğu tahmin ediliyor.
BirGün’'de yer alan habere göre; Gazze’nin 4 kilometre kuzeyinde yer alan Cibaliye’de bulunan bir Türk vatandaşı yaşadıklarını anlattı. “19 Eylül’de ailesini ziyarete giden ve çatışmalar nedeniyle Gazze’de mahsur kaldığını” belirten yurttaş şunları anlattı:
“Türkiye’deki yetkililer ellerinden bir şey gelmediğini belirtti. Yaşadığımız depremi burada her dakika bir daha yaşıyoruz. Türkiye’de droneları sadece güzel günlerde, düğünlerde kullanırken burada dronelar semalarda gezip evlerin içini görüntülüyorlar. İnsanlara güvenli geçiş noktalarını gösteriyorlar. Kuzeyden güneye insanları tahliye etmek için bildiri dağıttılar. Kuzeyde bir milyon 200 bin kişi var. Bu insanları güneye göndermek deliliktir. Orada yaşam yok, insanlar okul meydanlarında barınıyorlar. Bizden giden insanlardan duyduklarım bu, onlar da gittiklerine pişmanlar. Daha büyük füzeler kullanmaya başladılar. Bu füzeler toprağın metrelerce altına gidebiliyor. Geçen geceye kadar küçük bir evde 26 kişi kalıyorduk, onlar gidince 16 kişi kaldık. Ne elektriğimiz ne de suyumuz var. Telefonlarımızı arabadan şarj ediyoruz. İnsanlar bir damla suya muhtaç hale geldi.’’
BİR TAHLİYE PLANI YOK
Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosluğu'nun Kudüs’te mahsur kalan Türk vatandaşlarının ailelerine gönderdiği yazılı açıklamada, “Tahliye planı bulunmadığını, Türk vatandaşlarının Gazze’den çıkarılması için Mısır makamları ile istişarelerde bulunulduğu” ifade edildi.
Öte yandan Gazze’deki Türk vatandaşlarını kurtarmayan iktidar çatışmalar başladığından beri İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk çağrısı yapıyor. Türkiye adına 9 Ekim Pazartesi gününden itibaren diplomatik görüşmeler için pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anlatan Erdoğan, 11 Ekim’de de “Türkiye olarak arabuluculuk dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” demişti.