Suudi gazeteci Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Başkonsolosluğu’nda kaybolduğu iddialarının ardından daha önce reform diye nitelenen adımlarıyla kendisinden çokça söz ettiren Veliaht Prens Muhammed, yine dünya gündeminde öne çıktı. New York Times’a göre Suudi muhaliflerin siyasi baskıya dair endişeleri arttı.
Amerikan Washington Post gazetesi çalışanı Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul başkonsolosluğunda kaybolmasının yankıları sürerken, uluslararası basın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın iktidarı sürecinde yaşananları giderek daha fazla mercek altına alıyor.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Alman Spiegelonline, Prens ile ilgili ‘Çölün oğlu’ diye derleme yayınlarken Fransız AFP ajansı ise ‘Reformizm ve diktatörlük’ başlığıyla abonelerine servis ettiği makalede reform yanlısı açılımlarının ardından Prens’in muhaliflere baskıyı giderek arttırdığını yazdı.
YENİLENME VİZYONU
Geleceğin Suudi Arabistan Kralı olarak görülen 33 yaşındaki Prens’in, “ılımlı İslam”a dönüşü merkeze alan ve ülkesinin kalkınmada petrole bağımlılığını gelecek 12 yıla kadar azaltacak “Vizyon 2030” projesi, kadınlara araç kullanma izni gibi adımları gündem olmuş, bunlar Batılı siyasi gözlemcilerce reform olarak nitelenmişti. Dış politikada Müslüman Kardeşler’i desteklediği gerekçesiyle Katar ve yayılmacılıkla suçladığı İran’a karşı sert tutum takınan Riyad yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump ile izlediği uyumlu dış politika çizgisiyle dikkat çekiyor.
YOLSUZLUK OPERASYONU
İç politikada ise en kritik kilometre taşı, yolsuzluğa karşı Kasım 2017’de aralarında Suudi milyarder Prens El Velid bin Tallal’ın da olduğu onlarca prens ve iş insanının tutuklanarak aylar boyunca başkent Riyad’daki Ritz Carlton Oteli’nde tutulması oldu. Amerikan Bloomberg’e geçen haftaki son röportajında Prens Selman, bu geniş kapsamlı operasyonda geriye sadece 8 kişinin sorgusunun devam ettiğini söylemişti.
YAYGIN TUTUKLAMALAR
Batı basınında özellikle son dönemde Prens’in iktidarında siyasi baskının arttığına dair eleştiriler daha fazla yer tutmaya başladı. Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, bu dönemde kadın hakları aktivistlerinin tutuklandığını, yeni hükümete muhalif olan ya da destek vermeyen tanınmış isimlerin Suudi Arabistan dışında dahi kendilerini tehdit altında hissettiklerini yazdı.
KADIN HAKLARI VE YOUTUBE
Baskıya dair gazetenin verdiği örnekler arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) otomobil kullandığı sırada durdurulan ve uçakla Suudi Arabistan’a götürülen bir kadın hakları aktivisti ile Kanada’da ikamet eden ve Krallık’ın politikalarını YouTube üzerinden eleştiren bir öğrencinin Suudi Arabistan’daki iki erkek kardeşinin tutuklanması yer alıyor. Loujain al-Hathloul adlı kadın hakları aktivisti, BAE’den Suudi Arabistan’a götürüldükten sonra tutuklandı ve geçen temmuzda cezaevinde 29 yaşına bastı. NYT’ye göre Kanada’da yaşayan muhalif öğrenci Omar Abdulaziz’in (27) de mobil telefonuna İsrail’den satın alınmış bir yazılım yoluyla Suudi Krallığı hesabına çalışan hackerlar tarafından erişildi, ayrıca YouTube’daki siyasi eleştirilerine son verme talebini reddetmesi üzerine Suudi Arabistan’daki bazı arkadaşları da gözaltına alındı.
‘MUHALİFLER ENDİŞELİ’
NYT, yurtdışındaki muhalif görüşlü bazı öğrencilerin burslarının kesildiğini, bazılarının ülkeye dönmelerinin istendiğini, bazılarının Suudi Arabistan’daki akrabaları hakkında yasal işlem başlatıldığı, yurtdışı yasağı konulduğu gibi örneklerin çoğaldığını da belirtti. Kaşıkçı’nın durumuyla ilgili NYT’ye konuşan ve Londra’da ikamet eden Suudi muhalif Ghanem al Dosary, “Bu, nerede olursanız ellerinin size ulaşabileceğini dair çok açık bir mesaj” dedi. New York Times, bu iddialarla ilgili Suudi hükümetine yönelttiği sorulara yanıt alamadığını ancak Bloomberg’e Prens Muhammed’in bu konu ile ilgili verdiği yanıtı hatırlatarak, “Prens, tutuklanan bazı kadınların, Krallık hakkındaki bilgileri her ikisi de krallığın düşmanı olarak görülen Katar ve İran’ın istihbarat servislerine sızdırdığını söyledi” diye yazdı.