Gazeteci Hande Fırat, kendisi, annesi ve kızı Nehir'in ortak özelliğinin küçük yaşta babalarını kaybetmek olduğunu söyledi ve bu durumu 'ölüm döngüsü' olarak niteledi.
Programda duygusal dakikalar yaşayan ve gözyaşı döken Fırat, "Devri Amber" adını verdiği kişisel sergisine, "ölüm döngüsü"nü kırmak için imza attığını söyledi.
Fırat, babasını yakışıklı, çapkın ve entelektüel olarak tanımlayıp onun şiir yazdığını ve şiir kitabı olduğunu belirtti. Annesiyle babasının, kendisi henüz çok küçükken boşandığını, babasının daha sonra ikinci bir evlilik yaptığını söyledi. Yıllar sonra babasının annesine geri döndüğünü ve tekrar evlendiklerini anlattı. Babasının ölümünü hissettiğini dile getiren gazeteci şunları paylaştı:
"BABAMIN ÖLÜM SAATİNDE UYANDIM"
"Babamla son görüşmemiz oldu ve o görüşmeden sonra ertesi gün evde kalamayacağımı anladım. Arkadaşım Burcu'nun evine gittim. Orada kaldığım gece, tam babamın öldüğü saatte uyandım. 'Burcu, babam öldü' dedim. Evde Sibel adında bir arkadaşımız daha vardı. Onu da uyandırıp eve döndük. Babam artık hayatta değildi..."
"ÖLÜM DÖNGÜSÜNÜ KIRMAK İÇİN YAPTIM"
Fırat, ilkokul üçten lise sona kadar günlük tuttuğunu, aralıklarla da yazmaya devam ettiğini söyledi. "Devri Amber sergisine hazırlanırken, yıllardır dokunmadığım günlüklerimi okudum. Günlüklerimi neden okumadığımı sergi için daha iyi anladım. Aslında bu sergi, bir döngüyü kırmak içindi. Ölüm döngüsünü" diye açıkladı.
Ebru Doğru, Nehir Fırat ile olan telefon görüşmesini şöyle anlattı:
"Nehir'e 'Babanı kaybettiğinde ne hissettin?' diye sordum. 'Algılarım kapandı, anlayamadım, eksikliğini hissettiğimde gitmişti bile' dedi. Daha sonra 'Annene çok geç olmadan ne söylemek isterdin?' diye sordum. 'Çok çalışmasına, kendi hayatına izin vermemesine üzülüyorum' yanıtını verdi."
Fırat, kızının bu sözleri üzerine gözyaşlarına boğularak, "Nehir'in babası çok genç yaşta hayatını kaybetti. Eğer bugün burada olsaydı, ona ne derdin?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDERDİM"
"İyi ki hayatıma girmişsin derdim. Hayatımın en güzel hediyesini verdiği için ona bir kez daha teşekkür ederdim..."
Gazeteci Fırat, programda mesleki geleceğinden de bahsetti:
"Her şeyi bırakmanın bir zamanı vardır. O beni bırakmasın, ben onu bırakayım. Allah bana zamanında bu mesleği bırakmayı nasip etsin" dedi.