21 Temmuz 2022, Perşembe. Saat 14.41''de YENİÇAĞ''da bu köşeden bir açık mektup yazmıştım Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi''ye. Aynen şöyle:
"Sayın Ahmet Nur Çebi. Beşiktaş Kulübü Başkanı.
Beşiktaş''ta yaşanan Serdar Saatçı gelişmelerini hayretler içinde takip ediyorum. Kadro dışı bırakılmasını, bunun gerekçelerini araştırdım, öğrendim.
Evet; doğrudur. Serdar Saatçı bir hata yapmıştır. Bir ceza da elbette ki verilmelidir.
Ama bu ceza sınırları aşıyor gibi geliyor bana. Giderek Beşiktaş''ın cezalandırılmasına dönüyor bu olay. Çünkü önünde uzun yılları olan, yuvadan yetişmiş bir delikanlıya yapılanlar aşırıya kaçıyor.
Sayın Çebi.
Sizin de evlatlarınız var. Tanrım uzun ömürler versin.
Evladınız sizi kızdırsa, bir hata yapsa hemen evden kovacak mısınız onu? Kapıyı yüzüne kapatacak mısınız? Affetmeyecek misiniz özür dilese de? Yüzüne bakmayacak mısınız bir daha?
Serdar Saatçı da sizin bir evladınız.
Çünkü siz şu anda baba kartalsınız. O da yavru kartal.
Beşiktaş''ın alt yapısından yetişmiş 19 yaşında bir delikanlı. Kanının deli akmasından normal bir şey var mıdır bu yaştaki bir insanın. Elbette ki hataları da olacak, zaman zaman isyan de edecek doğru bulmadığı herhangi bir şeye.
Ama onu yola getirecek, doğruyu gösterecek olan kişi babasıdır; sözleriyle tavsiyeleriyle yeri geldiğinde kulağını çekmesiyle.
Siz bir baba olarak alıp da karşınıza, "Gel bakalım evladım" dediniz mi? Neymiş derdi öğrendiniz mi? Yaptığı yanlışları söylediniz mi? Kulağını çektiniz mi?
Çocuk hatasının farkında. Özür de diledi. Daha ne yapsın, kendisini boğaz köprüsünden aşağıya mı atsın?
Unutmayın; insanları kazanmak zor, kaybetmek kolaydır.
Hele de bir baba evladını atamaz hemen öyle kapı dışarıya.
Sayın Çebi...
Eğer siz Baba Kartalsanız (Ki şu anda öylesiniz)... Çağırın evladınızı yanınıza. Kapalı kapalar ardında yapın babalığınızı! Maaşlı profesyonellere bırakmayın bu olayı.
Yok eğer değilseniz... Özür dilerim o zaman! Boşa yazdım size bu satırları."
Demek ki boşa yazmamışım bu satırları. Öğrendim ki evladınız yaşındaki Serdar Saatçı, siyah-beyazlı kulübün kongre üyesi, gençlerin babası Altan Akdil’in öncülüğünde, Başkan Ahmet Nur Çebi’den randevu alıp kulübe gitmiş. Başkan Çebi''nin elini öpüp özür dilemiş. Çebi de bir baba şefkatiyle yaklaşmış ve bir daha olmaması kaydıyla affetmiş.
Sevindim. Ömrünün daha ilk baharındaki bir delikanlılın elinden tutup ayağa kalkmasına el attığı için. Beşiktaş Başkanı''nın aynı zamanda ''Baba Kartal'' olduğunu gösterdiği için. O satırları boşa yazmadığımı gösterdiği için. Yaptığı ile örnek olduğu için.
Alkışlıyorum sizi Sayın Çebi. Ellerim kızarana kadar hem de. Süleyman Seba''nın izinden gidip, onun koltuğuna yakışır bir şekilde oturmak budur işte.