Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ulusal Meclis'i feshetme kararı alması, yarın yapılacak erken seçim öncesinde banliyö sakinlerinde tedirginlik yaratıyor.
AP seçimlerinde Ulusal Birlik (RN) partisinin açık ara birinci çıkmasının ardından Macron'un bu kararı, ülke genelinde tepkilere neden oldu. Macron'un, rakip partinin sandıktan birinci çıkmasına rağmen böyle bir karar alması, 5. Cumhuriyet döneminde iktidarı aşırı sağa geçirmeme geleneğine ters düştü.
RN'nin vaat ettiği göç ve ekonomi politikaları özellikle yabancılar ve belirli topluluklar arasında endişeye yol açıyor. Yarın yapılacak seçimlerde Fransızlar, 577 milletvekilini belirlemek için sandık başına gidecekler.
Saint-Denis'de AP seçimlerinin nabzını tutan AA muhabiri, bölgedeki milletvekili adayları ve halkla görüşerek seçim öncesi atmosferi değerlendirdi. Birçok birey, Macron'un Meclis'i feshetme kararını "orantısız" ve "sorumsuzca" buluyor. Aşırı sağın yükselişine dair endişelerini dile getiren vatandaşlar, sol ve çevreci partilere oy vermeye yöneliyor.
Belirli gruplar için yaşamın zorlaşabileceğine dikkat çeken bazı sakinler, RN'nin geçmişte Ulusal Cephe olarak bilindiğini ve ırkçı politikalarıyla tanındığını hatırlatıyor. Hemşire Eman Ata Alla ise RN'nin AP seçimlerinde birinci parti çıkmasını şaşırtıcı bulduğunu ve bu sonucun yabancı düşmanlığını artırabileceğini belirtiyor.
Cezayir kökenli Henni Djazi ise aşırı sağın artan etkisinden hayal kırıklığına uğradığını ifade ediyor. Bölgedeki milletvekili adayları da, Macron'un kararının endişeye neden olduğunu ve aşırı sağın iktidara gelmesi halinde bölge halkının hedef haline gelebileceğini vurguluyor.
Seçim öncesindeki bu gergin atmosferde, birçok Fransız seçmenin oy kullanma kararı alırken, politikaların ve seçim sonuçlarının ülkenin geleceği üzerinde büyük etkileri olması bekleniyor.
