Tüm kadınlar arasında popülerliği uzun zamandır devam eden topuklu ayakkabıların geleceği Fransa’da sorgulanıyor. Fransız kadınlar son yıllarda topuklu ayakkabıları terk ediyorlar.
The Economist’te yer alan içeriğe göre, Fransız kadınlar kendi aralarında ikonik olan toplu ayakkabılardan artık vazgeçiyorlar. Zaten zor alıştıkları topuklu ayakkabılardan kopuşlarının başlangıcı ise Kovid ile başladı.
Tüm dünyanın ağır günler geçirdiği pandemi döneminde Fransız kadınlar çalışma ortamlarının değişmesi ve evden çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte daha çok günlük ve sportif kıyafetler giyme alışkanlıkları edinmeye başladılar.
Paris’te bir ayakkabı mağazası müdürü topuklu ayakkabı satıp satmadığı sorulduğunda üst raflarda yer alan ve sınırlı sayıda olan topukluları göstererek satış olmadığını söyledi. Bir başka mağazadaki asistan ise ‘Kadınlar artık rahatlık istiyor. Önemli olan düz kalın botları şık bir elbiseyle giyip yine de şık kalabilmenizdir’ ifadelerini kullandı.
TOPUKLU AYAKKABI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Topuklu ayakkabılar, tarihin ilk dönemlerinde Pers uygarlığında ortaya çıkan ve günümüz modasına ilham veren ayakkabı türleridir.
10. YY`da Pers uygarlığı, büyük bir orduya sahipti ve bu ordunun bir kısmı atlı askerlerden oluşuyordu. Atlı askerler, at üzerinde daha rahat hareket edebilmek ve üzengilerde ayaklarını sabitleyebilmek için topuklu ayakkabılar giyiyorlardı.
10. YY’da topuklu ayakkabılar, at sahibi olmanın ve ata binmenin bir ayrıcalık göstergesi olduğu bir dönemde, hem askeri hem de sosyal bir statü sembolüydü. İran ve Rusya arasında gelişen diplomatik ilişkiler, Almanya ve İspanya gibi ülkelerin liderleri ile yapılan görüşmeler, topuklu ayakkabıların Avrupa’da askerler ve aristokratlar tarafından da kullanılmasını sağladı.
Sonraki dönemlerde, Venedik’ten başlayarak tüm Avrupa’ya yayılan ve kadınlar arasında popüler olan “chopin” adlı çok yüksek topuklu terlikler de ortaya çıktı. Topuklu ayakkabıların erkek modasında da önemli bir yeri oldu, özellikle XIV. Louis’in topuklu ayakkabılara olan merakı sayesinde. XIV. Louis, topuklu ayakkabıların kullanımına ilişkin kurallar koydu ve fermanlar çıkardı. Bu dönemde, topuklu ayakkabı giymek sadece soylulara özgü bir hak olarak kabul edildi.
Dönemin liderlerinin birçoğunun topuklu ayakkabı ve uzun çorap giydiği resimlerini hatırlayabilirsiniz. 18. YY’da Fransız Devrimi’ne kadar topuklu ayakkabıların kullanımı sorunsuz devam etti. Ancak devrimle birlikte, soylular hayatta kalmak için kraliyetle olan bağlarını koparmak zorunda kaldılar ve topuklu ayakkabıları giymeyi bıraktılar.
Fransız Devrimi’nden sonra Rönesans ve Aydınlanma Çağı’nın etkisiyle, yüksek topuklar artık kadınsı bir moda unsuru olarak görülmeye başlandı ve bu yüzden erkekler topuklu ayakkabı giymeyi terk ettiler.
19. YY’ın ikinci yarısında topuklu ayakkabılar tekrar ilgi çekmeye ve tekrar kullanılmaya başlandı. Bu dönemde, Sanayi Devrimi ve makineleşmenin getirdiği imkanlarla, daha çok topuklu ayakkabı üretilebildi ve daha çok kişiye ulaştırılabildi. Bu dönemde, makineleşmenin geliştirdiği film sektörü de topuklu ayakkabıların daha çok tanınmasına ve kullanılmasına katkıda bulundu. 1980’li yıllarda ise Madonna, David Bowie ve daha birçok ikonik ismin, moda dünyasını sarsan ikonik stillerinde kullandıkları topuklu ayakkabılar, onların dünya çapında yaygınlaşmasını sağladı.