Fransa'da akaryakıt protestosu gerçekleştiren ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un istifasını isteyen 'Sarı Yelekliler' ile polis arasında çatışma yaşanıyor. Polis biber gazıyla müdahale etti.
Ülkedeki otomobillerde bulundurulması zorunlu olan, fosforlu sarı yeleği giydikleri için ‘sarı yelekliler’ (gilet jaunes) olarak adlandırılan eylemciler, başkent Paris’in en işlek ve turistik caddesi olan Champs-Elysees’de yeniden bir araya geldi.
AFP’nin haberine göre, eylemciler ile polis arasındaki çatışmalar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tepki gösteren yüzlerce göstericinin Zafer Takı’nın etrafında toplanmasının hemen ardından başladı. Bölgeye giriş çıkışlarda sıkı kimlik kontrolü ve çanta araması uygulayan polis eylemcilere biber gazıyla müdahale etti. Paris’te, cumartesi günü için 5 binden fazla polisin görevlendirildiği kaydedildi.
Göstericilerin bir kısmı da polise yerlerdeki kaldırım taşlarını atarak karşılık verdi. Koruyucu kıyafetler giyen ve kask takan polis memurlarından bazılarının da parlak sayı boyalarla kaplandığı görüldü.
Sabah saatlerinde açıklama yapan bir polis sözcüsü, eylemlerin ilk saatlerinde 16 kişinin gözaltına alındığını söyledi. LCI televizyonu ise ilerleyen saatlerde gözaltı sayısının 60'ın üzerine çıktığını aktardı. İçişleri Bakanı gözaltı sayısını 39 olarak açıklarken; NTV canlı yayınında (TSİ 15:10) ise gözaltına alınan kişi sayısının 81'e çıktığı belirtildi.
İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı son (TSİ 15:14) resmi açıklamaya göre ise en az 107 kişi gözaltına alındı.Yetkililer, ‘aşırı sağcı ya da solcuların eylemlere sızmasından’ endişelendiklerini savundu. İçişleri Bakanı Christophe Castaner, göstericilerin arasında bin 500 provokatör olduğu açıklamasında bulundu.
“Tüm bu vergi artışlarıyla birlikte ay sonunda yemeğe ayıracak para kalmıyor”
Fransa’nın Essone bölgesinden eyleme katılmak için başkente gelen, bir lisede aşçılık yapan Philippe isimli kadın AFP’ye yaptığı açıklamada, “Tüm bu vergi artışlarıyla birlikte ay sonunda yemeğe ayıracak para kalmıyor” dedi.
Caddede görevlendirilen güvenlik güçlerini denetleyen İçişleri Bakanı Castaner ise “Bizim sorumluluğumuz, her şeyin olabildiğince olumlu gitmesini sağlamak” diye konuştu.
Şiddetli protestolara pek de uzak bir ülke olmayan Fransa’daki son eylemler 17 Kasım’da başlamıştı. İlk eyleme ülke genelinde 280 binden fazla kişi katılırken, geçen hafta ise katılımcıların sayısı 8 bini başkentte olmak üzere 106 bine düşmüştü. Eylemlerde şimdiye kadar 2 kişi hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı ve güvenlik güçleri çok sayıda gözaltı gerçekleştirdi.
FRANSIZLARIN 3’TE 2’SİNİN EYLEMLERİ DESTEKLİYOR
Son yapılan anketler, Fransızların 3’te 2’sinin eylemleri desteklediğini gösteriyor. Hükümetin eylemcilerle yapmayı planladığı müzakereler ise başarısızlıkla sonuçlandı. Eyemciler, görüşmelerin televizyonda canlı yayınlanmasını talep etti ancak bu hükümet cephesinde kabul görmedi.
Hareketin temsilcilerinden Jason Herbert, cuma günü Başbakan Edouard Philippe ile yaptığı görüşmenin çıkışında, “Onurumuzu geri istiyoruz, kazandığımız parayla yaşayabilmek istiyoruz ancak bugün buradaki konu o değildi” açıklamasında bulundu.
Kendisini hareketin sözcülerinden biri olarak nitelendiren Thierry Paul Valette, TIME dergisine cuma öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, “Burada bir iç savaş atmosferi var. Macron’un şu anki sorumluluğu çok büyük. Ortalığı sakinleştirebilir ya da daha da ateşe verebilir” dedi. Macron’un G-20 Zirvesi için Arjantin’de bulunmasına da gönderme yapan Valette, “Orada olabilir ancak sürgünde değil” ifadesini kullandı.