Fransa – İtalya hattında göçmen krizi. Fransa gemiyi kabul etti, sonra da vazgeçti

Fransa – İtalya hattında göçmen krizi. Fransa gemiyi kabul etti, sonra da vazgeçti

İtalya'nın yeni hükümetinin göç politikası Fransa ile krize yol açıyor. Fransa hükümeti, İtalya’yı göçmenleri kurtaran yardım gemileri konusunda sorumsuz hareket etmekle suçladı ve bunun ikili ilişkilerde ‘’son derece ciddi sonuçlar doğuracağını’’ belirtti.

BBC Türkçe''nin haberine göre; yaklaşık 3 hafta önce göreve başlayan Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, bu süre içinde Akdeniz’de göçmenleri kurtaran yardım gemilerine yönelik sert politikasıyla tartışma yarattı.

234 göçmenle yaklaşık 20 gündür güvenli liman talebine yanıt bekleyen Ocean Viking gemisine İtalya’dan olumlu yanıt gelmeyince Fransa gemiyi kabul edeceğini açıkladı. Geminin Fransa’nın Toulon limanına yanaşması bekleniyor.

Ancak Fransa hükümeti, Ocean Viking de dahil sivil toplum kuruluşlarının yardım gemilerine yönelik politikası nedeniyle İtalya’yı sert şekilde eleştirdi.

Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, İtalya’nın tutumunu ‘’anlaşılmaz’’ diye niteledi ve “İtalyan arama kurtarma bölgesindeki bu gemiye derhal bir liman tesis etmek İtalya’nın göreviydi” dedi.

Göçmen kabulü donduruluyor

İtalya’yı “sorumluluk sahibi bir Avrupa devleti gibi davranmamakla” suçlayan Darmanin, yaşananların Fransa-İtalya ikili ilişkileri için “son derece ciddi sonuçlar doğuracağını” söyledi.

İlk aşamada, halen İtalya’da bulunan ancak Fransa’nın almayı planladığı 3.500 göçmenin kabulünün dondurulacağını açıkladı.

Fransa İçişleri Bakanı, Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa Birliği ülkelerini de İtalya’dan göçmen kabulünü dondurmaya çağırdı.

Fransa’nın ayrıca İtalya sınırında güvenlik önlemlerini de artırmayı planladığı belirtiliyor.

Uluslararası hukuk gereği, denizden kurtarılan kişileri taşıyan gemilerin güvenli bir yerde karaya çıkarılması gerekiyor.

Libya’dan denize açılarak Orta Akdeniz hattı üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenler için en yakın güvenli limanlar genellikle İtalya ve Malta oluyor.

Bu iki ülke, bu hattan Avrupa’ya giriş için başlıca limanlar olmalarının yükünü diğer AB ülkeleriyle paylaşmaları gerektiğini savunuyor.

Fransa da dahil bir dizi AB ülkesi, İtalya gibi ilk giriş limanlarına ulaşan göçmenlerin paylaşımını kabul etmişti.

İtalya hükümeti 22 Ekim’de göreve başlamasından bu yana yaklaşık 1.000 göçmeni taşıyan yardım gemilerine liman açmayı reddetmiş, ardından bu gemilerdeki göçmenleri “seçerek” kabul etmişti.

Ancak günlerdir denizde mahsur bırakılan gemilerde sağlık ekiplerinin yaptığı incelemeler sonucunda göçmenlerin fiziksel ve psikolojik açıdan hassas durumda olduğu belirlenince üç gemideki göçmenlerin tamamının ülkeye girişi sağlanmıştı.

İlki 22 Ekim’de olmak üzere bir dizi operasyonla 234 göçmeni Akdeniz’de kurtaran Ocean Viking gemisine ise İtalya liman açmayı reddediyordu. Fransa merkezli sivil toplum kuruluşu SOS Mediterranee ve uluslararası sağlık ekiplerince işletilen Ocean Viking, Norveç bayrağı taşıyor.

Gemideki 234 kişiden 4’ü acil yardıma ihtiyaç duydukları için Fransa tarafından helikopterle tahliye edildi.

 

 

İtalya ve AB’ye eleştiriler

Fransa’nın Ocean Viking’e Toulon limanını açmasının ardından SOS Mediterranee’den yapılan açıklamada “Nihayet güvenli bir liman tesis edilmesi haberini rahatlama ve öfke karışımı bir duyguyla karşılıyoruz” denildi.

Kuruluş, gemideki insanların günlerdir “korkunç bir çileden geçtiğini”, hem göçmenlerin hem de kurtarma ekibinin bitkin halde olduğunu belirtti.

Geminin Operasyon Müdürü Xavier Lauth, “Kurtarılmalarından neredeyse üç hafta sonra, Orta Akdeniz''deki operasyon alanından bu kadar uzakta karaya çıkarılmaları, deniz hukukunu benzeri görülmemiş bir şekilde ihlal eden tüm Avrupa devletlerinin dramatik bir başarısızlığının sonucudur” dedi.

Uluslararası insan hakları örgütleri İtalya’yı bu göç politikasıyla uluslararası yasaları ve insan haklarını ihlal etmekle suçlarken AB’ye de göçmen kabulü konusunda daha etkili bir paylaşım sistemi kurması çağrısı yapıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden önceki gün yapılan ‘”İtalya: Kurtarılan herkesin karaya çıkmasına izin ver” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Uluslararası insan hakları ve mülteci hukukunun yanı sıra Avrupa Birliği direktifleri ve AB Temel Haklar Bildirgesi, sığınma hakkını güvence altına almakta ve toplu sınır dışı etmeleri yasaklamaktadır.

“Deniz hukuku kapsamında, ancak kurtarılan tüm kişiler derhal güvenli bir yerde karaya çıktıklarında kurtarma işlemi tamamlanmış sayılır.”

Göçmenlerin ve sığınmacıların “siyasi kazanımlar veya müzakerelerde koz olarak denizde arafta tutulmamaları” gerektiğini belirten örgüt, “İtalya ve Malta, Libya''ya en yakın kıyı devletleri olarak kurtarılan tüm insanların derhal karaya çıkmalarını sağlama sorumluluğuna sahiptir. Libya göçmenler ve sığınmacılar için güvenli bir yer değildir” dedi.

Örgüt, AB seviyesinde de daha fazla iş birliği ve ortak mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de İtalya ve AB’ye yönelik mesajında, ‘’Siyaset, zor durumdaki insanlar pahasına yapılmamalıdır. Göçmenlerin gönülden desteğimize ihtiyacı var - insanlık bunu gerektiriyor. Arama ve kurtarma çalışmalarının merkezinde insan hakları yer almalıdır. Denizde kurtarılanların güvenli bir yerde zamanında karaya çıkarılması hayati önem taşımaktadır’’ dedi.

İlgili Haberler