Yıllardır hayretle izlerim. Bazı yöneticiler emek, hak hukuk, liyakat diye dillerinden düşürmedikleri enstrümanları kullanırken çok ateşli ve iddialıdırlar. Fakat uygulamada en yeteneksiz ya da tartışmalı adamları iş başına getirirler. Bu da yetmez liyakat sahiplerinin yaptıklarını ya küçümser, ya da "kendileri yapmış" gibi davranırlar. Psikologlar bunu nasıl isimlendiriyor bilmiyorum. Fakat benim bildiğim bu hatalı bir davranış biçimidir. Kıymetli taşın en iyisi elinde, fakat bizim sarrafın gözü dışarda. Bu girişten başlayarak izleyici ve meraklısı çok olan Türkiye Grand Prix'inin koşulduğu Kurtköy'deki Formula 1 pistinin hikayesinden bahsetmek istiyorum. Bakmayın temel atma törenindeki fotoğrafa. Bu fotoğraftaki siyasi otorite 57. hükümetin bakanı rahmetli Fikret Ünlü, Vali Erol Çakır, İl Spor Müdürü Vedat Bayram, hele hele 2003'e kadar pistsiz bir İstanbul'da pistin yapımını sağlayan İTO Başkanı Mehmet Yıldırım'ın "mirasına konuyor". Peki ya fotoğrafta butona basanlar! Bunların katkısı? Planlamada yok, arazinin temininde yok, projelerin çizimi ve finansmanında yok. Peki nerede var? Sadece İstanbul Belediyesi imar plan değişikliklerinde. Türkiye'ye tesisi kazandıran biz. Butona basan onlar. İşin hikayesi şöyle; İstanbul'da yoğun bir spor tesisi seferberliği var. Süratle her ay bir tesis temeli planlıyoruz.
***
Fakat koca İstanbul'da, Formula 1 yarışları yapılacak bir pist yok. Tüm iller talip. 2001 yılı, şimdiki Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bey dahil İstanbul Akmerkez'de bir toplantı yapıyoruz. 13 proje yarışıyor. Bakan, Vali, ben ve illerin temsilcileri var. Bilahare İstanbulda 2 milyon 200 bin metrekarelik bir arsa bulunuyor. O dönemde finansman çok zor. 57. hükümetin zamanı ve para yok. Yarı deli bir vatansever lazım! Buluyoruz İTO Başkanı Mehmet Yıldırım'ı. Basında yazıldığı gibi projenin mimarı da Alman Hermann Tilke falan değil. Tilke o tarihte 6 Milyon Euro karşılığı Bahreyn pistini yapıyor. Mehmet Yıldırım bey Herman Tilke'den geri kalmayacak Türk mimar İsmet Köseoğlu'na projeyi veriyor. Bilahare Tilke'yi de 200 bin Euro karşılığında projeye danışman yapılıyor. O sırada bulunan arsa vakıflara ait ve 7 bin 500 TL'ye adaklık hayvanlarını beslemek için birilerine kiraya verilmiş. İTO başkanı, 300 bin dolar vererek bu araziyi kiralıyor. Sadece pistin dökülecek betonun formülü için Almanya'ya 50 bin Euro harcayarak betonun reçetesini alıyor. O sırada 57. hükümet düşüyor ve Vali İstanbul'dan ayrılıyor. Ben ise İTO Başkanı Mehmet Yıldırım beyle birlikte projeye devam ediyorum. Ve fotoğrafta gördüğünüz üzere Eylül 2003 İstanbul'a kazandırdığımız son tesisin FORMULA 1 pistinin temelini atıyoruz. Tesisi planlayıp, temeli hazırlayan biz her zaman olduğu üzere şimdi "butona basıp siyasi rantını toplayanlar" fotoğraftakiler. Sonradan 2. Ağır Cezada on sene yargılanıp beraat eden ise projeyi tamamlayan Mehmet Yıldırım. Evet hikayede nakledildiği gibi siz görmek istemeyip liyakati reddetseniz de tarih ve "resimler yalan söylemez".
