FİTCH derdimize derman olacak mı?
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi maalesef tarif edemiyoruz. Tarif edebilmemiz için bir benzerinin olması lazım.
Mesela 2000 yılındaki krizden çok farklı.
Yine 94 ve önceleri yaşanan krizdeki gibi de değil.
Dünya ile kıyaslayalım desek yine bir örnek bulamıyoruz.
Krizler genelde politik istikrasızlıkla çıkmış.
Oysa Türkiye son 24 yıldır tek parti ve tek lider tarafından yönetiliyor.
Onun için bu krizi tarif edemiyoruz. Bu nedenle nasıl biteceğini de açıkçası bilmiyoruz. Çünkü bir taraftan ekonomik tedbirleri konuşurken bir yandan da siyasetteki dengelere bakıyoruz.
Mesela Türkiye ve dünyadaki krizlerin hiçbirinde Merkez Bankası’nın alacağı karar için “Cumhurbaşkanı izin vermez” diye bir konu tartışılmaz.
Bizde Merkez Bankası’nın her kararında Cumhurbaşkanı izin verir-vermez tartışması var.
İşte böyle bir kriz yaşıyoruz.
Mehdi gibi görüp alkışladığımız büyük kurtarıcı Mehmet Şimşek’ten de yavaş yavaş umudumuzu kesiyorduk ki tam o sırada daha önce “şeytan-fitneci ve FETÖ’cü”ilan ettiğimiz kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten olumlu haber geldi. Türkiye’nin kredi notunu bir basamak yükseltti.
Türkiye’yi Nijerya, Angola, Kamerun ve Kenya’nın olduğu ligden Benin, Jamaika, Ruanda, Uganda ve Tanzanya’nın olduğu kategoriye çekti.
Bu arada FİTCH, notu bol kredi derecelendirme kuruluşu. Moody’s ve S&P gibi çok fazla dikkate alınan kuruluş değil.
Her şeye rağmen Türkiye için yıllardır duymadığımız tek olumlu haber.
Peki bu krediden sonra Türkiye’ye para girişi olacak mı?
Kenya, Uganda ve Tanzanya’ya ne kadar geliyorsa bize de o kadar gelecektir.
Türkiye’nin yatırım yapılır ülke seviyesine gelmesi için daha çok ama çok uzun yolumuz var.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay dedi ya, linkler kopmuş!
Bunların bağlanması bir araya getirilmesi, dahası akıl ve bilim dışı bir deney olay NAS ekonomi politikasının hasarının kaldırılması belki de yıllar alacaktır.
Öyle birkaç ayda bu hasar kalkmayacak kadar büyük ve ağır.
Herkes hesabını kitabını ona göre yapsın!