Fırat'lar için adalet günü

Fırat Yılmaz Çakıroğlu, Ege Üniversitesi bahçesinde, PKK'nın şehir kadrolarının saldırısına uğrayıp da katledildikten sonra doğan birçok Türkmen bebeğe onun adını koymuştu aileleri; O yiğit Türk evladını adlarıyla yaşatabilsinler diye! Bayır-Bucak'tan, Telafer'den, Tuzhurmatu'dan "kara haber" yağıyor; "o Fırat'lar da katlediliyorlar" diye. Cennetin ırmakları sanki körpe bedenleri; Fıratların kanıyla sulanıyor Türk illeri. Bu döngü değişmeli. O zaman bir adım atın; hemen yarın!

Fırat'ın katilleri, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yarın ilk kez hâkim önüne çıkacaklar. İddianameye göre Fırat'ı bıçaklayan Nurullah S. "PKK/KCK sempatizanı"... Yine iddianameye göre Fırat'ın iki bacağı, kasık ve göğüs boşluğundaki bıçak darbelerinin sırası ve vurulma noktaları Nurullah S.'nin "bu konuda daha önceden eğitim aldığına" işaret; "kamera kayıtlarında da gözlendiği üzere profesyonelce" diyor savcı cinayetin işlenme biçimine. Zaten "kasten adam öldürme" ile birlikte "örgüt adına suç işleme" ve "örgüt üyeliği"nden de yargılanacak. Nurullah S. tek değil; 27 kişi daha oturacak yarın onunla birlikte sanık sıralarında. Ama bilin ki onlar da tek değil; Onlara "ülkücüler okula geliyor" diye haber uçuran "özel güvenlikçiler" var mesela; evlatlarınızın güvenliğinden sorumlu olarak istihdam edilenler jurnalliyor Fırat evladınızı katillerine! Fırat'ın imdat çığlığına kulak tıkayanlar var; üniversitelerinin bir bölümünün "Kürdistan toprağı" ilan edilmesi ve bu "alan"ın girişine Fırat'ın boy boy resimlerinin asılarak "Bu faşist okula giremez" diye alenen hedef gösterilmesi, Fırat'ın bütün bu delillerle hem şifahi hem de yazılı "can güvenliği" taleplerine rağmen kılını kıpırdatmayan ve halen de koltuklarından kıpırdatılmamış olanlar var!

Dolayısıyla... Bağımsız Türk mahkemeleri üzerlerine düşeni yapacak, diliyorum ki Fırat'ın şah damarını kesenleri, nefesleri kesilene kadar bunun bedelini ödemeye mahkûm edecek, o ayrı... Ama bir de "hepimiz"e düşen ortak bir görev var; Fırat'ın tabutuna bedenen, kalben, ruhen omuz vermek için yarışan kim varsa aynı yarışı "davasını" sırtlanmak üzere verecek bu kez; vermeli... Ki, sadece o bıçağı saplayan değil, ihmali olan, sorumluluğu olan, göz yuman, yardım yataklık yapan kim varsa onlara da kendi paylarına düşen mesleki, hukuki, toplumsal, vicdani bedelleri ödetsin milletin kurumsal hali; Türk devlet sistemi.

Türkmen Dağı düşmesin mi istiyorsunuz siz; o zaman önce İzmir'i düşürmeyeceksiniz! Önce, Bayır-Bucak'taki Fırat bebeklerin isim babasının ruhunu huzura erdireceksiniz! Aksi her şey lafügüzaf!

Yazarın Diğer Yazıları