Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Fırat'ın doğusu için bölgesel ittifak gerekiyor

Zeytin Dalı Operasyonu devam etmektedir. Ancak Fırat'ın doğusu için yeni bir politik anlayışın gündeme getirilmesine ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Afrin harekâtı başarıyla yürütülüyor

PYD/PKK terör örgütü, ABD'nin desteğiyle önceden güçlü tahkimat yapmış, tüneller hazırlamış, tuzaklar kurmuştur. Savaş dahil hiçbir hukuka uymayarak sivilleri kalkan olarak kullanmasına rağmen harekât, TSK tarafından başarıyla yürütülmektedir.

TSK, uluslararası hukuka uygun olarak sivillere zarar vermeden bu harekâtı sürdürme çabasındadır. Bugüne kadar bu konuda hassasiyet göstererek hiçbir hata veya yanlışlık yapmamıştır.

Afrin bölgesindeki terörist sayısı 10.000'e yakınken bunlardan 3.500 kadarı TSK tarafından etkisiz hale getirilmiş, bir kısmı da kaçmıştır. Mevcut azaldığından 1700 teröristin takviye amacıyla bölgeye kaydırıldığı açıklanmıştır. Ancak ne kadar gelirse gelsin tamamının akıbetinin aynı olacağı bilinmelidir.

Diplomasi alanında sıkıntı var

Askeri harekât başarıyla sürdürülürken aynı başarının siyaset ve diplomasi alanında da olduğunu söylemek oldukça güçtür. Nedeni de, uluslararası camiaya bu operasyonun terörle mücadele olduğunun inandırıcı bir şekilde anlatılamamasıdır.

Bunu anlamamakta ısrar eden Batı'nın eline, iç politikada prim yapmak için savaş nidaları atılarak, millî politika yerine siyasi kazanç güdülerek koz verilmektedir. Bunları fırsat bilen ABD Dışişleri sözcüsünün ve Fransa Cumhurbaşkanı'nın BM "ateşkes" kararının Afrin'de de uygulanması gerektiğine ilişkin açıklamaları dikkat çekicidir. Hatta mutabakat içinde olduğumuz Rusya'dan dahi bu yönde açıklama gelmiştir.

Bir kısım dünya medyasının Salih Müslim'in Çekya'da serbest bırakılmasıyla ilgili haberlerinde, bu teröriste daha önce Türkiye'de diplomatik şahıs muamelesi yapılarak ağırlanmasına dikkat çekilmiş, suçsuz olduğu ispatlanmaya çalışılmıştır.

Bu nedenlerle, yönetimin daha özenli hareket etmesi, siyasi rant duygusuna kapılmaması, diplomasiyi de haklılığımızı güçlendirecek şekilde yönlendirmesi gerekmektedir.

Bundan sonraki beklentiler

ABD, Afrin kent merkezine girilmesini istememekte, bu konuda Rusya'yı da etkilemeye çalışmakta, SDG/PYD/PKK'nın Afrin'i takviyesine yardımcı olmaktadır. Türkiye'yi oyalayarak, PYD/PKK'ya zaman kazandırmakta, Türkiye'yi Afrin'de meşgul edip Fırat'ın doğusunda PYD/PKK'ya yerleşik düzen kurdurmaktadır.

ABD'nin, Türkiye ile ABD uzmanlarının yer aldığı komitelerin görüşmeleriyle konuyu soğutmaya, zamana yaymaya, Menbiç konusunda çeşitli siyasi manevralarla direnerek Fırat'ın doğusunu unutturmaya çalışması beklenmektedir.

Yeni politik girişimlere ihtiyaç var

Türkiye, Afrin'den sonra Menbiç, bunu müteakiben de Fırat'ın doğusunun terörden temizlenerek güney sınırlarımız boyunca güvenliğimizin sağlanacağını açıklamıştır.

Fırat'ın doğusunda ABD'nin teşkilatlandırdığı, teçhiz ettiği, eğittiği 60.000'e yakın PYD/PKK teröristi bulunmaktadır. Burası ABD'nin PYD'yi yerleşik hale getirmeye çalıştığı, devlet görünümü vermeyi hedeflediği kendisine müzahir bir bölgedir. Güvenliğimiz için temizlenmesi elzemdir.

Afrin için Rusya'yla mutabakat sağlanmıştır. İran'ın da mutabakat gereği, fazla bir itirazı yoktur. Ancak Menbiç ve özellikle Fırat'ın doğusu için yeni bir politik oluşuma ve diplomasiye ihtiyaç vardır.

Bunun için Türkiye, İran, Irak ve Suriye'yle bölgesel bir ittifak/pakt kurmalı, Rusya'nın da bunun içinde doğrudan veya gözlemci statüsüyle bulunmasına imkân yaratacak siyasi bir girişimde bulunmalıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ortak paydadır. Bu kapsamda duygusallıktan ve takıntılardan uzaklaşılmalı, Suriye yönetimiyle temasa geçmekte tereddüt edilmemelidir.

Bu durum Suriye'nin itirazlarını önleyecek, operasyonlarda Türkiye'nin haklılığının uluslararası kamuoyuna anlatılmasını ve meşruiyetimizi güçlendirecek, Rusya ve İran'ın tam desteği de alınmış olacaktır. ABD'ye ancak bu şekilde bir geri adım attırılabileceği değerlendirilmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları