Mert Başaran, "Küçük İşler Büyük Özgürlükler"de en basit, en sahici dille "para"nın aslında ne olduğunu anlatıyor.
Eski Roma''da kölelerin çalışarak özgürlüklerini satın alabildiğini hatırlatan Mert Başaran, "Siz de kazandığınız mevcut parayla özgürlüğünüzü satın almak istemez misiniz? Finansal özgürlüğünüzü ilan etmek, kendinizi dilediğiniz yaşta emekli etmek istemez misiniz?" sorusunu okurlarına yöneltiyor.
Her birimizi modern zaman kölesi haline getiren sistemin foyasını ortaya çıkarıyor. Daha güzeli ise bu sistemden çıkış pasaportunu, finansal özgürlüğe kavuşma vizesini avucumuza bırakıyor. Para kazanmanın unutturulmuş sırrını okurlarıyla paylaşan Mert Başaran ekonomik açıdan türbülanslı günlerden geçtiğimizin altını çizip değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor:
"Parayla ilişkimiz hiç olmadığı kadar önem kazanmış durumda. Peki ama bu ilişkiyi doğru kurabildik mi? Ne için çalışıyoruz?
Paramızı neye harcıyoruz, hiç düşündünüz mü? Veya kendimize şunu soralım: Para kazanmak gibi bir derdimiz olmasa kim olurduk? Nasıl bir hayatımız olurdu?
"Para nasıl büyür, nasıl elinizden uçup gider, hayatım bunun sırrını anlamaya çalışmakla geçti.
Ben bir ekonomist değilim ama büyük varlık sahibi, kimileri ülkemizin en zenginleri listesinde yer alan yüze yakın kişiyle yakın temasım oldu. Onların parayı nasıl yönettiklerini, nasıl büyütüp nasıl kullandıklarını çok yakından gözlemledim.
Parayı büyütmenin, zengin olmanın sırrını biliyorlardı. Roket mühendisliği değildi ama bize unutturulmuş bir sırdı bu!
Tam da sistemin istediği gibi ihtiyacımız olmayan şeyleri satın aldığımızda para uçup gidiyordu. Bugünden beş yıl, on yıl sonraki halimize borçlanmış oluyorduk.
Tasarruf edip doğru yatırım yaptığımızda ise katlanıyor, kendi kendine adeta yavruluyordu.
Siz de bu kitabı okuyarak bu sırrın detaylarını öğreneceksiniz.
Vaadim şu: Mevcut kazancınızla, evet mevcut kazancınızla on beş yıl sonra kendi kendinizi emekli etmenizi sağlayacağım. Sistemden çıkış pasaportunuzu alacak, finansal özgürlüğe kavuşacaksınız. Ben yaptıysam siz de yapabilirsiniz!"
Butik Yayıncılık Tel:(0212) 612 05 00
***
En eski komşuyu tanımak
Türk milletinin, komşu milletlerle geçmişteki ve bugünkü münasebetlerini objektif bir şekilde izah etmek zaruretine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Saray, "Türk-İran İlişkileri" adlı kitabının böyle bir ihtiyaç ve istekten doğduğuna işaret ediyor:
"Bugün Türk okuyucusu Türkiye''nin yakın komşuları ile olan ilişkilerini anlatan yeterli sayıda araştırma ve tercüme esere ulaşamamaktadır. Türk-Yunan, Türk-Bulgar, Türk-Suriye, Türk-Irak, Türk-İran ve Türk-Rus münasebetleri hakkında daha çok bilgiye ulaşma çabasındadır. Bu isteğin bir parçasını karşılamak ümidiyle komşumuz Iran hakkında bu kısa araştırmayı yaptım. Maksadımız, hem Türk milletini, hem de İranlı dostlarımızı, Türkiye ile İran''ı ilgilendiren meselelerden haberdar etmek ve bir çözüm bulmalarına yardımcı olmaktır. Dileğimiz, bu konudaki çalışmaların artarak devam etmesidir. Bilindiği gibi milletimiz uzun zamanlar Rum ve Ermeni meseleleri ile meşgul edilirken Doğu komşumuz İran''da neler olup bittiği yeteri kadar takip edilememiştir. Halbuki, bizler için İran''daki gelişmeleri de yakından takip etmek en az diğer meseleler kadar gerekliydi.
Türkler ile İranlılar arasında ilk ilişkilerin çok eskilere dayandığı bilinmektedir. Horasan''dan Orhun Nehri''ne kadar uzanan ve o zamanlar adına "TURAN" denen Türk ülkesi ile İran ülkesi komşu oldukları için, Türkler ile İranlılar da, komşu milletler olarak ilişkide bulunmuşlardır.
Bu asrın ilk çeyreğinin sonlarında Atatürk''ün kurduğu modern ve laik Türkiye Cumhuriyeti, İran''ın modernleşip ilerlemesinde büyük ölçüde tesirli olmuştu. Bu Türk tesiri sonucu cemiyetteki pek çok avantajını kaybeden İran''daki Şii ulema, Şah''ın yaptığı bazı hataları da iyi değerlendirerek, Şahlığa karşı başlattığı mücadeleyi kazanmaya ve ülkeye hakim olmaya muvaffak olmuştur."
Atatürk Araştırma Merkezi
Tel:(0312) 285 55 12
***
HAFTANIN KİTABI
Masallardan destanlara...
Bahadırhan Dinçaslan, çocukluğunda dinlediği masalları hiçbir akranının bilmeyişine şaşırırdı. Sonraları büyüklerinden başka masallar dinlemeyi sürdürdü. Büyüdü, mitolojiye merak sardı. Bu alanda okudukça, metinlere nereden aşina olduğunu hatırladı. Çocukluğu aklına düşünce zihninde bir ışık yandı; şiir ve nesirde aynı kaynaktan beslenen kendi masallarını yaratmaya koyuldu. "Tuğrul ve Ejderha / Gök Atlılar Efsanesi 1", Dinçaslan''ın bu tutkuyla yazdığı ilk nesirdir: Anadolu''nun ücra köylerinde sıradan ve özelliksiz görünen her taşın, korunun, kayalığın mutlaka bir hikâyesi vardır. O hikâyeleri hâlâ hatırlayan birilerinden dinlediğinizde, atalarımızın neden bütün nesnelerin ruhu olduğuna inandığını anlarsınız. Ruhlar alemindesinizdir artık, Gök Atlılar Efsanesi, bir masallar örgüsünün küçük, mütevazı bir parçası. Mutasavver bir evrende ihtiyar ebelerin çocuklara anlattığı nice masaldan biri, her biri esasen eski ve görkemli bir destanın küçülmüş, taşralaşmış kırıntılarından ibaret. Örgü bittiğinde, bütün masalları dinlediğinizde, ölümsüz efsane sizin de zihninizi ele geçirecek...
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
***
Öğretmeni öldürmek...
----
Öğretmenlik, bir milletin, bir devletin geleceğini hazırlama sorumluluğunu taşıyan bir meslektir. Ama bunca öğretmen öldürülmüştür yıllardır. Öğretmeni rejimin bir düşmanı olarak gördükçe de bütün bunlar da ''umuru adiyeden'' oluyor ne yazık ki... Arzu Kök, "Geleceğini Vuran Ülke" adlı denemesinde 1920-2021 yılları arasında katledilen öğretmenlerin listesini bir ibret simgesi olması nedeniyle veriyor... Öğretmenin kim olduğu ve niçin öldürüldüğüne bakmadan hem de. Çünkü öğretmen öldürmek, sebebi ne olursa olsun haklı gösterilebilecek bir şey değildir.
İzan Yayıncılık Tel:(0535) 773 78 79
***
KÜTÜPHANEMDEN:
"Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında"
Ahmet Hamdi Tanpınar, Cumhuriyet Devri''nde yetişen en büyük yazarlarımızdan biridir. Eserlerinde, konulara bakış açısı, kendine has üslubu, sanat anlayışı ve mizacı ile okurlarının ilgisini çekmiş, sevgilerini de kazanmıştır. Tanpınar, çok yönlü bir yazardır. Onun romanları, hikâyeleri, denemeleri, edebi alandaki inceleme ve araştırmaları, eleştirileri yanında şiirleri de vardır. Onunla ve eserleriyle ilgili ciddi araştırmaları bulunan Şerif Oktürk''ün, bir çalışması bugün köşemizin konuğu. Şerif Oktürk''ün derlediği, "Ahmet Hamdi Tanpınar''dan Düşünceler, Görüşler, Özdeyişler"in elimdeki 2. baskısı 1993 yılında yayımlanmış. Kültür Basın Yayın Birliği''nin bastığı eser Millî Eğitim Bakanlığı''nca da tavsiye edilmiş. Şerif Oktürk, ön sözünde bu çalışması hakkında şunları söylüyor:
"Şair, yazar, hikayeci, romancı, sanatkar, eğitimci, profesör, edebiyatçı ve edebiyat tarihçisi, eleştirici, deneme yazarı olmak üzere çok yönlü bir fikir adamı olan Ahmet Hamdi Tanpınar, zengin kültürü, engin sanat ruhu, kendine has düşünce ve buluşları, benzetmeleri, kelimelere, dile hakimiyeti, ifadesi, üslubu ve anlatış tarzı ile Türkçemizin bitmez tükenmez güzelliklerini, kelime zenginliklerini ortaya koymuş, kültürümüz için büyük bir değer ve tükenmez hazine olmuştur. Bu eserimizde, Tanpınar''ın hayatı ve eserlerinin incelenmesi yerine, O''nun kitaplarında, muhtelif dergi, mecmua ve gazetelerde yayınladığı makalelerinde, dostlarına, arkadaşlarına yazdığı mektuplarında bulabildiğimiz birbirinden güzel düşünce, fikir ve özdeyişleri metinlerdeki manalarını bozmadan konulara ayırmak suretiyle bir araya getirilmiştir."
(Ahmet Yabuloğlu)