Filtre kahve ne kadar içilmeli, neden

Filtre kahve ne kadar içilmeli, neden

İşte filtre kahve içmenin yarar ve zararları, ne ölçüde içilmesi gerektiğini sorusunun yanıtları...

Kahve içmek pek çok insan için günlük bir ritüeldir. Sabahları güne zinde başlamak, öğle aralarında keyifli bir mola vermek, akşamları da stresi atmak için kahve içmek vazgeçilmezdir. Ancak son yıllarda popülerlik kazanan filtre kahvenin sağlığa etkileri merak konusudur.

Kağıt filtre kullanılarak demlenen kahve, French press veya espresso gibi diğer yöntemlere göre daha çok fayda sağladığı iddia edilmektedir. Peki, filtre kahve içmek zayıflatır mı, ne kadar içmeli? İşte, filtre kahve içmenin vücuda etkileri…

Filtre Kahvenin Faydaları Nelerdir?

Filtre kahve içmek, hem erkeklerde hem de kadınlarda erken ölüm riskini yüzde 15 oranında azalttığı belirlenmiştir. Fakat kahve filtresiz içildiğinde bu oran daha düşüktür: Filtresiz kahve içen erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 9 azalma görülmüştür.

Filtre kahve içmek, kalp ve damar hastalıkları, kalp krizi veya inme gibi ölümcül hastalıklardan korunmaya da yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmalara göre, en düşük ölüm oranı günde bir ila dört bardak filtre kahve içenler arasında tespit edilmiştir.

Filtrelenmemiş kahve, filtrelenmiş kahveye göre daha yüksek miktarda diterpen adı verilen kolesterol arttırıcı bileşikler içermektedir. Bu da etkinin bir kısmını açıklamaktadır.

Norveç Halk Sağlığı Bölümünde üst düzey bir araştırmacı olan yazar Aage Tverdal, filtre kahvenin kalp ve damar sağlığı üzerindeki etkisinin egzersiz veya kilo kontrolü ile kıyaslandığında küçük, ancak yine de önemli bir etkiye sahip olduğunu söylemektedir.

Tverdal, “Hangi tür kahve içerseniz için, kahvenin lezzetini yaşayın. Eğer mümkünse, özellikle yüksek kolesterolünüz varsa filtre kahve seçin” tavsiyesinde bulunmaktadır.

Filtrelenmemiş kahvenin kolesterol alımını yükselttiği için vücudunuza zarar verebileceği doğrudur. Bunun sebebi, kahvenizi kaynattığınızda tortu ve yağların ortaya çıkmasıdır. Dikkat etmeniz gereken yağlı kısımlar diterpen olarak adlandırılır ve kahvede iki çeşidi bulunur.

Kahweol ve kafetol olarak bilinirler. Bu yağların sorunu, bağırsaklarınıza girmeye meyilli olmaları ve sonunda vücudunuzdaki kolesterol alımını düzenleyen bir reseptörü engellemeleridir. Sonuç olarak, kolesterol yükselir ve bu ciddi bir problem olabilir. Filtre kullandığınızda bu tortular ve yağlar filtrelenir ve aslında kahvenizin tadını sorunsuz bir şekilde çıkarabilirsiniz.

Filtre kahvenin kolesterol alımınızı ve kalbinizi korumasının yanında, bazı kanser türlerine karşı da olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, kahvenin iltihaplanma ve kansere karşı koruyucu özelliklerinin ağız, karaciğer ve prostat kanseri ile melanom gibi hastalıkların etkilerini daha az oranda azaltmada rol oynadığını göstermiştir. Bunu bir önlem olarak düşünebilirsiniz, ancak her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçmamalısınız. Filtrelenmemiş kahve söz konusu olduğunda günde iki fincan yeterlidir ve en iyisi şekersiz olarak içilmesidir. Bunun nedeni, krema, süt veya şeker ekleyerek tüm faydaları yok ediyor olmanızdır.

İlgili Haberler