Fethiye'deyim...

Gitmeden yazıyorum. Siz bu yazıyı okuduğunuzda orada olacağım. Üç günlük bir seyahat... 9. Uluslararası Fethiye Festivali'nin kitap ve şiir bölümlerine konuk olacağım. Bugün de bir sunumumuz olacak Kanal B'nin değerli sunucusu Betül Başar'la birlikte, o kitapları anlatacak, ben de Şiir ve Türkçe konusunda konuşacağım.

Gezimizin izlenimlerini ise bir sonraki yazıda aktarmaya çalışacağım.

Fethiye'yi görmemiştim daha önce... Görmemiştim ama çok okumuştum, o beldenin değerli yazarı Ünal Şöhret Dirlik'in kaleminden. Dirlik'in kaç kitabı oldu doğrusu bilemiyorum, öyle çok ki... Çoğu da Fethiye üstüne... Rahmetli Tahir Kutsi Makal aracılığı ile tanış olduğum bu değerli dostun imzalayıp yolladığı kitaplar hakkında bu köşede çok yazılar yazdım... Yani Ünal Hoca sayesinde gıyaben tanışıktık Fethiye ile şimdi bunu yüz yüzeye çeviriyoruz.

Ünal Şöhret Dirlik şairdir de... Köyü İncirköy üstüne yazdığı bir şiirden dizeler sunayım size:

"Doldurdu sevda iklimimi/Kapkara yağmur bulutları/Bir yağmur yağacak incecik/Arzularım iplik iplik/Nolur karanlık olmasa evrenim/Nolur rahat uyuyabilsem/Bir gececik

Söğütlüdere dağları bembeyaz/Hayal oldu aylar var ki/Ilık güneşiyle yaz/Kapkara bulutlardan ırak/Yaz özlemiyle hayal ediyorum seni/İncirköy ovalarında güzelim."

Ünal Hoca, Ramazan Kıvrak'ı da bana yönlendirdi. Önce "Fethiye'de Yörükler ve Karaçulha" adlı kitabı geldi Kıvrak'ın. Okudum ve yazı yazdım. Birkaç yıl sonra da Yörükler üstüne yazılmış en kapsamlı yapıt olan "Yörük Obalarımız" kitabını yolladı Kıvrak, onun da gereğini yaptım.

Fethiye deyince hatırıma yalnızca Dirlik Hoca ile Kıvrak Kardeşim gelmez, Sarıkamış'ın ak bulağı şair dostum Coşkun Karabulut da gelir. Yıllardır Fethiye'dedir. Önce Tarişbank Müdürü idi, sonra Belediye'de görev aldı. Bu etkinliğe davet edilmem de onun sayesindedir.

Yıllar önce idi... Coşkun Kardeşimin ve benim de yazdığım Edebiyat Güncesi adlı bir dergide "Sabır, Şair ve Yağmur" adlı bir şiirim çıkmıştı.

"Fethiye Caddesi'ne yağmur yağıyor/Kubbe kubbe şemsiyeler yürüyor/Bu yağmur umudu yeşerten değil/Beton ve asfalttan geçmeyen rahmet/Fethiye'de biri var olmaması gereken

Hüznümün iki çeşmedir iki gözü/Özlediğim masal ülkesinde bayram görmeleri/Üç noktalarla gidip ünlemlerle dönmekte/Çift yönlü meram yürütmekteyim Fethiye Caddesi'nde"

Telefon etmişti Coşkun Karabulut "Yahu kimdir o Fethiye'de olmaması gereken? Merak ettim..." demişti. Kocaeli-İzmit'te, oturduğum şehirde bir Fethiye Caddesi olduğunu söylemiştim, gülüşmüştük.

Coşkun Karabulut, özüne özgü bir şairdir. Şiirlerinden ironi ve zekâ fışkırır. Sunalım birkaç şiirini:

"Kaput bezi"den başlayalım:

"Eskiden beri/ölülere kefen için kullanılan kaput bezine/'amerikan bezi' denir/benim ülkemde.

halkımın öngörüsüne/şapka çıkarıyorum"

Ve "Adalet" ... O çok aradığımız...

"En adaletli şey dünyada/gölgesidir insanın/zencisi kara/beyazı kara"

Bu da "Diyabetik Şiir"... Otuz beş yıllık kıdemli bir diyabetli olarak beni de ilgilendirmekte:

"Götürürse/bu şeker götürecek beni/hey gidi yalan dünya/ben giderim/t/adım kalır"

Fethiye deyip de ünü Türkiye boyutlarını aşan Belediye Başkanı Behçet Saatçı'dan söz etmemek olur mu? Bu festivalde onun öncülüğü, katkısı ve desteği büyük elbette...

Evet... Fethiye'ye gönül fethetmeye geldik, umarım beceririz...

Yazarın Diğer Yazıları