Yeniden Refah Genel Başkanı Fatih Erbakan, Van’da yaptığı açıklamada, “İmtiyazlı holdinglere yeni kaynak aktarmak için şimdi de TCDD özelleştirilmek isteniyor. Devlet arazilerini, limanları, kamu lojmanlarını sattılar şimdi de sıra geldi Devlet Demiryollarını satmaya... Bu düzende kaynaklar faize, imtiyazlı holdinglere, israfa gidiyor. Bu düzende küçük bir azınlık hep kazanıyor, milyonlarca vatan evladı ise hep kaybediyor.” dedi.
Fatih Erbakan şöyle devam etti;
‘1984’de belediye yönetimini Refah Partisi’ne layık gören Milli Görüşle ve Erbakan Hocamızla özdeşleşmiş kıymetli Vanlılarla olmaktan mutluluk duyuyoruz.’ diyerek sözlerine başlayan Erbakan, Van’ın ikinci 40 yılda da Milli Görüş’ün kalesi olacağını söyledi.
Türkiye’de 2 parti var: Yeniden Refah Partisi ve diğerleri…
İpekyolu ilçesinde bir salonda gerçekleştirilen kongrede konuşan Erbakan, şunları kaydetti:
“Milli Görüş’ün ikinci 40 yılında biz de Erbakan Hocamız gibi Türkiye’de aslında 2 tane parti var diyoruz: Birincisi Yeniden Refah Partisi ve ikincisi de diğerleri partisi… Çünkü diğer partilerin birbirinden hiçbir farkı yok. Bir defa Küresel Sömürü düzenini rahatsız eden duruşları, sistemi değiştirmeye yönelik bir taahhütleri, bir çabaları yok. Hepinizin de bildiği gibi Küresel sistemin dayatması olan aşı zorbalığına karşı tavır koyan, tek başına mücadele eden sadece Yeniden Refah Partisi olmuştur.
Diğer taraftan iklim değişikliği bahanesiyle tarım ve hayvancılığımızı, yeni nesillerimiz, gıda güvenliğini tehdit etmeye kalkan küresel mihraklara, sözde sözleşmelere karşı duruş ortaya koyan yine Yeniden Refah Partisi’dir. Aynı şekilde dış güçler tarafından; aile yapımızı, yuvalarımızı ve gençlerimizi zehirlemek üzere bünyemize zerk edilmeye çalışılan İstanbul Sözleşmesi''ne karşı direnen, duruş sergileyen tek parti Yeniden Refah Partisi oldu. Tek başına bu mücadeleyi verdi ve bu mücadelenin sonunda en azından İstanbul Sözleşmesi''ndeki imzanın geri çekilmesine vesile oldu.”
‘Ekonomik krizden çıkış için gereken kaynağımız hazır’
Ekonomik krizden çıkış için gereken kaynağı, somut ve bilimsel olarak ortaya koyan tek partinin de yine Yeniden Refah Partisi olduğunu belirten Erbakan, “Partimizi kurduğumuz gibi yaptığımız ilk iş ‘Milli Kaynak Paketleri'' kitabımızı ortaya koymak oldu. Nasıl 54. Hükümette 6 ayda 35 milyar doları Erbakan hocamız bulduysa, biz de Yeniden Refah Partisi olarak bir senede 150 milyar dolar kaynağı nasıl bulacağımızı Milli Kaynak Paketleri kitabımızda ortaya koyduk. Milletimiz bunları gördüğü için akın akın Yeniden Refah Partisi’ne koşuyor.” ifadelerini kullandı.
Millet kayıkçı kavgasından bıktı, alternatif arıyor
Halkın iktidar ve muhalefet arasındaki kayıkçı kavgasından bıktığını belirten Erbakan, kendilerinin her iki ittifakta yer almadığını hatırlattı ve şöyle devam etti:
"Vatandaşımız her iki ittifaktan da yaka silkmiş durumda. Bir tarafta kasa başındakiler, diğer tarafta da masa başındakiler… Sanki birbirlerinden bir farkları varmış gibi kör dövüşü yapıyorlar ve kayıkçı kavgasını devam ettiriyorlar. Milli Görüş hiç yokmuş gibi davranıyorlar. ‘İktidarı destekliyorsan kasa başındakilere gideceksin, muhalefeti destekliyorsan masa başındakilere gideceksin.’ Vatandaşa, seçmene başka bir alternatif veya seçenek göstermiyorlar. Biz Milli Görüş olarak ne masa başındakilerle ne de kasa başındakilerle birlikteyiz. Bu milletin önüne konulan masa başındakiler ve kasa başındakiler oyununu biz bozacağız Allah''ın izniyle. Her iki taraftan da millete hayır gelmeyeceğini milletimize anlatacağız.”
‘Millet fakirleşiyor, faiz lobileri, imtiyazlı holdingler zenginleşiyor’
Kasa başındakiler olarak nitelendirdiği iktidarın, iyice köşeye sıkıştığını belirten Erbakan, ekonomi yönetimi ile ilgili şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Bugün Türkiye’de ekonomik krizden dolayı vatandaşın yoksulluğu, açlığı, alım gücünün düşmesi artık dayanılmaz halde. İktidar iyice köşeye sıkıştı. Algı operasyonları ile top çeviriyor. Bakınız enflasyonda dünya şampiyonluğuna oynuyoruz. Türkiye TÜİK’in özel olarak tıraşlanmış rakamlarına göre dahi dünya altıncısı konumundadır.
Bizim önümüzde ya açlıkla boğuşan Afrika ülkeleri ya da Suriye gibi 10 senedir savaşta olan ülkeler var. Bir de Venezuela var dünya enflasyon şampiyonu olarak… İktidar kendi yanlışlarını gizlemek için gerçekte yüzde 176 olan enflasyonun bahanesi olarak dünyadaki gelişmeleri gösteriyor. Ancak savaşta olan Ukrayna’da bile yıllık enflasyon sadece yüzde 21, savaşın diğer tarafı olan Rusya’da ise yüzde 15. Avrupa Birliği’nin ortalaması yüzde 10. Perişan oldukları dedikleri ABD’de enflasyon sadece yüzde 7. Bizde TÜİK’in tıraşlanmış enflasyonu bile yüzde 79’un üzerinde. Gıda enflasyonunda yüzde 95 ile dünya 4.süyüz.
Artık milleti kandırmayı bırakın! Bir taraftan da vatandaş geçinemediği için habire kredi kartlarına yükleniyor. Son bir senede vatandaşın bankalara olan borcu 327 milyar TL artmış. Borç faiz ekonomisi tam gaz devam ediyor. Milletin devletin ödediği faiz yükü her geçen gün artıyor. Bakın bankalar bu senenin ilk altı ayında yüzde 400 kar etmiş.
Geçen sene 33 milyar kar eden bankalar bu sene 169 milyar TL kar etmiş. Bir taraftan bankaların, faiz lobisinin, imtiyazlı holdinglerin karı artıyor, bir taraftan çiftçi, emekli, memur, asgari ücretli perişan. Millet fakirleşiyor, faiz lobileri, imtiyazlı holdingler servetine servet katıyor.”
‘İmtiyazlı holdinglere yeni kaynak: TCDD özelleştirilmesi’’
‘İmtiyazlı holdinglere yeni kaynak aktarmak için şimdi de TCDD özelleştirilmek isteniyor.’ diyen Erbakan, “Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı diyor ki, “Bir holding modeli yapacağız. Devlet Demiryolları çatısı altında Taşımacılık AŞ. diye bir şirket kuracağız ve bu şirket üzerinden devlet demiryollarının işletme hakkını devredeceğiz.” Elde avuçta bir şey kalmadı, Erbakan Hoca’nın fabrika yapan fabrikalarını sattılar. Türk Telekom’u, Tüpraş’ı sattılar. Devlet arazilerini, limanları, kamu lojmanlarını sattılar şimdi de sıra geldi Devlet Demiryollarını satmaya... İmtiyazlılar kaynak aktarma formülü olarak şimdi de bunu yapacaklar. Bu düzende kaynaklar faize, imtiyazlı holdinglere, israfa gidiyor. Bu düzende küçük bir azınlık hep kazanıyor, milyonlarca vatan evladı ise hep kaybediyor. Biz Milli Görüş olarak 50 seneden beri bir tek şey için mücadele ediyoruz: Paylaşımda adaleti sağlamak için…” diye konuştu.
Masa başındakilerden de bu millete hayır gelmez
Masa başındakiler olarak nitelendirdiği 6’lı masa ittifakının da iktidardan farkı olmadığını kaydeden Erbakan, masanın bir tarafında AK Parti içerisinde 10 seneden fazla önemli makamlarda bulunan ve yapılan yanlışlara ortak olan isimlerin bulunduğunu, masanın diğer tarafında ise 28 Şubat''ın en ateşli savunucusu ve kendi partisi içerisinde LGBT komisyonu kuran CHP’nin olduğunu söyledi.
‘Yeniden Refah iktidarında 3 önemli adım atacağız…’
Yeniden Refah iktidarında 3 önemli adım atacaklarını söyleyen Erbakan, “Atacağımız 3 adımın birincisi kamuda israfı ortadan kaldırmak, ikincisi denk bütçeyi gerçekleştirmek ve üçüncü olarak da imtiyazlı holdinglere kaynak aktarımını durdurmak olacaktır. Böylece milyarlarca lira kaynak milletimize gidecek. Bir de üstüne işbaşı yapınca da yüzde 150 maaş zammı ile işe başlayacağız.” şeklinde konuştu.