Captur sıradışı tasarımıyla yolda, parkta her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
İç mekanda da oldukça şık ve ferah bir ortam sunan Captur’de 7 inçlik dokunmatik ekran, navigasyon, Bluetooth telefon, USB ve jak girişleri, elektronik klima sistemi, ECO modu, hız sabitleyici, yokuş kalkış desteği, radyo-CD çalar sistemlerine yer verilmiş. Aracın ön ve arka koltuklar oldukça rahat, diz mesafeleri de yeterli seviyede. Ayrıca kullanışlı eşya saklama gözleri rakiplerinne meydan okurcasına geniş. Yüksek sürüş pozisyonu ile birlikte aracın pasif güvenlik özellikleri, yol tutuşu ve frenleme performansı hem konfor sağlıyor hem de güven veriyor. Captur’un sürüş konforunun temel unsur Yeni Clio ile paylaştığı B platformu. Captur, 377 litrelik bagaj hacmine sahip. Arka koltukları ileri geri kaydırarak bu hacim büyütülebiliyor.
Konuğumuz olan Captur’da, çok yakinen tanıdığımız 1.5 litrelik turbo, dizel motor görev yapıyordu. Süspansiyonlar sayesinde rahat ve başarılı bir yol tutuşu sergileyen Renault Captur, virajlarda da oldukça güven veriyor. Yere iyi tutunan Captur, Clio disiplinini hiç aratmıyor. Kabin yalıtımı yeterli seviyede olan araç yüksek hızlarda bile rüzgar ve yol sesini fazla içeri almıyor. Ayrıca tüm Captur modellerinde ESP sistemi standart olarak sunuluyor. Hemen hemen tüm Renault’larda olduğu gibi Captur’da da yakıttaki cimrilik öne çıkıyor. Eğer konforlu, ekonomik, havalı ve otomatik araç arıyorsanız Renault Captur’u tavsiye ederiz.