CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, herhangi bir şekilde yapısal değişikliğe gitmeden, kurum ve bireylerin borçlarının tekrar oluşmasını engelleyecek adımlar atmadan borçları devlete yüklemenin gelecekte daha çok borçlanılmasını sağlayacağını vurguladı. işte Sputnik Türkiye’ye konuşan Öztrak’ın o açıklamaları:
"SORUN YAŞAYAN TÜM KREDİLER ZİRAAT BANKASINA"
"Her şey giderek artan konkordato ve giderek artan iflaslarla başladı. Türkiye'nin bilançosu, aşırı borcu. Buna çözüm olarak iktidar şunu buldu: Borçları ya erteliyor ya yeniden yapılandırıyor. Bazı borçları alıp hiçbir yapısal düzeltme yapmadan, borcun yeniden oluşmasını engelleyecek önlemler almadan kamu bankalarına devrediyor. Bunun ilk sinyalini üç kamu bankasına işsizlik fonunu açarak yapmıştı. Bugün bankalar için sorun yaşayan krediler Ziraat Bankası'na devrediliyor. Bugün 2.5 milyon vatandaşın kredi kartı borcu var 6 milyar TL. Bu artış ortaya çıkan kriz nedeniyle olmuş olabilir. Bunda erteleme yaparsanız önümüzdeki dönede ödenebilir hale gelebilir deniyor. Ziraat Bankası'na devrediliyor ama vatandaşın durumunda düzelme yok.”
"ZİRAAT ÇÖP NİTELİĞİNDEKİ KREDİLERİ TOPLUYOR"
“Diğer taraftan yapısal olarak ciddi problemli olduğunu bildiğimiz futbol kulübü borçlarını Ziraat Bankası'na devrediyor. Kulüpleri bir daha bu sorumsuzluğu borçlanmayı engelleyecek tedbir yok. Geçmişte biz bu filmi gördük. Bankacılar hapse girdi. Biz bedel ödeyerek bankacılık sistemini yeniden yapılandırdık. Şimdi bankaların elinden kötü kredileri alıyor Ziraat'a devrediyoruz. Bankalar çok sıkışırsam bunları Ziraat'a veriyorlar nasıl olsa diyecek ve kredi alırken çok dikkat etmeyecek. Bu işin başında da bankacılıkla ilgili düzenleyici denetleyici kurumlarda gevşeme yaşandı. Ziraat Bankası çöp niteliğinde kredileri toplayan bir yapı haline geldi. Ortağı kim? Devlet. Bu borçlar bütçeye gidecek, bu da dönüp dolaşıp vatandaşın sırtına yüklenecek.”
"TÜM KESİMLER BORCA BATMIŞ DURUMDA"
“Bu değişimleri hiçbir tedbir almadan yapınca çiftçi için kurulmuş kaynakları kullanıyorsunuz çiftçi açıkta kalıyor. Geçtiğimiz günlerde bir çiftçi sütünü Ziraat Bankası'nın önüne döktü. Siz sorumsuz yöneticilerin hesapsız harcamalarını yapılandırıyorsunuz. Bunu kamu vicdanına anlatamazsınız.
Türkiye'de bugün bir bilanço krizi var. Tüm kesimler borca batmış durumda. Bu borcu ödemekte tüm kesimler zorlanıyor. Bankacılığın sorunu olmaya başladı ödenmeyen krediler. Döviz kuru inanılmaz noktalara gitti kredi verilemiyor iş yapılamıyor. Bunu çözmenin yöntemi uzun yıllardır atılmayan yapısal adımların vergiden başlayıp rekabete kadar giden adımlarda yatıyor. Bunu piyasa mekanizmasıyla değil devletin imkanlarıyla yapılandırıyorsunuz. Bu kısa süreli ferahlık sağlar. Bence devletin amacı da bu. Hükümet seçim sonrasına kadar gidebilmek istiyor. Sonrasında IMF ile masaya oturulacak. Uluslararası para fonuyla yapılacak bir anlaşma, size yurt dışından borç verenlerin paralarını tahsil etmeye yarayacak.”
"İKTİDARIN ÖNCELİĞİ SEÇİME KADAR PANSUMAN
BDDK'nın düzenlemelerine bakıyorum. İzleme ve denetleme fonksiyonlarını daha ciddi bir biçimde yaparak bankacılık sistemi üstündeki kontrolü artırmak yerine düzenleyici denetleyici fonksiyonunu gevşetti. Birine bir kredi vereceksiniz. Belli bir miktar belirlemişsiniz karşılık belirlemişsiniz, bunlarda gevşemeye gidiyorlar. Bu ne demek? Ortaya çıkabilecek riskler karşısında yeterli rezervin bankada tutulmaması demek. Şu üç ay içinde umuyorum bir an önce bankacılık sisteminin kamu bankalarının sorunlarından vazgeçilir. İktidarın tek önceliği seçimlere kadar pansumanla götürelim sonrasında gerekli tedbirleri alırız diyorlar."