Eylemin hedefini İngiltere açıkladı!

Suruç’taki saldırının ne amaçla yapıldığını, İngiliz The Times gazetesi “Cephede katliam” başlıklı başyazısında şöyle açıkladı:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bir uyarı.”

Erdoğan’a uyarı, Türkiye’ye uyarıdır!

Peki uyaranlar ne istiyor “cephe ülkesi” haline getirdikleri Türkiye’den?

Times, onu da söylüyor:

1- “Erdoğan, IŞİD’e karşı mücadele edenler arasında sahada fark yaratan tek güç olan Kürtlerle işbirliği yapmalı.

2-Türkiye, NATO’daki müttefikleri ile tam bir işbirliği içerisinde olmalı.

3-Erdoğan, stratejik İncirlik Üssü’nü Batı’nın hava kuvvetlerine açmalı.”

Kısacası, Türkiye’nin PKK/PYD’nin giriştiği Kürt koridoruna engel olmayı aklından bile geçirmemesi hatta onları meşru güç olarak tanıması ve İncirlik Üssü’nü iki insansız uçak için değil ardına kadar koalisyon uçaklarına açması isteniyor.

Bu kadar iddialı bir yorum, gazeteci görüşü olabilir mi?

The Times’ın başyazısı, İngiltere’nin tutumu değil mi?

Kimileri ise Türkiye’de devletin bilgisi olmadan böyle bir saldırının gerçekleşemeyeceği üzerinde duruyor!

Evet ama Vamık Volkan ve David Phillips’in hazırladığı “çözüm süreci” çerçevesinde PKK ile Oslo’da masaya oturan, Habur’da PKK karşılaması yapan, “Dolmabahçe mutabakatı” ile PKK’nın “ortak vatan” diye egemenliğe ortak olma talebini seslendirmesine resmi zemin hazırlayan kim zaten?

* * *

İngiltere, Suriye ile ilgili resmi tutumunu ise Dışişleri Bakanı’nın ağzından şöyle açıkladı:

“Esad rejiminin kurumları çökerse, Suriye’de istenilen sonuç alınamayacaktır. İstenilen sonuç, Suriye rejiminin başında siyasi bir değişikliğin olması ve böylece devletin temel altyapısı korunarak, tüm ılımlı grupların paylaştığı siyasi bir meşruiyetin oluşmasıdır”

İngiliz Bakan, IŞİD’e yönelik hava saldırılarının etkisiz olduğunu söylemenin ise doğru olmayacağına öne sürdü! Öyleyse Başbakan Cameron, neden IŞİD ile mücadele için beş yıllık bir plan yaptıklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, neden mücadelenin uzun yıllar alacağını söyledi. Koalisyon uçakları, neden Suriye’nin alt yapısını tahrip ederken, PYD’nin Arapları ve Türkmenleri Suriye’nin kuzeyinden tasfiye etmesine destek veriyor?

* * *

Bilindiği gibi Türkiye, boğazına kadar Suriye batağına gömülür ve Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa’nın tespitlerine göre son 4.5 yılda, Suriye’de 35 bin Türkmen öldürülüp bir milyona yakın Türkmen yer değiştirirken, bu konuda hiçbir eylem yapılmadı ama yurt çapında Doğu Türkistan eylemleri organize edildi.

Elbette Doğu Türkistan davası da önemlidir ama Türkiye kendi yöneticileri tarafından içine düşürüldüğü Suriye tuzağından kurtulamazsa, Uygurlar için ne yapabilir?

Kendi sınırının hemen ötesinde 35 bin Türk’ün öldürülmesine ve Türklerin coğrafyadan silinmesine ses çıkaramayan Türkiye’nin Doğu Türkistan’a bir faydası olabilir mi?

Bu arada Amerikan Kongre binasında ilan edilen Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti’nin Kanada’da “İnsan Hakları ve Diplomasi Ofisi” açmasına izin verildiği bildirildi. Sürgün Hükümeti Başbakanı İsmail Cengiz, Yalova’da konuyla ilgili bilgi verirken “Çin’in yükselişinden rahatsız olan küresel güçlerin Çin’i rahatsız etmek için sürekli olarak bölgedeki olayları kaşıyabilecekleri, kendi çıkarları için Suriye ve Afganistan’da kamplarda yetiştirilen masum gençlerimizi silahlı direnişe teşvik edebilecekleri görülmektedir” dedi.

Çin de zaten Tayland’ın iade ettiği Uygurların IŞİD’i desteklemeye gitmek istediklerini iddia ediyordu!

Cengiz, “Bölgedeki Türklerin temel arzusu, kendi topraklarında örf-adetleriyle, inançlarıyla, dini ve milli kimlikleriyle insanca ve özgürce yaşayabilecekleri bir ortamın hazırlanmasıdır” sözleriyle Ankara’yı bu yönde inisiyatif almaya davet etti.

Özetle, Suruç eylemi, PKK-IŞİD mücadelesi değil, ABD’den Çin’e kadar uzanan küresel bir projenin bölgesel adımlarından biridir.

Yazarın Diğer Yazıları