Korkutarak yönetmenin, tedavi edilmezse tüm çalışanların ve şirketin sonunu getirebilecek güçte bulaşıcı bir hastalık olduğunun altını çizen Mehpare Şayan Kileci yöneticilere şöyle sesleniyor: Bu yüzden gücünüzü korkudan değil, bilgiden alın. Büyük başarılarımız kadar gündelik küçük zaferlerimizin de farkına vararak takdir ederseniz bu hoşumuza gider. Belki de o ayaküstü söylenen “Eline sağlık”ın verdiği motivasyonla yaratıcı bir fikir ortaya koyabiliriz. Gün gelip birimizden biri diğerinin amiri olursa bu yazdıklarımı mutlaka yeniden birlikte okuyalım. Olayları birbirimizin gözlerinden görebilmek, kendimizi fazla önemseyip “ne oldum delisi” haline gelmemizi engeller. Kıskançlık zamanı boşa harcamamıza yol açan bir duygu, sahip olduklarımızın kıymetini bilip çok çalışarak gerisini akışa bırakmayı birbirimize hatırlatabiliriz...
Çalışanların iş ortamındaki sorunları ortaya koyan Kileci, okuru çaresiz de bırakmıyor. Her örnek hikâyenin arkasına eklediği uzman görüşleriyle okuyucuya adeta danışmanlık yapıyor. TÜSİAD eski Başkanı Ümit Boyner de “Yeter ki Onursuz Olmasın İş” kitabı hakkında şu değerlendirmede bulunuyor:
Kurumsallaşmanın süreklilik, değerlilik ve sürdürebilirlik için şart olduğuna inananlar bunu ancak şeffaflık, katılımcılık, etkileşim ve hesap verme kültürünü içselleştirmekle mümkün olduğunu kabul ediyor ve iş ortamına ve iç süreçlerine bu değerleri kazandırmayı yönetimde bir ilke olarak benimsiyorlar. Bu ilkeden yola çıkarak kurum kültürünü ve kurumun etik kurallarını oluşturmayı seçiyorlar. Mehpare Şayan Kileci bu kitapta “etik değerler” dediğimiz anlayışın ulaşmak istediği daha temel ve derin hedefi bize hatırlatıyor: “Onur”.
Onurlu olmak insanın kendisine saygı duymasının altında yatan en önemli nedendir. Onursuzca kazanılan başarılar, galibiyetler veya üstünlükler kalıcı olamaz zira vicdanlarda yara açar. Yapılan işin sonucu, iş yapış biçiminin paydaşlarını nasıl etkilediği onurlu olduğu ölçüde kalıcı bir başarı ve takdir sağlayacak, geleceğe daha sağlam temeller bırakacaktır.
Mehpare Şayan Kileci iş hayatından vaka çalışmalarıyla bizi düşündürüyor, iş hayatının geçerli saydığımız kurallarını ve iş hayatının bireyleri olarak kendimizi onurlu; iş yapma ilkesi konusunda sınamamıza olanak sağlıyor. “Yeter ki Onursuz Olmasın İş”i bizi iş dünyasının kalıplaşmış ve mekanikleşmiş kurallarının ötesinde bir ufka taşıması ve iş insanları olarak, kurumları yaşatan ve sürekli kılan insani değerlere yapacağımız katkıyı irdelemek açısından son derece değerli buluyorum.
Elma Yayınevi Tel:(0312) 417 72 73