Ölümle bile sonuçlanan ev sahibi ile kiracı arasındaki kavgaları önlemek için hükümetin zorunlu hale getirdiği arabuluculuk sistemi 1 Eylül’de başlıyor. Sektör temsilcilerine göre sistem mahkemelerdeki yığılmayı önlese de sorunun çözümüne “çare” olmayacak.
Düşük faiz, yüksek kur politikasıyla 2018 yılında başlayan ekonomik model konut ve kiralardaki artışlar nedeniyle barınma krizi yarattı. 2018 yılında ortalama 1000 lira olan kiralar bugün 10 bin TL seviyesine çıkarken hükümet çare için pansuman önlemlere başvuruyor. Uygulanmayan yüzde 25 kira artışına ek olarak Meclis’te kabul edilen arabuluculuk düzenlemesi 1 Eylül 2023 itibarıyla yürürlüğe girecek.
‘TARİHİN EN KÖTÜ DÖNEMİ’
Kiracı ve mal sahibi arasındaki ilişkinin Cumhuriyet tarihinin en kötü döneminde olduğunu belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın yorumu şöyle:
“Arabulucuk kurumu tarafların son bir defa bir araya getirilmesi üzerine kurulu. Mal sahibi açısından üç sene beklemek, kiracı açısından üç sene sonra geriye dönük olarak farkları toplu ödemek gibi bir takım sıkıntılar nedeniyle kira tespit davalarının başarı şansını daha yüksek görüyorum. Kira tahliye davalarında ise başarı oluşturacağına çok inanmıyorum. Arabuluculuk öncesinde de iki taraf birbirlerini tüketmiş oluyor.”
‘ÇÖZÜM ENFLASYONUN DÜŞMESİ’
Kira uyuşmazlıklarında kalıcı çözümün yüksek enflasyonun kalıcı olarak düşmesi ve kira ücretlerinin stabil hale gelmesiyle sağlanacağını söyleyen Gayrimenkul Uzmanı Avukat Sinan Keskin, şu görüşleri savunuyor:
Taraflar, arabuluculuğun sonuçsuz kalması durumunda dava yoluna gidebilirler. Şimdiye kadar arabuluculuk yapmış olduğum davalarda sadece yüzde 15’i mahkemeye taşınmadan sonlandı. Kiralara ilişkin arabuluculuk uygulamasında da benzer oranlarda kira ihtilaflarının çözüme kavuşabileceğini düşünüyorum.
Arabuluculuk uygulamasının kısmen de olsa mahkemelerdeki yükü hafifleteceğini ancak bunun yine de bir çözüm olmayacağı kanaatindeyim.
Kalıcı çözüm ise Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi, konutta arz talep dengesinin sağlanması ve bu bağlamda kira ücretlerinin stabil hale gelerek, ev sahibi ve kiracı arasında artık husumete varan ihtilafların yargıya taşınmadan son bulmasıdır.
İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü Başkanı Ulvi Özcan da sorunun düşük faiz yüksek enflasyon nedeniyle ortaya çıktığını belirtiyor. Çözümün bu tür palyetif tedbirlerle olamayacağını söylüyor. Konut alanında bütünlüklü bir yeni vizyon oluşturulması gerektiğini belirten Özcan, “Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde cazibe alanı yaratılmalı ve 20 milyonu aşan İstanbul gibi şehirler yerine düşük nüfuslu kentler yaratılmalı. Arabulucuk sisteminin bir işe yarayacağını sanmıyorum” diyor.
‘MAHKEMEDE YIĞILMA ÖNLENECEK’
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa ise uygulamanın yararlı olacağı görüşünde. Düzenlemeyi iki yıldır kendi çabalarıyla taraflar arasında uygulamaya çalıştıklarını söyleyen Aşa, şunları söylüyor;
“Taraflar bir araya gelemiyor bazen; ancak bu vesileyle gelecek. Biz iki yıldan bu yana kendi çabamızla bunu uyguluyorduk. Uzlaşmaktan yana ev sahibi ve kiracıyı ikna edip anlaşmasını sağlıyorduk. Bu da şu anda kanuni bir hale geldi. Mahkemeye başvurmadan önce bir arabulucuya gidiyorsunuz sizi uzlaştırması için. Uzlaşamazsanız dava açılıyor. Uzlaşmacının verdiği rapor zaten hüküm niteliğinde. Amaç mahkemelerdeki yığılmayı önlemek.”