Eski Türkiye'de Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışana bu yapılırdı. İşte elden ele dolaşan o görüntü

Eski Türkiye'de Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışana bu yapılırdı. İşte elden ele dolaşan o görüntü

Suriye'de Türk askerinin eğittiği Özgür Suriye Ordusu üyeleri, Türk Bayraklarını yaktı. Bu olay bize 26 yıl öncesini hatırlattı. KKTC'de Türk Bayrağını indirip yerine Rum Bayrağı asmak için direğe çıkan bir Rum Türk Bayrağına elini bile süremeden vurularak öldürülmüştü.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriye ile görüşmeler başlayacağına ilişkin yaptığı açıklamanın ardından ÖSO kontrolündeki Azez Bölgesi''nde çıkan ayaklanmada çoğunluğunu Türk askerinin eğit-donat programı ile eğittiği Özgür Suriye Ordusu üyelerinin oluşturduğu kalabalık bir grup Türk Bayraklarını ateşe verdi.

Bu durum Türkiye''de büyük tepkilere neden oldu. Ardından da 26 yıl önce KKTC''de Türk Bayrağı''nı indirmeye çalışan bir Rum''un Türk askerlerinin kurşunuyla öldürülme olayını hafızalara getirdi. Türk Bayrağı''nın ne kadar önemli olduğunu,  bırakın yakmayı indirmeye bile çalışanın bu teşebbüsünü canına mal olduğunu anımsattı. 

Malatya Olay''da yer alan bilgilere göre, 11 Ağustos 1996 yılında yolculuğa batı Almanya’dan başlayan; Batı Avrupalı, Rum ve Yunanlı 8 bin motosikletli Kıbrıs’ta sınırları delip, Türk topraklarına girerek, Türk bayrağını indirip yerine Rum bayrağı çekeceklerini açıklamıştı. 

Bunun üzerine KKTC''de görev yapan Korgeneral Hasan Kundakçı, “Bizim sınırımızı geçmeye kalkan kim olursa olsun kurşunlarım. Onun için sakın sınırda bulunan bayrak direğine çıkıp Türk Bayrağı’nı indirmeye ve Rum bayrağı çekmeye yeltenmesinler” demişti. 

Rauf Denktaş da “Paşam gerçekten ateş edecek misin? Ölüm olursa zor duruma düşeriz” diye endişesini belirtir. 
Korgeneral Kundakçı: “Bütün sorumluluk bendedir. Ne gerekirse onu yapacağım, sınırlarımızı deldirmeyeceğim” der. 

"ALNIMA TABANCAYI DAYAR DOKUNURUM TETİĞE"

Hasan Kundakçı Korgeneral, Türk askerlerine diyor ki: “Eğer sınırlarımızı bir kişi geçer, bayrağımızı indirirse ben Türkiye’ye dönmem, dönemem. Alnıma tabancayı dayar, dokunurum tetiğe”. 

11 ağustos 1996 günü, işin ciddiyetini anlayan 8 bin motosikletliden yarısı bu işlerden vazgeçer, sadece Rum ve Yunanlılar kalır. 

14 ağustos 1996 günü 35-40 fanatik Rum ve Yunanlı, hududumuzu delip bayrağımızı indirmeye kalkınca, bayrak direğine tırmanan bir Rum, Türk bayrağına dokunamadan tek kurşunla yere düşer. Bu fanatiklere destek veren iki İngiliz askeri de kalçalarından vurulur. 

Korgeneral Kundakçı''nın odasına BM barış gücü komutanı Tuğgeneral ve BM Kurmay başkanı İngiliz Albay gelir.  Bayrak direğine çıkan bir kişinin öldüğünü 2 İngiliz askerinin yaralandığını söyler. 

Korgeneral  Kundakçı "Merak etmeyin albayım biz iki İngiliz askerini uyardık. İsteseydik öldürebilirdik, sadece uyardık, öldürmedik. onun için kalçalarından kurşunladık" yanıtını verir.

BM kurmay başkanı albay: "Ölebilirlerdi generalim, diye yüksek sesle konuştu”. İngiliz albay küstahlaşınca, Kundakçı paşa odadaki havalı tabancayı alır. Albaya der ki: “Yan taraftaki hedefi yenile”

Albay şaşkındır ama hedefi yeniler. 25 metreden 5 el ateş eder, “Oku puanları albayım”. puanlar okunur 50 üzerinden 5 kurşun da 49’a isabet edince, konuşan İngiliz albay şaşırır ve susar. 

Korgeneral Kundakçı devam eder: “Şimdi anladınız mı? Türk bayrağını indirmek isteyeni şah damarından vurup öldürmek istedik, öldürdük. Sizin iki İngiliz’i öldürmek istemedik, sadece uyardık”.

 

İlgili Haberler