Elektronik atıklardan çok küçük altın parçaları çıkarılabildiği ortaya çıktı.
Bu çıkan altınların bilezik, kolye ve kol düğmesi olarak geri dönüştürülebildiği ifade edildi.
Birleşik Krallık'ın resmi madeni para üreticisi olan Royal Mint, iki yıldır elektronik atıklardan metalleri geri kazanmanın gizemli bir yolunu geliştirmekle meşgul olduğunu ifade ederken, sürdürülebilir değerli metaller konusunda uzman kimyager Hayley Messenger ve kimyasal analistlerden oluşan bir ekip, Kanadalı start-up Excir ile birlikte, atılan dizüstü bilgisayarların ve eski cep telefonlarının içindeki baskılı devre kartlarında kullanılan çok az miktardaki altının %99'unu çıkardığını iddia ettikleri temiz, enerji açısından verimli bir yöntem icat etti ve bunun patentini aldı.
DEVRE KARTLARINDAN KİLOLARCA ALTIN ÇIKIYOR
PatronlarDunyasi.com’da yer alan bilgilere göre; Royal Mint, tamamen faaliyete geçtiğinde haftada 90 ton devre kartını işleyebilecek ve her yıl yüzlerce kilogram altını geri kazanabilecek multi-milyon sterlinlik yeni bir fabrika açıyor.
Söz konusu kartlar ışıldayan bir karışımın içine sokuluyor ve karışım köpürmeye başladığında şişe bir tamburlu makineye yerleştirilip sadece dört dakika içinde tüm altın eriyip sıvıya karışıyor. Böylece altın ayrıştırılmış oluyor.
Bu kimyasal çözeltinin 20 defaya kadar yeniden kullanıldığını ve çözünmüş altın konsantrasyonunun her seferinde arttığını açıklayan Messenger, “tüm bunlar oda sıcaklığında ve çok hızlı oluyor" denildi.
E-atık dünyanın en hızlı büyüyen atık kitledi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na göre, dünya çapında her yıl tahminen 50 milyon ton e-atık üretiliyor ve bu miktar şimdiye kadar yapılmış tüm ticari uçaklardan daha ağır. Ancak bunun yalnızca %20'si resmi olarak geri dönüştürülüyor. Çoğu atılıyor ve ya çöp sahasına gönderiliyor ya da yakılıyor.
BBC’ye konuşan Messenger, “şu anda atık olan şeylerden mümkün olduğu kadar çok değerli metali geri kazanmak istiyoruz" diyor. "Odak noktamız, oda sıcaklığında etkili olan ve eritme işleminden çok daha az sera gazı emisyonu üreten bir süreç kullanarak bunu Birleşik Krallık içinde sürdürülebilir bir şekilde yapmak,” dedi.