Oğuz Kaan Salıcı ve beraberindeki CHP Doğu Masası heyeti, Van’da esnafın sorunlarını dinledi. Bir telefoncu, Salıcı’ya, insanların telefon alamadığını ve bu ürünlerin dövize endeksli olduğu için fiyatların yüzde 200-300 oranlarında arttığını anlatarak, “Durumu iyi olan alıyor, alamayan hep kredi kartına… Herkes borçlanarak” dedi. Salıcı, esnafa “Ne olacak peki” diye sordu. Telefoncu ise “Değişim. Zamanı geldi” diye yanıt verdi.
Salıcı, bir pastanede de esnafla ve müşterilerle sohbet etti. Pastaneci, elektrik faturasının 3 bin liradan 12 bin liraya yükseldiğini kaydederek, giderlerinin artmasına karşın satışlarının değişmediğini dile getirdi. Esnaf, “Satış aynı, aldığımız malzemenin maliyeti yükseldi. Benim maliyetim yükseldi. Ne kadar (fiyat) yükseltsek de karşılamıyor yine” dedi.
Başka bir telefoncu da Salıcı’ya, yurttaşların ucuz telefon almaya çalıştığını ve borçlanarak aldığını aktararak, “Daha çok kredi sistemine yönelmeye başladılar. Eskiden günde beş tane satıyorsak şu anda günde iki, üç tane satıyoruz. Bir de bizim maliyetlerimizin yükseldiğini düşündüğünüz zaman şu anda kötü durumdayız. (Kredi kartında limiti olmayan ile) Çok karşılaşıyoruz. 10 kredi kartından altı, yedi kredi kartında karşılaşıyoruz” diye konuştu.
“BİZİ SARAY’A TERK EDENLERİ BİZ TERK ETTİK”
Salıcı’nın ziyaret ettiği bir dükkanda karşılaştığı bir yurttaş ise yılladır MHP’li olduğunu ve partide il başkanlığı yaptığını belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AKP ile ittifak kurduğu için partiden ayrıldığını anlattı. Hâlâ ülkücü olduğunu söyleyen yurttaş, “Bizi saraya terk edenleri biz terk ettik. Ülkücülük devam, MHP’lilik bitti. 99’den 2009’a kadar il başkanlığı yaptım. 99’da ekibimiz vardı, buradan milletvekili gönderdik. Bizi unutanları biz de unuttuk, o kadar basit” dedi.
Ülkücü olduğunu söyleyen bir diğer yurttaş ise Salıcı’ya şunları söyledi:
“71’den beri bu hareketin içinde olan bir insanım. Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’a her türlü, ‘Terörist, vatan haini’ dedi. Biz, bunun üzerinden siyaset yaptık. Eleştirdik, taban olarak dedik ki ‘Tayyip Erdoğan’a gitme gerekçeni anlat. Bize bu nedenlerden dolayı gittim de’. Beka ise Cumhuriyet’ten bugüne kadar her zaman bizim beka sorunumuz vardır. Beka sorunu bir tek terörden dolayı değildir. Bu gerekçeyi bize açıklamadılar. ‘Milliyetçiliği ayaklar altına aldık. Bunlar kurda taparlar. Biz eşrefi mahlukat ile gezeriz. Bunlar hayvanla gezer.’ Her türlü hakareti etti bize. Öyle mi? Siz İstanbul İl Başkanı’ydınız. Ben yakından takip ederim sizi. Biz dedik ki ‘Kardeşim, bize gerekçesini anlat, biz de sana destek verelim’. Maalesef öyle bir şey yok. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan yanadır gönlümüz. Ankara’da büyüklerimiz, abilerimizle Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir toplantıları oldu. Yani biz, şu anda memlekette boşluktayız. MHP ile bağımız kalmadı.”
“BENİM DÜŞÜNCEMİ AYAKLAR ALTINA ALAN BABAM DA OLSA YANINDA OLMAM”
Eski il başkanı olduğunu söyleyen yurttaş da “Benim düşüncemi ayaklar altına alan babam da olsa yanında olmam, yanında olanların da yanında olmayız... Atatürk düşüncesini, Atatürk ilke ve inkılaplarını tek etmeyen bir düşünceye sahibiz. O yolda da yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Başka bir esnaf da İranlılar üzerinden şu anda satış yapabildiklerini kaydederek, okullar açıldıktan sonra işlerinin düşeceğini kaydetti. Esnaf, “Bunlar gittikten sonra ister istemez düşüş olacak” diye konuştu. Giyim ürünleri satan diğer bir esnaf ise yurttaşların alım gücü olmadığını ve İranlılar olmasa geçinemeyeceklerini aktararak, “İranlılar olmasaydı biz kilidi vurup giderdik” diye vurguladı.
ESNAF AKP’NİN EKONOMİYİ DÜZELTECEĞİNE İNANMIYOR
Beyaz eşya satan esnaf da gelir seviyesi düşük insanlara satış yaptığını aktararak, “Geçen sene 4 bin liraya sattığımız dolabın fiyatı şu anda 11 bin lira. Artık bir şey anlatmama gerek var mı? Bir çıkmaza girdiler. Ekonomi çok kötü. Ben, böyle ocak, şubat, mart dedikleri gibi kısa zamanda düzeleceğini zannetmiyorum. En azından iki, üç yıl alacak. Esnaf, tüketici iki, üç yıl nasıl sabredecek bilemiyorum” dedi. Esnaf, AKP iktidarının ekonomiyi düzelteceğine inanmadığını ifade ederek, “Çok zor, zaten olsaydı bu duruma gelmezdi” diye konuştu.
“SADECE İRANLI TURİSTLER GELİP ALIYOR”
Bir dondurmacı ise Salıcı’ya, İranlı turistlerin rahatça alabildiğini ancak yurttaşların çocuklarına dondurma bile alamadığını anlatarak, “İranlı turistler sayesinde Van ekonomisi şu anda biraz canlanmış durumda. Bizim vatandaşımız pek alamıyor. Çünkü enflasyon yüksek olduğu için. Bir topu 5 liradan başlıyor. Dar gelirli aileler alamıyor. Sadece gelip, sorup gidiyorlar. Sadece İranlı turistler gelip alıyor. (Çocuklar gördüğü zaman) ‘Anne dondurma’ diyor. Annesi diyor, ‘Para yok’. Yapacak bir şey yok” diye konuştu.
“Ekonomimiz çok kötü durumda, sizler nasılsanız bizler de öyleyiz” diyen esnaf da Van’ın yeterli yatırımı alamadığını söyleyerek, “Niye biz de bir yerlere varmayalım ki? İskeleye gidiyorsun, iskele çöpten geçilmiyor. Bu, şu anki iktidarın eksikleridir. Sizlerden bunları tamamlamanızı istiyoruz. Alım gücü şu an sıfır. Örnekleri çok var. 100 liraya aldığımız ürünü 300 liraya, 300 liraya aldığımız ürünü bin liraya alıyoruz” dedi.
“İLAÇ BULAMIYORUZ”
Bir eczacı da Salıcı’ya, ilaç bulmakta zorlandıklarını aktararak şunları söyledi:
“İlaç bulamıyoruz. Yüzde 20’nin üzerinde ilaç yokta. Piyasada bulunmuyor ya da çok kısıtlı bulunuyor. İki seçenek var. Bulunabilecek eşdeğeri ile işi çözmeye çalışıyoruz. Doktor ile paslaşıyoruz. Rica ediyoruz. Bulunamayan ilaçlar var. Az önce çıkan hastanın ilacı yoktu. Bulamıyoruz. Hasta da bulamıyor. Eş, dost arıyoruz, bulmaya çalışıyoruz ama bulamadığımız ciddi sayıda ilaç var.
Bu, kur politikası ile alakalı. Şu anda uygulanan kur 7,85 seviyesinde. Reel kur 20’lere dayandı. Bu koşullarda ilacın gelmesi çok zor.”
Salıcı’nın “O ilacı bulamadığınız zaman ne yapacak vatandaş, ölecek mi” sorusuna eczacı, “Biz hekimlerle kafa kafaya verip alternatif çözümler üretmeye çalışıyoruz ama üretemediğimiz noktada vatandaş tedaviye ulaşamamış oluyor” diye yanıt verdi.
“ALMAYA KALKSAN PARA YOK”
Bir ayakkabı boyacısı, ayakkabıları 10 liraya boyadığını ancak vatandaşın 10 lirayı bile veremediğini kaydederek, “Artık boya da alınmıyor. Bu aldığım boya 5 liraydı, şu an olmuş 25 lira. 5 lirayken 25-50 kuruşa boyuyordum. Fiyat artıyor. Bir şey de alınmıyor artık. Almaya kalksan para yok. Para olduğu zaman da alınmıyor. Nasıl gidecek, insan bilmiyor yani” dedi.
“AÇIZ YANİ”
Altı çocuğu olduğunu söyleyen bir vatandaş da Salıcı’ya, “Altı öğrenci var, altısı da açtır. Hepsi de okuyor yani. Üniversite bitiren de var, liseye giden de var. İlkokul da var. Ben de bir iğne kullanıyorum, kemik erimesi, romatizma var. Sara hastasıyım. İki senedir inşaatta çalışamıyorum. Açız yani” diyerek durumunu anlattı