Eski İçişleri Bakanı iktidara yüklendi: Kayyum yerine Meclis'ten atama yapılmalıydı

Eski İçişleri Bakanı iktidara yüklendi: Kayyum yerine Meclis'ten atama yapılmalıydı

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK KCK üyeliğinden tutuklanması hakkında iktidara yüklendi. Yapılan kayyum atamasını eleştiren Tantan, terörle bağlantılı bir kişinin en başında belediye başkanı seçilmemesi gerektiğini vurguladı.

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, sosyal medya platformu X’den yaptığı paylaşımda, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK KCK üyeliğinden tutuklanması hakkında açıklamalarda bulundu.

Tandan, yapılan kayyum atamasını eleştirirken, halkın iradesinin çiğnenmemesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Tantan, terörle bağlantılı bir kişinin en başında belediye başkanı seçilmemesi gerektiğine dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi.

"KAYYUM YERİNE MECLİS'TEN ATAMA YAPILMALIYDI

Tantan yaptığı paylaşımda şunları söyledi,

“Terörle mücadele kişisel düzeyde isimlerle değil sistematik bir şekilde icra edilmelidir. Bölücü terör örgütü ile Oslo’da masaya oturanlardan geçmişte hesap sorulmaması bugün farklı bir açıdan siyasi bir zemine çekilip malzeme edilmektedir. Oysaki; Türkiye terörle mücadeleyi topyekun icra etmeli, teröristle ve terörle kararlılıkla her zeminde mücadele etmeli ve kökünü kurutmalıdır. Bir belediye başkanı terör iltisaklı ise zaten en başında o makama gelmemeli, sistem bunu engellemelidir. Görevden alınan Belediye Başkanı’nın yerine atama yapmak yerine Meclis içinde seçim yaparak halkın iradesine saygı gösterilmeliyken ve mevcut Cumhurbaşkanı tarafından yıllarca bu söylem ifade edilmişken neden kayyum atanması tercih edilmiştir? Sn. Cumhurbaşkanı kendisi de geçmişte siyasi yasaklara maruz kalmış birisi olarak yasakları hukuka aykırı olarak nitelememiş, yıllarca meydanlarda mağdur olduğunu ifade etmemiş midir? Soruşturmanın ilerleme yönteminin, yapılan atamanın öncesinde yapılan işlemlerin kamuoyunda sorgulanmaya başlanması terörle mücadeledeki birlikteliğe de zarar verir. Devlet buna müsaade etmemeli, ilgili kurumlar gereğini yapmalıdır. Son dönemde yaşananlar; terörle mücadele başta olmak üzere örgütlü suçlarla mücadele edebilmek için Türkiye Başsavcılık Kurumu’nun kurulması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye acilen basiretsiz siyasi zihniyetlerden kurtulmalı ve Türk Kimliği’ni öne çıkaran siyasi zihniyeti inşa etmelidir.”