ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından, Biden yönetiminin Taliban'a haftalık nakit transferleri gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Yeni bilgiler, bu finansal akışların Taliban'ı nasıl desteklediğini ve uluslararası yardımların bu terörist grupların eline geçtiğini gösteriyor.
Afganistan'dan çekilmenin felaket olduğu geniş bir şekilde kabul görmüş bir gerçek olsa da Biden yönetiminin çekilmeden sonra Taliban'a her hafta nakit gönderdiği pek çok kişi tarafından bilinmiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından, askerlerine 7 milyar dolar değerinde askeri ekipmanı geride bırakmaları emredildi. Bu ekipmanlar Taliban'ın eline geçti. Özel Denetçi Genel Müdürü (SIGAR) tarafından yapılan açıklamalara göre Taliban muhtemelen ABD'nin eski Afgan hükümetine sağladığı yaklaşık 57.6 milyon dolara da erişim sağladı. Ancak bu, finansal skandalların sadece başlangıcıydı.
Geçenlerde yayınlanan yeni SIGAR ve Ağustos 2023'te yayınlanan Dünya Bankası raporlarına göre Birleşmiş Milletler, Ağustos 2021'den bu yana Afganistan'a 2.9 milyar dolar değerinde Amerikan doları gönderdi. Söz konusu miktarın 1.8 milyar doları 2022 yılında ve 1.1 milyar doları ise 2023'ün Ağustos ayına kadarki sürede aktarıldı.
SIGAR raporu, ABD'nin Afganistan'a en büyük uluslararası bağışçı olduğunu ve Ağustos 2021'den bu yana Birleşmiş Milletler, diğer uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarına (NGO'lar) yaklaşık 2.6 milyar dolar sağladığını ifade ediyor. Birleşmiş Milletler, bu ödeme operasyonunu üstleniyor ve ülkede altyapı eksikliği nedeniyle nakit gönderme gerekliliğini savunuyor.
ABD Temsilciler Meclisi eski üyelerinden Tim Burchett, özel dosyalara yer verdiği podcast programında “Legend” takma adıyla konu ettiği bir kişiyle yaptığı röportajda skandal hakkında çarpıcı iddiaları ayyuka çıkarttı.
Burchett’ın söylediğine göre ismi gizli tutulan kişi, Afgan-Amerikan bir eski ABD Ordu'sunun astsubayı olup, Afganistan'da birden fazla kez görev yapmış ve Afganistan'dan çekilme sırasında Kabil'e gidip geride kalan insanları kurtarma operasyonuna katılmış bir asker. Legend ile röportaj yapan kişi ise Shawn Ryan. Bu şahıs, ABD’de popüler bir podcast sunucusu ve eski bir CIA personeli.
Legend, sunucunun aktarılan paralar hakkında sorduğu soruya "Evet, bu gerçek. Batılı ülkelerin paraları Taliban'ı besliyor" diye yanıtladı. Eski CIA personeli Birleşmiş Milletler'in nakit parayı New York'taki Federal Reserve Bankası'ndan Taliban'ın kontrolündeki Afganistan Merkez Bankası'na aktardığını da iddia etti. İşin ilginç Afganistan Merkez Bankası, ABD'nin aktif yaptırım listesinde bulunan bir terörist tarafından yönetiliyor olması. Banka, dolarların yerel paraya dönüştürülmesi için "ihale" düzenliyor. Her hafta bu ihalenin kazananı, El Kaide ile bağlantılı bir terör grubu olan Haqqani Ağı ile ilişkili bir kişi oluyor. Bu teröristler, parayı Afghani'ye çevirip dağıtıyor. Paranın bir kısmı Haqqani Ağı'nda kalırken, bir kısmı bankayı yöneten teröristlere gidiyor ve geri kalanı yerel uygulayıcı kuruluşlar veya sivil toplum kuruluşlarına (NGO'lar) veriliyor. Afganistan'daki NGO lisansları ancak Taliban tarafından verilebiliyor. Özetle bir Taliban sempatizanı NGO lisansı talep ederse, bu lisansı alabiliyor ancak diğerleri için lisans elde etmek neredeyse imkansız.
Ortaya atılan iddialar arasında NGO sahibi gruplar batıdan gelen parayı doğrudan Taliban'a veya intihar bombacıların ailelerini desteklemek için gönderiyor. Legend adlı itirafçı ayrıca, ABD bu haftalık ödemeleri askıya alırsa, Taliban ve diğer Afganistan merkezli terör gruplarının bir yıl içinde çökmeye başlayacağını belirtti.
Haftalık 40 milyon dolarlık nakit gönderimleri, Taliban'ın yeni basılan parası, Eylül 2023'te ABD dolarını geride bırakarak dünyanın en iyi performans gösteren para birimi oldu. ABD yönetiminin gönderdiği paranın kimin işine yaradığı bilmediği elbette düşünülemez.
Mevcut ABD Başkanı Joe Biden, 1990'larda senatördü ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris de o dönemde avukat olarak çalışıyordu. Taliban, Afganistan'ı demir yumruğuyla yönettiği dönemde kadınların mevcut haklarını ya ellerinden alınmış, direnenleri ise hapsetmişti.
Taliban, 11 Eylül saldırılarına giden yıllarda El Kaide'ye güvenli bir liman sağlamıştı. Taliban 2021'de Afganistan'ı ele geçirdiğinde, sözcüsü "Afganistan'da kimse zarar görmeyecek. Elbette, şimdi biz ile 20 yıl önceki biz arasında büyük bir fark var" açıklamasında bulunmuştu. Pek çok uluslararası gözlemcisinin “gülünç bir açıklamaydı” diye tepki gösterdiği beyanat kısa sürede boşa çıktı.
Açıklamadan kısa süre sonra Taliban'ın baskıcı yöntemleri geri dönmeye başladı. Önce, kadınların 75 km’den fazla araba kullanmalarını yasakladılar. Ardından kadınların okula gitmelerine dair yasak yürürlüğe girdi. Sonra kadınların yüzlerini göstermeleri ve seslerini yükseltmeleri yasaklandı ve son olarak Afgan kadınlarının tanımadıkları erkekleri görmeleri suç olarak tanımlandı.
Afgan kadınları 1990'larda olduğu gibi şimdi kendi ülkelerinde mahkum durumdalar. ABD ise Taliban’ın yukarıda sayılan ve sayılmayan bütün uygulamalarını finanse ediyor. Altını çizerek belirtmek gerekirse eğer bu iddialar doğru ise Türkiye'nin başını ağrıtan kaçak Afgan istilasının son bulması pek de mümkün gözükmüyor.
CIA ajanının konuştuğu programın yapımcısı Tim Burchett, ortaya atılan iddialar sonrasında yayın açarak “Amerikan halkının dolarıyla teröristlerin eline geçen tek bir kuruş, bir utanç kaynağıdır. Bu durumun önüne geçmek için hızlıca adımlar atılmalı. İlk olarak, tasarı, ABD'nin Taliban'a destek vermeyi reddetme politikasını açıklaması lazım. Ayrıca, Taliban'a destek veren yabancı ülkeler hakkında bir rapor hazırlanmalı ve Dışişleri Bakanı'ndan, yabancı ülkeleri destek vermekten caydıracak bir strateji geliştirmesi gerekiyorsa yaptırım paketleri hazırlanması gerekiyor. İkinci olarak, Afganistan'daki nakit yardım programları ve Taliban'ın bu yardımlara erişimini engelleyen güvenlik önlemleri alınmalı. Üçüncü olarak, Afgan Fon'u ve Afganistan Merkez Bankası hakkındaki raporları ve bu fonların kaydırılmasını veya kötüye kullanılmasını önlemek için alınan önlemlerin takipçisi olunması gerektiriyor. Afganistan'dan çekilme yüzünden birçok insan her şeyini kaybetti. Kadınlar özgürlüklerini, Afgan vatandaşları hayatlarını kaybetti ve 13 ABD askerinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Bu askerlerden biri, benim seçim bölgemden olan Ordu Yüzbaşı Ryan Knauss'tu. Afganistan'daki görevini tamamladıktan sonra tahliye edildiğimizi duyduğunda geri dönüp yardım etmek için gönüllü olmuştu. 23 yaşındayken hayatını kaybetti. Onların fedakarlığını en iyi şekilde onurlandırmalıyız. Bu, Taliban'a gönderdiğimiz ödemeleri durdurmakla başlar. Teröristler için verilecek bir tane bile dolarımız yok” diye konuştu.