FATİH ERBOZ / Yeniçağ Özel Haber
Türkiye’de çalışanlar 2025 yılına maaşlarına zam umudundan yoksun giriyor. AKP iktidarının 22 yıldır kendisinden beklenen ekonomik istikrarı sağlayamamasından dolayı ekonomide kaynak olarak sadece dar gelirli vatandaşın cebini gördüğü belirten Ekonomiden sorumlu Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez, “ AKP iktidarı 22 yıldır kendisinden beklenenleri yapamadı. Sürekli kolaycılığa kaçıyorlar. Sıcak para ve yüksek tefeci faiziyle ekonomiyi döndürmeye çalışıyorlar. Ortaya koydukları enflasyon rakamları tutmadığı için hayali enflasyon rakamlarıyla vatandaşı fakirleştiriyorlar. Enflasyon ahlakı da bozuyor. Ekonomide kaynak yaratamadıkları için hayali enflasyon rakamlarına sığınıyorlar. AKP’nin ekonomi karnesi maalesef beklenenden çok uzak” dedi.
İŞTE EKONOMİ KARNESİNİN KIRIKLARI
AKP iktidarının ekonomide kaynak yaratamadığının bunun yerine vatandaşa, sabit gelirliye fatura kestiğinin ekonominin işleyişinden anlaşıldığına dikkat çeken söylemez, şunları söyledi: “ AKP iktidarı ekonomide beklenen kaynak yaratıcığı performansını ortaya koyamıyor. Bunun bir takım nedenleri var. Birinci neden olarak sayabileceğimiz neden ekonomide bir türlü beklenen yapısal reformları hayata geçiremediler. 22 yıllık bir iktidar döneminde ekonomideki yapısal reformları hayata geçirememek ciddi bir ekonomi yönetimi sorunu anlamına gelecektir. İkinci olarak vergide bir türlü eşit dağılım yapamıyorlar. Yani gelir ve servet vergileri yerine dolaylı vergilerle vatandaşın cebine yükleniyorlar tabiri caizse. Üçüncü olarak AKP iktidarı döneminde bürokrasi tam tersine çok büyüdü. Kamuda israf beklenenin çok ötesine geçti. Liyakatli çalışanlar yerine eş ve dost akraba kayırmacılığı ile kamuyu doldurdu iktidar. Bu da kamuda büyük israfı beraberinde getirdi. Oysa bunun yerine kamuda ciddi bir tasarruf döneminin yaşanması gerekiyor. Dördüncü olarak da hukuk devleti ilkelerinin ve demokratik kurumsal işleyişinin tam olarak hayata geçirilememesi. Bu da özellikle yabancı yatırımcının ülkeye gelmemesi, gelse bile yatırım yapmamasından kaynaklanıyor. Yani yabancı sermayeyi de ülkeye yapılan siyasi yanlışlar nedeniyle çekemiyor iktidar partisi. Bunların sonucunda maalesef kaynak yaratılamıyor.”
HAYALİ RAKAMLAR VATANDAŞI YAKTI
Yapılan ekonomik tercilerin enflasyonu beraberinde getirdiğini belirten Söylemez, “Tüm bunların sonunda elbette ki enflasyon beklenen seviyenin çok üzerine çıkıyor. Bu enflasyon rakamlarının faturası da isteseniz de, istemeseniz de vatandaşa kesiliyor. Sıcak para ve tefeci faizi politikalarına dur diyemeyen anlayışıyla bir ülkeyi yönetemezsiniz. Dışarıdan para aramak yerine ekonomide kaynak yaratmak durumundasınız. Eğer bunları yapamıyorsanız bu ekonomik anlayış enflasyonu beraberinde getiriyor. Bu da vatandaşın en basitinden günlük hayatını zorlaştırıyor. Ekonomiye kalıcı önlem almak yerine de hayali rakamlar ortaya koyarsanız bu sefer hayali rakamlarla olan tek şey vatandaşın fakirleşmesidir. Yani hayali enflasyon rakamları ile maaş zamlarını düşük tutup vatandaşın fakirleşmesine, yoksullaşmasına neden oluyor iktidar. Bunun sonucunda da elbette vatandaşın günlük hayatı zorlaşıyor” diye konuştu.
IMF’SİZ IMF PROGRAMINDAN ACİLEN KURTULMAK GEREK
Sıcak para ile ekonomiyi ayakta tutma anlayışının Türkiye’ye maliyetinin yüksek olduğuna da vurgu yapan söylemez, “Bu ekonomik tercih elbette ki enflasyon ile birlikte ele alınmalı. Türk vatandaşları kendi ülkelerinde fakirleşiyorlar. Bunun nedeni enflasyon elbette. Emekli, asgari ücretli, sabit gelirli enflasyon karşısında adeta tutunamıyor. AKP iktidarının hiçbir yıl sonu enflasyon tahmini tutmuyor. Yüzde 36 olarak açıklıyorlar ancak gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Eğer gerçek rakamlar üzerinden vatandaşın gelirine zam yapılsa en azından vatandaş günlük hayatında biraz daha rahatlayacaktır. Enflasyonun maliyetini sadece ekonomik olarak görmek de yanlıştır. Bu enflasyonun ahlak bozukluğunu da beraberinde getirdiğini unutmayalım. Enflasyonun en ağır bedellerinden birinin bu olduğunun altını çizmek gerekiyor. Gasp, hırsızlık olayları, kısacası günlük hayattaki asayiş olayları artıyor. Bu toplumsal yozlaşmayı beraberinde getiriyor, Türkiye’de artık enflasyon sadece ekonomiyi değil toplumsal huzuru da bozuyor. AKP ise bunları görmek yerine IMF’siz IMF politikalarını sürdürüyor. Bu sıcak paraya dayalı ekonomik tercih IMF’siz IMF programı adını taşır. Bunun ötesinde dünyanın bir çok ülkesinde, özellikle batıda faizler yüzde 2-3 oranında seyrederken Türkiye’de yüzde 50’lere dayandı. Bu faiz oranına ekonomi dayanmaz. Yatırım olmaz her şeyden önce. Bir ekonomide yatırım olmazsa sorunlar daha da artar. IMF’siz IMF programından da kurtulmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
HASAN UFUK SÖYLEMEZ KİMDİR?
1956 İstanbul doğumlu olan Türk siyasetçi Hasan Ufuk Söylemez, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ekonomik ve Mali İşletmecilik Bölümü'nden mezun olmuştur.
Kariyeri boyunca; Ziraat Bankası Müfettişliği, Türk Dış Ticaret Bankası Genel Müdürlüğü, TSKB Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Halk Bankası Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, XX. ve XXI. Dönem İzmir Milletvekilliği ile Devlet Bakanlığı görevlerini icra eden Söylemez, Milli Merkez Hareketi’nin Ankara Temsilciliğini yürütmektedir.