Bünyamin Öztürk / Yeniçağ
Geçen pazar günü yapılan referandumun ardından Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) mühürsüz zarf ve oy pusulaları ile ilgili verdiği karara tepkilerin ardı arkası kesilmiyor. YSK'nın kanuna aykırı hareket ettiğini ifade eden eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, önümüzdeki günlerde YSK'nın itirazları kabul ederek, kanuna uygun olarak sayımları yeniden yapması gerektiğini belirtti. "YSK, itirazları kabul etmediği takdirde bu seçim tarihe şaibeli bir halk oylaması olarak geçecektir" diyen Türk, "YSK kurulduktan sonra Türkiye'de başarılı hizmetler vermiştir. Ama bu konuda şu an için yanlış bir karar verdi. İtirazları ciddi olarak değerlendirip kanuna uygun bir uygulamayı sağlamakla yükümlüdür" şeklinde konuştu.
Seçim kanunlarının açık olduğunu aktaran Türk, YSK'nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"YSK'nın uygulaması kanuna aykırı. Birincisi bu seçimlerde sandık kurulunca mühürlenmemiş olan zarflar kullanılmıştır. İkincisi, oy pusulalarının arkasında mühür bulunmamaktadır. Bunlar tam kanunsuzluk halidir. Çünkü kanunda 'Üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan zarflarla kullanılan oylar geçersiz sayılır' diyor. Oy pusulalarının arkasında da mühür bulunması gerektiği belirtiliyor. 'Mühür bulunmayan oy pusulaları ve zarflar geçersizdir' deniyor. Anlaşıldığı kadarıyla YSK, yurt içinde bu şekilde kullanılan oyları kabul etmiş. Ayrıca yurt dışından gelenlerde de bunun uygulandığı belirtiliyor. Bunu oradaki görevlilerin kusuru olarak değerlendiriyor. 'Bunun bedelini vatandaş ödememeli' diyor. Bu mantıkla, mühürlenmemiş pusulaları ve zarfları geçerli kabul ediyor."
Anayasaya göre sorumluluğun YSK'ya ait olduğunu bildiren Türk, "Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma, yaptırma yetkisi YSK'ya aittir" dedi.
YSK'nın, uygulamaları ile kanunların üzerine çıkamayacağını dile getiren eski Adalet Bakanı, sözlerini şöyle tamamladı:
"YSK'nın, seçim süresince bütün yolsuzlukları dinleme ve kesin karara bağlama yetkisi var. Burada kanun çok açık. YSK'nın kanun yetkisini aşma yetkisi yoktur. Buna itirazlar gelecektir. Dolayısıyla hatasını kabul ederse sonucu etkili nitelikte ise yeniden sayım yapması gerekecektir. Ben iptalden çok yeniden sayılabilir diye düşünüyorum. Bu hatalı uygulamaya meydan vermeden oyların sayımı yapılmalı. Uygulama hatalı ama itirazlar üzerine düzeltme olanağı var."